şayet ikisi arasında bir seçim yapıp, "din ve tanrı" ile "evrim teorisi" arasından sadece ve sadece birine inanmak zorunda hissediyorsan kendini, bir ihtimal olarak, din dersin, diyelim, böyle bodoslama der geçer gidersin. ve yalnızca geçersin... hemen akabinde haybeye darwinizm'e bok atamazsın.
yegane odaklandığın olgu, çerçevesini de algılayışınla kendin çizdiğin din, buna, buraya kabul, ilgilendirmez kimseyi sonuçta, buna kabul de; pozitif bilimin onca alimi onlarca senedir evrim üzerine zar zor ahkam keserken, kafa koparan tartışmalar dönerken, lise 3 biyoloji müfredatınla mı evrime dair antitez savuracaksın sen a cücük? "hipotez nedir?", "bilim adamı kimdir?" sayfaları hani... hah işte, hatırladığın o sayfadaki bilgilerle dönmüyor bu darwinizm ve geniş kapsamlı evrim teorisi meselesi. o defter özetinden akılda kalanlar ve "ara form" eklentisiyle, oturduğun yerden evrime dair argümanlar sallayamazsın. ya da sallarsın sallanmazsın, apayrı.
saçma bir laftır. izm eki düşünce akımlarına eklenen bir ektir. örneğin marksizm, leninizm, kaptalizm, kemalizm gibi. darwin bilim adamıdır ve bir kuram geliştirmiştir. nasıl newtonizm, einsteinizm yoksa darwinizm de yoktur. evrim var olan bir gerçektir. defalarca kanıtlanmıştır. gerçekleri kabul etmek istemeyenlere de saygımız elbetteki sonsuz. isterlerse güneşe tapsınlar. ancak evrim teorisini kabul etmiş olanları sapık olanar nitelendiren kişilere de hoşgörü göstermemek gerekir.
aslinda gercekligi pek cok veriyle kanitlanmis olmasina ragmen bazilarinin israrla itiraz ettigi dusunce sekli.
bu arada duymayanlara mujdeler olsun! bir sure once evrim teorisindeki eksik halka olan kacak arkadasin bir baska deyisle "ara form"un fosili bulunmus.
hersey bi tarafa bulunmasaydi da birsey degismezdi cunku mesela darwinin evrim teorisi yaygin bilinen fonksiyonlarinin disinda psikolojide korku ve aliskanliklari aciklayabilmemize yardimci olur. daha da onemlisi kadin- erkek iliskilerini yalnizca evrim psikolojisiyle aciklayabiliriz.
bu bakimdan darwin ve dusunceleri yok varsayilamayacak yada reddelimeyecek kadar onemlidir.
bazılarınca kanun haline gelmesi beklenen. darwinizm bir hipotez değil, bir düşünce biçimidir, hiçbir düşünce biçimide kanun haline gelmez. kaldı ki, yaklaşık olarak birmilyaraltıyüzellibeşkatrilyon kere belirtmiş olduğum ancak kimsenin merak edip de, hmm acaba gerçekten öyle mi la diye araştırmaya kalkışmadığı, benimse söylemekten hiç bıkmadığım, bilim felsefesine göre, bugun hala ilkokul müfredatında yazıldığı şekliyle, teori/kanun ayrımı yoktur. illa ki bir ayrım yapılacaksa da teori başka bir şeye, kanunsa bambaşka bir şeye işaret eder...
darwin ve onun çağdaşları için de hücre bir kara kutuydu. dönemin teknik imkanları canlı hücresinin iç yapısını incelemeye imkan sağlamıyordu. darwinin sahip olduğu mikroskoplar hücrelerin sadece dış hatlarını gösterebilecek özelliğe sahipti. o dönemde yaşayan bilim adamları hücreyi sadece jöle dolu bir balona benzetiyorlardı.
o günden günümüze bilim çok farklı gerçekleri ortaya koydu. şimdi artık canlı hücresinin çok farklı özelliklerini biliyoruz. hücrelerin jöle dolu bir balon olmadığını, protein ve nükleik asitlerden oluşan kompleks sistemlere sahip olduğunu ve küçültülmüş makinelere benzeyen organellere sahip olduğunu biliyoruz. üstelik bu parçalar indirgenemez komplekslik özelliğine sahip olduğunu görüyoruz.
sosyal darwinizm nedir ne değildir bilemem de Avrupalı'nın insanları sömürmesini bu görüşe bağlayan Harun yahyadan başka bilimle ilgilenmemiş insanlar çok eğlendiriyor.
arkadaş bak bunlar temel ve basit sosyal bilgidir.
Klanların birleşmesiyle, şehirler ortaya çıkar. Bu şehirler genişledikçe Toprak sahipleri Köleler edinir. bu köleler o devirde eşyadır, hayvandır, hatta hayvandan bile beterdir. Köleler çalışır bu toprak sahipleri ise kölelerin emeğiyle Felsefe, sanat, bilim gibi işlerle uğraşır. Bu sonrasında romada da devam eder, şekil değiştirerek orta çağda da, yeniçağda da hatta bugün bile devam eder.
sen şimdi egemen güçlerin zamanla sosyal manada evrim geçiren diğer sınıfları ezmesinin, başka ülkeleri sömürmesinin yegane nedenini Darwinizm olarak nitelendiriyorsan basitçe cahilsindir daha yeni Harun yahya belgeseli izlemişsindir.
2000 yıl önce darwinizm mi vardı allah aşkına?
Osmanlı neden sömürmemiştir?
Osmanlı'nın ekonomik ve sosyal düzeni daha farklıdır, Kaldı ki osmanlıda da kölelik sistemi vardır, müslümanlıkta da kölelik sistemi vardır zaten kölelik veya benzeri bir sistem olmadan o çağlarda üretim büyük sekteye uğrar. o çağlarda Aklı başında hiçbir güç sahibi bu yüzden ne kadar ahlaklı olursa olsun, çağının 1000 adım ilerisinde olursa olsun Köleliği vveya benzeri sınıfsal sömürüyü ortadan kaldıracak mantıklı nedenlere varamaz.
Ayrıca kolonizasyon çağının güçlendiği yıllarda Osmanlı zayıflamış bir ülkedir. Yani istese de Egemenliği altında tuttuğu toprakları sömürecek güce sahip değildir Eminim o güce sahip olsalar gerekli sosyal ve ekonomik değişimi geçirip, Ülke adına mantıklı bir karar verip
Çağının gerektirdiği sömürü işini yapıp bugün Dünya'yı hem bizim hem doğu medeniyeti hem de genel medeniyet açısından daha medeni hale getirirlerdi.
