içinde yer alan tutarsızlıklar ve ütopik diretmenin tespit edilmesiyle birlikte marx'ın çok zeki! olması da ele alındığında, allame i cihan'a namzet birinin "olmayacak iş" ölçüsünde hayalle ve tutarsılıkla işi olamayacağından; "das kapital başka biri tarafından yazılmıştır" gerçeğinin artık söylenmesi vaktinin gelip tam tepesine çattığı kitap.
"Modern sanayinin gelişmesi, burjuvazinin ayaklarının altından bizzat ürünleri ona dayanarak ürettiği ve mülk edindiği temeli çeker alır. Şu halde, burjuvazinin ürettiği, her şeyden önce, kendi mezar kazıcılarıdır. Kendisinin devrilmesi ve proletaryanın zaferi aynı ölçüde kaçınılmazdır."(karl heinrich marx- k.m)
...
böylesine güçsüz ve hızlıca içini kemiren bir sistemin* eserin* yayınlanmasının ve doğru olanın öngörülmesinin ardından, değil 140 yıl 10 yıl dahi dayanamaması gerekirdi. a) tutarsızlık.
proleteryanın zaferinin kapitalizmin kendi kendisini yok edeceği hayali ile mütemmim cüz olması ve bu beklenti ile sindirilmeye devam ederken kapitalistleşmesi.-b) ütopya
... tespitlerim bitti. şimdi sırada şok haber!
evet helene. karl heinrich marx'ın gayrimeşru çocuğunun annesi-inanmazsanız kızı jenny'e sorun-hizmetçi helene. engels'de helene'e kapital sağlamıştır. helene doğan çocuğuna karl, haynrih ya da marks isimlerini değil de frederik ismini koymuştur. bak bak nasıl da aydınlanıyor tarih, heyecanlı mısın? ben çok..ayh...stendhal sendromu neviinden bir şeyler oluyor bedenimde. neyse, bu helene fred-erik ve haynrihin çalışmalarını dikkatle dinler. kapı ardından kopyalar, notlar alır. bakar ki yıllar geçmesine rağmen bunlar felsefeyi iktisatla harmanlamaya çalışmaktan öte icraat katedemeyecek dur lan ben yazayım der. yaklaşık 4-5 yılda eserin ilk cildini tamamlar. bizim marks halen anlatadursun helene frederikin kapısını çalar ve eserini sunar, frederik bayılır, pataklayarak ayıltırlar. uyanır uyanmaz ilk işi helene'nin yazdıklarını bastırmak olur. işte tarihin karanlık yüzü burada ışıyor bundan sonra tezleri antitezle sentezleyip hipotezleri frederikle birlikte üreten haynrih değil helene'dir.
yaaaa yaaaa...
bu teorime ilham olan obje; elinde belge, kayıt, resim, not olmadan kur'an ı kerim'e "hz muhammed'in yazdığı kitaptır" diyen hangi yolun yolcusu olduğunu bilemediğim bir yoldaştır.
yani arkadaşlar bu yöntemle hepimiz birer çakma teorisyen olabiliriz dikkat kesilin. tıp! tıp dedim lan...hareket yok oyarım!
başka bir tane başlayalım: shakespeare götün tekidir. aslında seyisinin yazdığı tüm eserleri "ver lan bakiim şunları" demek suretiyle elinden almış biraz inceledikten sonra "lan olm bunlardan bir şey olmaz, sen git tırnak törpüle, nal eğele, samanları dizele" diyerek o şaheserleri aşırmıştır. zaten varsıl hayat süren bir züppe nasıl dile getirsin aşkı, acıyı, metaneti, fedakarlığı. olsa olsa ezgin bir hayat süren ve acısını periye dönüştürüp ilhama ulaşan seyistir o. seyisin de günü gelir be, hesap döner be, kısa çöp uzun çöpten hakkını sorar be, proleterya dirilir be. yeter be!
başka bir tane daha? -itiraf et başlayacağım diye çok korktun-
dünyada kutsal olarak görülen bazı tabuları yıkmaya çalıştığı halde, kutsal kitap sıfatı yakıştırılan kitap. amaç zaten kutsallığın önüne geçmekti. esas mantığını kaçırmamak gerekir.
kendi dönemindeki yaşam standartlarına göre yazılmış bir kitaptır, o yüzden bugün için değerlendirme yaptığımızda eksik yönleri elbet olacaktır. işçilere ve haklara önem verilen kitaptır. biraz akademik dile sahip, anlaşılmayacak birçok yere sahip.*
isminde kapital bulunması farklı şeyler anımsattığı için bazı insanlar tarafından korkarak yaklaşılmıştır. ancak esas düşünce okudukça anlaşılmaktadır. ben marksistim diyenlerin okuması gereken kitap. *
okumak isteyenler için;
marx'ın hayatı boyunca oluşturmaya çalıştığı ekonomik teorileri toparladığı 3 ciltten oluşan kitaplar bütünü. hayatında ilk cildi basılabildi, geriye kalan 2 cildi engels, marx'ın el yazmalarını derlereyerek oluşturdu. bu nedenle bir takım çevreler kitabın ilk cildi ile diğer cildleri arasında farklar bulunduğunu, engels'in kendi determenist(belirlenmeci) bakış açısını kitaba bulaştırdığını söylerler. ne kadar doğru bir önermedir belli değildir.
yazıldığından itibaren 140 yıl geçen eser günümüzdeki artı-değer, sermaye birikimi gibi konularla güncelliğini korumakta, emek-sermaye çelişkisinin özünü gösterebilmektedir.
