daha iyisini yazamamanın ezikliği meselesinden kaynaklanan bir yorumdur. Marx'ın eseri anlaşıldığı takdirde kendi içinde tutarlı pek çok söyleme sahip olduğu görülecektir. Elbette bu tutarlılık gerçeklikte çok da mümkün olmuyor.
Bir de, hegel'den, rousseau'dan, ricardo'dan bazı fikirler aldığı iddiası vardır. e Allah insana yoktan var etme imkanı mı verdi kardeşim! Eskilerde etkilenecektir elbette. Saint Simon'dan da etkilendiğini yazaydınız tam olaydı, o da ütopik(! tüm sosyalistlerde olduğu gibi anlamında) sosyalist olduğu için mi yazmadınız!
Ama hegel'in diyalektiğini marx götünden anlamış deseydiniz ona lafım olmazdı ya, burada intihal demek ağır kaçmış arkadaşlar! bokunu çıkarmayın...
hepsi de das kapital'i okumuş, yalamış yutmuş iktisat profesörü yazarlarımız tarafından yalan olduğu hemen ispatlanmıştır. bize de sadece "bravo" demek düşer.
marx'ın hegel'in diyalektiğinden etkilendiği koskoca bir akademik literatürde ve elbette ki marx ve engels'in kendileri tarafından belirtilmişken islamcı bir garabetin ortaya atma ihtiyacı hissettiği iddia. nedeni ne? bilemiyorum. zira marx'ın yazdıkları çalıntı olmadığında da ortaya koyduğu diyalektik materyalizmi allahınıza düşman bellemişsiniz. böyle ortalıkta hoplamaya gerek yoktu aslında. marx'ın eserleri insan ürünüdür. aynen peygamberlerin yazdığı kitaplar gibi.
gerzekçe. marks'ın başkalarının fikirlerinden etkilendiği muhakkak. bazı yerlerde kendisi de bunları söylemekten çekinmiyor. iktisadi teorilerini kurarken de aynı durum söz konusu. ama kalkıp das kapital için intihal demek bir boktan habersizliktir.
hayır , madem böyle bir hakikat vardı, madem marks hırsızdı, o zaman sana gelene kadar hayatını bu işe adamış, yıllarını okumaya - yazmaya vermiş fikir adamları mı bu hakikati göremedi de sen gördün ! bir de sanki çok büyük ve yeni bir şey bulmuşlar gibi bir tarzda yazmışlar. ha sen öyle yazdın ya tamam artık bütün komunist oluşumlar dağılma sürecine girdi. *
imam ı azam'ın ve diğer müslüman cedel üstadlarının daha iyi anlaşılması lazım ki dehrilerin fikirlerine daha iyi cevaplar verilebilsin. islam büyük fikir adamları türetmiştir ve bunların hepsi ciddi anlamda okuyup - yazmışlardır. okumadan etmeden oturduğu yerden zırvalamakla iş olmuyor.
o değil de başka bir konu var: seksenlerden sonraki yarı okuyucu , hepsi şair, hepsi biraz kafka , hepsi ismet özel , hepsi zarifoğlu , hepsi albayrak olan kolpa entellektüel bir kesim islami romantik gençlik türedi. [ hepsi böyle demiyoruz. ama çoğunlukta diyoruz ] bir kısmı cemil meriç'e de meraklı. [ meriç bu ülke de bir yerlerde kapitalin tamamı olmasa da okuduğunu dile getiriyor ve böyle bir intihalden söz etmiyordu. ama bizim romantikler çözmüş işi ] entellektüelleşmek hoş - güzel şey de, sen hem okumaktan , kitaplardan söz edip hem de bu başlıktaki gibi böyle abidik , gubidik laflar edersen kimse senin fikirlerini ..kine takmaz afedersin.
marks'ı yereceksen, tenkid edeceksen bunu yapan ciddi filozoflar da var. batıda da var , bu coğrafyalarda da var. aç oku. ama böyle kolpa malzemeyle putlar yontma bana. *[ gördün mü bak gayet romantik bitirdim. ] *
Tüm düşünce ve ideolojilerin aslında insalık tarihinin birikimi olduğu açıkken, bundan bihaber olan kesimlerin komik iddiası. Karl Marks Hegel'in ters duran diyalektiğini ayakları üstüne oturttuğunu defalarca söylemişken, bazı akıllıların çıkıp "intihal var demesi" oldukça komik. Üstelikte Marks'ın diyalektiği metaryalistken, Hegel'in idealisttir.
Das kapital'in intihal olduğu iddiası oldukça somut bir iddia. Bu nedenle doğruluğunu göstermek oldukça kolay. Bu iddiayı ortaya atanların, bu somut iddiayı ispatlaması gerekiyor. Marks'ın Ekonomi Politiğini kimden çaldığını söylesinler. Marks'tan önce diyalektik metaryalizmi ve ekonomi politiği ortaya koyan kim? Bir isim veremezler.
Aslında ortaya konulan mantık şu: Demokritos atomculuk fikrini ortaya atanların başından geliyor. Bundan binlerce yıl sonra, Bohr kendi atom modelini ortaya koyarken, intihal yapmıştır. Bu mantık devam ettirildiğinde teorisinde atom kavramını kullanan tüm bilim adamları intihal yapmıştır. Marks'ın fikirleri sadece Hegel'in diyalektiği mi, ilk çağ maddecilerinin mekanik metaryalizmi mi, ütopik sosyalistlerin idealizmi mi, yoksa bazı iktisatçıların hareketsiz, sabit ekonomik teorileri mi? Doğru yanıt hiç birisi, Marksizm tüm bunların yanlışlarından arındırılmış çok daha üst bir yapıdır. Marksizmde her türlü toplumsal olgu insalık tarihinin birikiminin bir sonucudur. Bu nedenle Marksizm de insanlık tarihinin birikiminin bir sonucudur. Bu açıdan bakıldığında marksistler intihal iddiasına karşı "daha alacak çok yolunuz var" diye düşünüp, hafifçe gülümserler sadece.
intihal (TDK: Aşırma), bir kişinin eserinde başka kişilerin ifade, buluş veya düşüncelerini kaynak göstermeksizin kendisine aitmiş gibi kullanması. intihal bir tür sahtekârlık ve hırsızlıktır.
öyle olmaz böyle olur:
(bkz: akp belediyeleri)
--spoiler--
Başlıca türleri:
Alıntı ifadeler ve fikirler için kaynak göstermemek
Ödünç alınan ifadeleri tırnak içinde yazmamak ve kaynak göstermemek
intihal bilinçli olarak veya kaza eseri oluşabilir.
"Bırakılan cisimler yere düşer." veya "II. Dünya Savaşı 1945'de sona erdi." gibi cümlelerde kaynak gösterilmemesi intihal sayılmaz. Zira bu tür yaygın bilgileri, gerçekleri içeren cümleleri yazan kişi, bunları bulan, ilk düşünen ve ortaya koyan kişi olduğu izlenimi yaratmaz. Bu türden, yaygın bilgi veya gerçek kabul edilen konularda kaynak göstermemek intihal yaratmaz.
Başkalarına ait fikirler alıntı yapılırken, yeni cümlelerle ifade edilseler bile kaynak gösterilmesi gerekir.
intihal ciddi bir akademik suçtur. Cezaları öğrencilerin düşük not almasından akademik kariyerin silinmesine kadar değişebilir.
--spoiler--