das boot

    1.
  1. Yönetmenliğini Wolfgang Petersen'nin yaptığı, Jürgen Prochnow ve Herbert Grönemeyer'nin başrolünü oynadığı, 1981 yapımı film. ikinci dünya savaşı'nda görevde olan bir U-boat*u konu alan, denizaltının klostrofobik, gerici ortamını ve deniz altındaki yaşamı çok iyi perdeye yansıtmış, mürettebatla birlikte boncuk boncuk terlememe neden olmuş başarılı film.
    7 ...
  2. 3.
  3. ikinci dünya savaşı konulu bi filmde almanca replikler duyup karşı taraf yerine bu replikleri söyleyen adamları tutmanızı sağlayan muazzam bi film.

    engin ardıç da arada bahsederdi, harbiden bu elin faşistleri bile inanılmaz zevk sahibi ve estetikler. bütün faşist türk külliyatını karıştırsan bi tane wie heist lili marleeeeen satırı kadar güzel melodi bulamıyorsun. bu filmde de o inanılmaz karizma (ve tabii ki yönetmen ve senaristin nazi karşıtı dokundurmaları da sayesinde) kapıp götürüyor adamı. o cebelitarık boğazı'ndan geçiş sahnelerinde (ilkinde de ikincisinde de) nasıl gaza getiriyor adamı anlatamam.

    cebelitarık demişken, alman aksanıyla okkalı bi "gibraltaaağğğrrrr" nidası yeter bu filmi seyretmek için.

    işbu entry şu an u96'den das boot dinlenip kalça ve omuz sallarken yazılmıştır.
    7 ...
  4. 22.
  5. yaklaşık 3 sene önce izmir de inciraltı'nda yeralan denizaltıyı gezme fırsatım olmuştu.
    O ortamın ne kadar zor koşullar olduğunu keşfedebilmiştim.
    40 yaşındaki bir bünyeyi 70 yaş gibi çökertmesinin nasıl makulleştiğini gözler önüne seriyordu.

    Filmi izlerken tekrar o daracık alanda ve basınçla yaşam savaşı vermelerini hissettim. tabiki benim hissetmem yarım saat adamlar ayları bulmuş akıl karı değil...
    Savaşın boktan yanını gözler önüne seriyordu cidden. denizaltıyı icat edene mi küfür edeyim, karargahın tutumuna mı, savaşı çıkaranlara mı? 3saat boyunca pozisyondan pozisyona girdim. can pazarında kah tıfıl mürettebat oldum kah kaptan.

    2.dünya savaşı adına pekçok film var. Ama denizaltını konu alması izleyenleri derinden vurmuştur. gözardı edilemeyecek kadar dramatik bir külttür.
    5 ...
  6. 6.
  7. lothar günther buchheim'ın u 96 ile çıktığı bir devriyede yaşadıklarını anlattığı aynı adlı romanından uyarlanmıştır. roman olduğu için haliyle gerçekten yaşanan bazı olaylardan uzaklaşılmıştır. bu devriyede yaşanan olayların orijinal versiyonunu ise u boot krieg isimli kitabında anlatır buchheim.

    filmin director's cut versiyonuna doyamayanlara 5,5 saatlik uncut versiyonu şiddetle tavsiye edilir. 25 saat de sürse izlenesi filmidir. jurgen prochnow'a tek kelimeyle hayran kalmamıza vesile olmuştur. almanya'nın en meşhur rock yıldızlarından herbert grönemeyer ise burada henüz sübyandır.

