patrick suskind'in bu romanına konu olan olay, 18. yüzyılda fransa'da gecer. kitabın kahramanı jean-baptiste grenouille , tüm insancıl duyumlardan ve duygulardan yoksun, yalnızca kokulara karsı görülmedik ölcüde duyarlı, istedigi kokuları üretebilmek icin cinayet islemekten cekinmeyen bir katildir. herkesin, herseyin kokusunu almakta, tüm kokuları üretmekte gercek bir dahi olan bu genc adam, kendi kokusunun olmadıgını, bulundugu yerlerde insanların kendisinden cıkan kokuyu alamadıklarını anladıgı gün dünyasını yitirir. kendisi icin tek cıkar yol, baskalarına sanki insanmıs izlenimi verecek kokular sürünmektir. toplum icinde bireyselligini hicbir zaman edinememis, ama kendi benliginin dısında her seyi yaratabilmis bir dahiyi sergileyen bu görkemli alegorinin olaganüstü bir akıcılıkla erisilen son bölümü, benzeri heralde kafka'da görülebilicek bir insanlık tragedyasının simgesidir.
patrick süskind'in romanıdır.18. yüzyılda Fransa'da geçer. Kitabın kahramanı Jean-Baptiste Grenouille, tüm insancıl duyumlardan ve duygulardan yoksun, yalnızca kokulara karşı görülmedik derecede duyarlı, istediği kokuları üretebilmek için cinayet işlemekten çekinmeyen bir katildir.Paris'te pis bir ortamda doğan adam ordaki kokuyla bir yetenek kazanır ve bunun onun için verilmiş bir yetenek olduğunu anlar. Herkesin, her şeyin kokusunu almakta, tüm kokuları üretmekte gerçek bir dahi olan bu genç adam, kendi kokusunun olmadığını, bulunduğu yerlerde insanların kendisinden çıkan kokuyu alamadıklarını anladığı gün, dünyasını yitirir. Kendisi için tek çıkar yol, başkalarına sanki insanmış izlenimi verecek kokular sürünmektir. Toplum içinde bireyselliğini hiçbir zaman edinememiş, ama kendi benliğinin dışında her şeyi yaratabilmiş bir dahiyi sergileyen bu görkemli alegorinin olağanüstü bir akıcılıkla erişilen son bölümü, benzeri herhalde Kafka'da görülebilecek bir insanlık tragedyasının simgesidir.
patrick suskind'in herkese tavsiye ettiğim muhteşem kitabıdır. filmini izlediğinizde kendinizden geçip vay anasını diyebilirsiniz .
sonunda 'adamlar yapmış' diye düşünmenize sebep olan filmdir.
bir katilin hikâyesi olarak adlandırılması bana biraz garip gelmiştir. duyduğunuzda çok saf ve cani bir amaç için öldürmeyen bir katil canlanması gerekirken* direk korku filmi sahnelerini hatırlatıyor insana.*
kitabı ve filmi olan başyapıt. kitabı almancadan çevrilme olduğu halde su gibi akar gider tasvirleriyle. genelde kitabı filme uyarlamak, kitap okurları için hayalkırıklığı olur. ancak bu "das parfüm" için geçersizdir. kitabı okumuş kadar olursunuz filmde. ama kitap başkadır tabii.
Kitabı başyapıt gibidir ve inanılmaz derecede etkileyicidr, verdiği mesaj açısından da Bulantı ya da Dönüşümle karşılaştırılabilecek düzeydedir. Ancak filmi kitabın yanına bile yaklaşamaz.
Bir patrick süskind romanı. Filmi güzel olmakla birlikte başlangıçta verilen idam sahnesi ile sondaki final sahnesi alakasız kalmaktadır. doğduğu yere gidip parfümü kafasına boca etti tamam insanlar buna saldırdı ona da tamam. ama sonra ne oldu? yok oldu. Yediler mi, aradan sıvıştı mı? sondan başlatılan bir hikaye nasıl başladığı yeri inkar eder? Bilen bilgilendirmelidir.
...çünkü koku, soluğun kardeşiydi. onunla birlikte insanların içine giriyordu, yaşamak istiyorlarsa karşı duramıyorlardı. hem de tam orta yerlerine giriyordu koku, doğrudan kalplerine ve orada akla karayı ayırır gibi ayırıyordu ilgisiyle aşağılamayı, iğrentiyle zevki, aşkla nefreti. kokulara egemen olan, insanın kalbine egemen olurdu.
ayrıca dikkatimi çeken, yazarın alman olmasına rağmen, romanında yer olarak fransa'yı seçmesi, karakterlerin fransız olması ve romanın bu duruma rağmen bu kadar başarılı olması takdire şayan bir durumdur kanaatimce.
oldukça sürükleyici ve edebiyattan nasibini almış bir kitaptır. okunması tavsiye olunur.
En sevdiğim kitaplardan biri. patrick suskind kokuyu betimlemeyi öyle güzel başarmıştır ki size etrafı koklama ihtiyacı hissettirecek olan kitaptır. Hele ki benim gibi bir parfüm delisisiyseniz mutlaka okuyun derim.
Ayrıca eklemeden edemeyeceğim ''çok sevdiğim'' birine okuması için vermiştim zamanında. Sonra ne oldu bilmiyorum konuşmuyoruz görüşmüyoruz. Ne yaptı acaba ya okudu mu? beğendi mi? diye de kafamda soru işareti bırakan özel kitap.
Filmi de müthiştir.
Filmi bir çok eserde olduğu gibi kitabının yanında sönük kalmıştır. Bir solukta okunası muazzam betimlemesi olan kitaptır. Kanımca filminin "silik" kalması bundan mutevellittir.
esas ismi koku olan patrick suskind'in kült romanıdır. hayatım boyunca okuduğum en iyi birkaç romandan biridir. okumadıysanız bir an önce okumanızı tavsiye ederim. inanılmaz bir final bölümü var.