1.endüstriyel makine sahipleri(işverenler) ile iş akdini imzalayanlar (işçi sınıfı) sürekli çatışma halindedir. (bkz: karl maxın çatışma kuramı)
2.her işçi bir gün kendi işletmesine sahip olabilir
3.dünyadaki kapitalist düzene karşı bütün işçiler bir araya gelmelidir.
meşhur das kapital bu üç ana düşünce üzerinde yazılmıştır.hatta şunu söyleyebilirim ingilizcesi sadece iktisadi kuramlarla dolu iken türkçesini çeviren arkadaş süper yorum gücü katmıştır.herkes bişeyleri savunmak ve inanmak için semboller arıyor.das kapitalde şişirilmiş sembollerden biridir.
çok derin ve anlaşılması zor bir eserdir. marx'ın kapital ve kapitalist üzerine yaptığı değerlendirme ve tespitler çok yerindedir kanımca. kısacası yapılan tespit şudur. bir iğne ve ipek düşünkü masanın üzerinde duruyor. bu haliyle ikisinin bir şeyler ortaya çıkarması imkansızdır. fakat düşünüki siz bu iğneyi alıp ipeği işlemeye başlıyorsunuz ve bir süre sonra çok güzel bir ipek gömlek orataya çıkıyor. hemen ardından bir bakıyorsunuz kapı aralanıyor ve cepkenli, parlak, hali vakti yerinde, yeleğinin cebinden sarkan altın kaplama saatinin zinciriyle, dolgun biri içeri giriyor. ve iğne ile ipeğin kendisine ait olduğunu öne sürerek 5 YTL karşılığında gömleği sizden alıp 15 YTL ye bir alıcıya satıp, 10 YTL yi cebe atıyor. böylece marx'a göre kapitalist sizi ve emeğinizi 10 ytl yani %200 sömürmüş oluyor, yani iğne ve ipeğe sahip olma dışında bir hakkı olmayan kapitalist birden bire bu ikisinden 10 ytl lik bir ek değer üret(tir)miş oluyor. neyle peki? tabi ki sizin çalışmanız, yıpranmanız, zamanınız karşılığında. peki kapitalistin ham madde ve üretim araçlarına sahip olması ve nihai ürüne alıcı bulması (daha doğrusu alıcının onu bulması) onun 10 YTL lik sömürüsünü haklı ve adil kılıyormu? tabiki hayır. bilmem anlatabildimmi...
incille birlikte dünyada en çok okunan kitap olduğu rivayet edilen, sosyalizme gönül vermiş insanların kutsal kitap muamelesi yaptıkları, anlaşılması ve doğru yorumlanması bir o kadar birikim isteyen eser.
tugla ya da dekor olarak kullanabilecegimiz, daha bir tek yigit in bitirdigini gormedigim (-evet ben dahil) baba kitap... ama, sorsan butun entel kesimin basucu kitabidir. ulan, siz once stalin in diyalektik materyalizmini okuyup anlayin da das kapital kalsin.
komünist örgütlerde olan 18-20 yaş gençlerin hepsinin okuduğunu söyleyerek ego yaptığı ama %98'inin okumadığı, istese de okuyamayacağı kitap. bilgi birikimi ve sabır gerektirir. bir de zaman tabii...
das kapital, marx'ın bu büyük çalışması(ciddiyim) hakkında "işçilerin anlayabileceği bir dil" kullandığını belirttiği iddia edilen kitaptır. iddia makamı marks ile(pardon marx) kanka değilse bunu ispatlaması gereklidir. kaynak göstermeden ben de çok güzel stalin röportajları yayınlayabilirim ama konumuz o değil.
okumak için ekonomi doçenti yada çok büyük bi ekonomi birikimine gerek yoktur. Marks bu kitabı işçilerin anlayabileceği seviyede yazdığını söylemiştir(bknz. 1.cildin önsözü). Okumak için sabır ve konsantrasyon gereklidir. Kapitalist ekonomiyi en iyi tahlil kitaptır ve işçilerin nasıl sömürüldüğünü ve patronların nasıl işçilerin sırtından zenginleştiğini anlatan ilk belki de tek kitaptır. Ekonomistim ve sosyalistim\komünistim diyen insanların mutlaka okuması gereken bi şaheserdir.
içinde bi dolu çelişki barındıran kitaptır. hatırladığım kadarıyla marx almanya'dan sürüldükten sonra bu kitabı ingiltere'de yazmıştır. john nash gibi yıllarca kütüphaneye gidip gelmiş ve kitabı ortaya çıkarmıştır. kitabın ilk cildi tamamen marx'a ait olup ikinci ve üçüncü ciltler marx'ın ekonomik destekçisi ve arkadaşı engels'e aittir.
