reklam panolarına ve mesnetsiz ya$am formlarına aldırı$ etmeden hayatını idame ettiren biridir dasti.
insan demeye dilim varmaz; biraz daha ötesi, biraz daha berisi i$te.
- ölsek ha?
* eğer biz öl^sek, toprak ne ola ki?
- tamam sustum.
başlıkla uymayan entryler girmesine rağmen zeka parıltıları hemen anlaşılan yazar kişisi.. özellikle ceviz ağacı'na entry girmekten vazgeçemiyor, durmuyor efendim.. *
ulan, bir allahın kulu çıkıp da "dusty flemming" diye bkz vermemiş ya şuraya şaşar kalırım. zaten kendisi de her buluşmamızda "alayı mal abicim bunların, gıcık oluyorum topuna. flemming'in adını ağızlarına almadan altıma yazıyorlar" diyip tavrını koyar. elitizmin doruklarında gezinir çoğunlukla, standardizasyonlaşmış insanlardan tiksinir,zaman zaman nefret eder. etrafında hep güzel kadınlar geyiği vardır ya, işte o hakkatten gerçekleşmiştir bu adamda.
ne diyim abi daha, kandır candır. üstte yazılanlar da yüzde yüz doğrudur.
alagarson kesim saçlarıyla arz-ı endam ederken bile sert tavrından ödün vermeyen bodhisattva.. her $eyde en iyi, kitlesel ba$arıda-kütlesel karma$ada üzerine yok, basketbol oynarken müzik de dinleyebiliyor.. aynı anda ikiyüzyirmisekiz i$ bir arada. bir de toplumsal deney olayına sardı $imdilerde. ahah.
seviyorum bunu.. sevdikçe bir $eyler oluyor, birileri kıskanıyor, birileri kıskaçlara takılıyor. kahve yapıyorum oturuyoruz, o hayattan ve memattan bahsediyor ara sıra, yıldız sayısı kadar öz-deyi$i var diye hayıflanıyorum ben. ah bu ben.
kendisine, ''ebediyet nedir ki?'' diyesim olan yazar.. teşhis etsin istiyorum..
herkes gidebilir, hersey.. ama yanılsamaların sana kalır (kalmaz mı) e güzel o zaman.. zaten uyuyamıyorsun ( uyuyamıyorum) al sana ( bana) gündüz düşü işte.. aşk, bir, bir şey *.. bazen ak sakallı dede, bazen melek, bazen piç.. hay'at'ına atlayan kovboy bazen.. ben aşık oldum mu hiç acaba.. evet oldum.. oldum di mi..
hayat bizi gitgide kemal sunallaştırıyor.. ( teşhis) güzel işte.. ebediyet ne ki.. hayatının sonluluğuyla barışmak filan gerek.. macera aramamak.. bilmem ki.. ilkokul ne de güzeldi; üç nokta bir çizgi..
ubisoft engineering team'e kabul edilerek beni bir kez daha şaşırtan adam. son 5 yılda acayip aştı kendini, kendi oyun motorumuzu yazma hayalini kurduğumuz günlerden bu günlere..
titreyip kendinize gelmeniz için birtakım dışsal nedenler gerekir bazen.. "kendine gel; umduğum insan ol, adam ol" emrine benzer ama özünde "lan seni severim pislik herif, seni böyle güzel görmek isterim" temennisinden ibarettir ve siz de bunu o kadar net bir şekilde algılarsınız ki, elinizden gelenin daha da fazlasını yapmak için kendinizi, bendinizi çiğneyip aşmak gerektiğini anlar ve esas gerçeklere erişebilmek için, hayatı sadece yaşayarak geçirmemek; hayatı hayat gibi yaşamak için tüm pislik yanlarınızı çöp tenekesine atar ve esas "siz" olursunuz..
yukarıda yazılanlardaki "siz" öznesi her ne kadar ceviz agaci gibi görünse de, hayatın bir yerinde değişen sadece isimler olacaktır. dasti ise;
minnet borcumu ödemek adına buradan edeceğim teşekküre,
"de get lan löbran, gel de takılalım" diyecek kadar üst bir yaradılmıştır. yaratılanların bir şeyler yarattığı bir dünyada buluşalım, diyorum kendisine.