    filmdeki denizaltı u 96'dır. kaptan kişi ise en meşhur 10 u boot asından* biri olan heinrich lehmann willenbrock'tur. filmi ne zaman izlesek hemen silent hunter 3 oynama isteği uyanır. ne zaman silent hunet 3 oynasak bu filmi izleme isteği uyanır.
    4 ...
  8. 2.
  9. tüm zamanların en iyi savaş filmi olarak da lanse edilen film.ımdb'de 8.5 gibi muazzam bir puan almıştır.
    4 ...
  10. 5.
  11. klostrofobisi olanların izleyemeyeceği bi film.
    4 ...
  12. 14.
  13. üç saat boyunca hiçbir zaman sıkmayan,finali bu da olmaz şimdi canım dedirten cinsten bir film.içinde uydurma kahramanlar, imkansızı nefes alıyormuşcasına rahat gerçekleştiren kişiler yoktur, gerçek insanlar vardır zorluklar karşısında kafayı yeme seviyesine gelen mürettebatı görürsünüz orada.verilen tepkiler, yapılan konuşmalar ben olsam bende böyle olurdum herhalde, dedirtiği için belki de bu kadar hayran bıraktırmıştır kendine.
    3 ...
  14. 19.
  15. 2.dünya savaşını objektif biçimde anlatan kült wolfgang petersen filmidir. ne kadar 2.dünya savası filmi izlediysek filmin içinde naziler kakadır,vahşidir,canidir mesajını almışızdır.öyle ki bu filmleri izledikten sonra bir cogumuz elimize silah alıp nazi avına bile çıktık bilgisayar oyunlarında.ama hiç bir oyun,hiç bir film sorgulatmadı başkalarının sapkın idealleri uğrana bok yoluna giden alman askerlerini.bu film öyle bir sorgulatmış ki bu olguyu..3bucuk saat sonunda u-bot içerisinde kıç kadar kamaralarda her an ölüm korkusuyla yaşayan bir avuç insanın dramını görebiliyorsunuz.denizaltı derine daldıkça basıncın etkisiyle çıkan ürpetici sesle irkiliyor,deniz altı yüzeye cıkınca o askerlerle beraber nefes alıyorsunuz.mürettebatı kurtarıldı zannedilen gemiye yollanan nazi torpidosu ile yanan ve u-bot'a yüzüp yardım isteyen müttefik güç askerlerini emirler gereği gemiye alamayan alman askerleri ile beraber ağlıyor,savaşa beraber lanet ediyorsunuz.

    filmin özeti:''savaşı yaratanlar vahşidir,savaşanlar değil''
    3 ...
  16. 10.
  17. kesinlikle izlenmesi gerekir. bir film bu kadar mı etkileyici bitirilir, bu kadar mı gerçekçi olabilir.
    3 ...
  18. 18.
  19. filmi az önce bitirdim ve tüylerim ürperik gözümde yaşlarla gelip entry girmeye karar verdim. filmin çok başarılı olduğu, klostrofobik öğeler içerdiğini bilerek izlemeye başlamıştım ama izledikçe şunu farkettim; "bir savaşı bu kadar içinde yaşıyormuşsunuz izlenimi olan başka bir film olduğunu zannetmiyorum."

    Ben filmin 3 saatlik halini izledim ki bu halde bile filme hayran kalıp içim parçalandı bir de 6 saatlik orjinal halini izleseydim muhtemelen antidepresana falan başlardım. Kendimi o kadar destroyer'in içinde can çekişerek hissettimki siz düşünün.

    Özellikle son bölüm çok güzeldi. Denizlerde, cebelitarıkta batmayan gemi geldi çıkarma yaparken battı. Hele kaptan destroyer'inin batışını izledi ve destroyer'i suyun altına indiğinde o da yere düşerek can verdi. Çok manidar ve çok güzel bir sahneydi.

    alman sinemasını seviyorum ben. gerçekten çok iyiler bir diğer sevdiğim alman yapımı film için lütfen; (bkz: das leben der anderen)

    edit:

    --spoiler--
    -Söylesene burnunda biraz kıl var mı?
    +Neden?
    -Benim kıçımda biraz var, onları birbirine bağlayabiliriz.

    Das Boot
    --spoiler--

    edit: benim kıçımda kısmı konyalee adlı arkadaşımın yardımıyla düzeltilmiştir.
    4 ...
© 2025 uludağ sözlük