klasik iktisat ekonomiye devletin mühadil olmasını kesinlikle reddeder, buna karşın marx ekonomiyi devletin oluşturması gerektiğini söyler. marx özel mülkiyete karşıdır. aslında bu görüşler komunizmin oluşmasına yardımcı olmuştur fakat komunist düşünceyi yaratan şüphesiz lenindir..
bu arada marx baba keynes'in doğduğu yıl yani 1883 yılında ölmüştür..(yanlış hatırlamıyorsam sırtında çıban çıkmıştı adamın)
biz de naçizane bir iktisatçı olarak marx'ın bazı fikirlerini beğeniriz fakat özel mülkiyetsiz bir ekonomi bana hiçbir zaman anlamlı gelmiyor. fakat klasik iktisatçıların önerdiği gibi "devletsiz(laisser faire)" bir irade de gayrimantikidir. ikisinin ortasında olan maynard keynes'in ve devamında neo-keynesyenlerin düşünceleri çok daha caziptir..
bilindiği üzere karl marx'ın kitabı ama entry'lere baktığım zaman okudum diyen arkadaşların pek okuduğunu zannetmememe sebep olan kitaptır. kitabı komple engels karl marx öldükten sonra marx'tan kalan elyazmalarından toplamıştır. düzeltmeler tasnifler ve engels'in bir kaç eksik kalan bölümlerde yaptığı yeniden yazımlar yüzünden, kitabı bütünüyle marx'a ithaf etmek çok büyük yanlış olur. 19. yüzyılın sonlarına doğru basılmaya başlayan kitap ilk editöründen okkalı bir sansür yemiştir. marx'ın kitabın içerisinde bazı bölümlerde ekonominin diğer teorisyenlerine yaptığı ince taşlamalar kitabın okuma kalitesini arttırmaktadır ama bu durum kitabın hayvani derecede anlama ve konsantrasyon gerekliliğini ortadan kaldırmaz. kitabın gerçek değeri sovyet sosyalist araştırmalar enstitüsünün yirminci yüzyılın başında yaptıkları çalışmalarla ortaya çıkmıştır. engels kitabın kendine ait olan dipnotlarında bizzat marx'ın el yazısını okuyamadığı bölümlerin olduğunu ama o eksik kısımlara eklemeler yaptığını söyler. ciltlerin içinde bolca örnekler, yevmiye hesapları ve formülasyonlarda bulunur. kitap rikardocu ve adam smithçi ekonomiyi alaşağı eder ve ispatlarını sunar. artı değer teorileri kitabın çıkış noktasıdır. tek cümleyle ifade edecek olursam, kapitalist emekçiye emeğinin altında bir ücret vererek ürünün değerini emekten çalarak artırır. artı değer bu demektir. marx kitabında bunları ispatlar. öyle fikir mikir komünizm sosyalizm kitabı da değildir. tamamıyle ekonomi anlatan bir kitaptır. bu uzun entry'nin sonuna ikinci ciltten bir cümle yazmak isterim.
'şeylerin özü ile dış görünüşleri üstüste çakışsaydı tüm bilim gereksiz olurdu'
karl marx
marks'ın komünist manifestodan sonra en çok okunan yapıtı. ilk cildi sermayenin üretim süreci, 2. cilt sermayenin dolaşım süreci, ve 3. cilt bir bütün olarak kapitalist üretim sürecini anlatır.kitabı okurken yanınızda mutlaka marksist iktisat klavuzu ve marksizim sözlüğü adlı eserlerde bulunsun.ne olur ne olmaz.
anlaşılması zor, akademik bir dille yazılmış kapitalizmin ekonomi-politiğini anlatan kitaplar serisi. anlamak için illa akademisyen mi olmak lazım? kimileri için evet, kimileri için hayır. fakat akademesiyen olmayıpta anlamak isteyenler için 100 sayfalık bir kitabı vardır das kapital'in. das kapital'in ilk cildini marks yazmıştır, diğer iki ciltini ise ölümünden sonra friedrich engels tamamlamıştır. Dünyada incilden sonra en çok başka dillere tercüme edilmiş kitaptır.
gelelim das kapital'in söylediklerinin günümüzde neler ifade ettiğine... kimi burjuva ideologları için kapitalizm nitelik değiştirmiştir ve kitap yalnızca fantastik bir edebiyatın ürünü gibi sunmaya çalışıyorlar. peki kapitalizm niteliksel olarak değişti mi? sömürü mekanizması ve artı-değer yaratma arzusu yok mu oldu burjuvazinin ya da üretim araçları üzerindeki özle mülkiyet, bunun doğurmuş olduğu emek-sermaye çatışması yok mu oldu? şüphesiz hayır. kapitalizm marks'ın döneminden farklı da olsa, özü olarak hep aynı kalmıştır. yalnızca tekelci sermaye dönemine geçip, mali oligark yaratan burjuvazinin özü hep aynı kalmıştır. o halde özde değişmeyen bir sistem gerçekte de değişmemiştir. yalnızca kazanılmış olan bir takım demokratik haklar vardır, bunlar ise marksistlerin eseridir.