Çok yavaş ilerleyen, oyuncuların çok donuk olduğu ve fazlasıyla abartıldığını düşündüğüm dizidir. ilk sezonunu sırf meraktan bitirdim. 2. Sezonunu Sadece çok sıkılıp, izleyecek başka hiçbir şey bulamazsam izlerim.
Charlotte’n kızı aslında annesiymiş, böyle bir sezon finali yapan dizi. Dizinin fanatiği olanlar da ortamlarda “bilmem ne paradoksu” der, kim bilecek dizinin saçma bittiğini.
2.sezon finali şahsımca bok gibi olan dizi. genel anlamda yarattığı his, akış, müzikler çok güzeldir ama keşke 2.sezon 6.bölümden sonrasını çekmeselerdi.
dün akşam bitirdiğim efsane dizi. bence şu an piyasadaki en iyi dizi. cast seçimi ne öyle ayrıca nasıl başarılı nasıl. o adamların gerçek gençlikleri, oyunculardan daha az benziyodur
Netflix'in en kötü dizisi.
kurguyu öyle karmaşık yapacaksın ki, hata da olsa kimse fark etmeyecek.
spoiler vermeyeyim ama zaman yolculuğu konusunda back to the future bile daha düzgündü diyebilirim sinema filmi olarak. O konuda Fringe üstüne dizi yapılır mı bilmiyorum.
Bu arada dizinin sonunu da yazayım. dizinin sonunda döngüyü kırdıklarını ve her şeyi düzelttiklerini sanacaklar ama yaptıkları şey aslında bütün olayların başlangıcı olacak ve döngü en baştan aynı şekilde yeniden başlayacak. *
Zaman akışı bozulmuyor diye bir şey yok. Zaman akışı daha ilk seferde bozuluyor ve olaylar kısır döngü şeklinde sürekli tekrarlanıyor. Dizide ki karakterler kısır döngüyü kırmaya çalışırken aslında onu başlattıklarını fark edemiyorlar.
Şu an ikinci sezon 4. Bölümdeyim. Aslında hikaye ve fikir güzel ama aşırı fazla karakter var ve bu diziyi takip etmeyi zorlaştırıyor. izlerken kim kimdi kimin eli kimin götünde insan karıştırmadan edemiyor. KeşkeMaksimum üç. Bilemedin dörtkarakter üzerinden anlatılsaydı hikaye.
ikinci sezon itibariyle konuyu o kadar dağıttılar ki, eğer dizi 3 sezonda bitecekse toparlamaları imkansız. zaten öyle bir iddiası olduğunu da düşünmüyorum. dizinin sonunun net bir şekilde bitirilmesi dizinin ruhuna aykırı. olay zaten zamanda yolculuk çok da her şeyi anlamam lazım modunda izlememek gerek. ilk sezon olan kurgu dağılmasaydı dizinin 3.sezonunda net bir final bekleyebilirdik. umarım senaristin kafasında olayın son sahnesi bellidir, yoksa 3.sezon feci kötü ilerleyebilir. ha bir de netflix altın yumurtlayan tavuğu kesmeyelim diyerek 2 sezon daha çekin babacım derse olaylar toparlanıp net bir sona ulaşabilir. bir de bu diziler niye çekildikçe sisteme yüklenmiyor anlamış değilim, 3.sezon 26 haziran 2020'de yayınlanacakmış. bu demek oluyor ki tekrar 2 sezonu izlemek zorunda kalacağız, 3 ayda tırt senaryo ve oyunculuğu olan hakan muhafızı unuttum, bu diziyi 1 sene sonra ayrıntılı hatırlamak imkansız.
2. Sezon 4. Bölümde dedim ki “aha 1921’e gittiler, hitleri falan gösterirler, biraz değişiklik olur, göstermediler be. Allah kahretmesin, çok heyecanlanmıştım.
son zamanlarda izlediğim orijinal konulu dizilerden.
geçmişli gelecekli filmlerde hata ihtimali çokça olabiliyor, en azından dikkatli gözler için.
benim yakaladıklarımdan bir tanesi jonas ilk defa 1986'ya gittiğinde yağmurlu o gecede otobüs durağında beklerken yoldan geçen araç onu almak içi duruyor. cam açıldığında içeriden yedisinde ne ise yetmişinde de odur atasözünün adeta bu karı için yazılmış olduğunu düşündüğüm; karaktersiz, namussuz, şirret karı hannah çıkıyor. tabi onun küçüklük-çocukluk hali. gelsene hava çok yağışlı seni bırakalım diyor. lakin bizim jonas binmiyor neyse sonuç olarak hannah onlu yaşlarında jonas'ın 2019 halini açık seçik olarak görüyor ama gel gelelim yıl 2019 olduğunda hannah jonas'ı yani oğlunu sanki hiç geçmişte görmemiş gibi davranıyor. salağa yatma şeklinde değil baya ciddi normal evladıymış gibi davranıyor. halbuki jonas'ı 2019 haliyle 1986 görmüştü.
bir diğeri de mikkel ile ilgili sıkıntı. mikkel 1986'ya gittiğinde hannah onu ilk defa hastane bankında otururken pijamalı haliyle görüyor. sihirbazlık numarası yaptığı sahneden bahsediyorum. orada mikkel 2019'daki pijamalı haliyle oturuyor. yıl tekrar 2019 olduğunda nielsen'lar evlilik yıldönümü partisi veriyor. bu partinin gündüzünde hannah'ın evine davete nielsen'lar geliyor ailecek. tabi mikkel'de var. mikkel arabadan çıktığında hannah'ın 1986'da hastane bankında otururken gördüğü pijamalı halinin aynısı. burada en azından bir "dejavu oldum" falan beklerdik ama oda olmadı, sözü geçmedi. bu kısımda da mesela bir enayilik var.
uyarı: yukarıda yazılanlar spoyler sayılmaz çünkü dizi konu itibariyle biraz karışık. diziyi hiç izlememiş kişinin tek başına sadece yukarıda yazdığım pasajı okumasında herhangi bir sakınca yoktur.
ikinci sezonuna başlamak için birinci sezonunu yeniden izlemem gerektiğini düşündüğüm ama ona da başlayamadığım için salak gibi kendimi beklediğim dizi.*
1. Sezonun ilk beş bölümünü az önce bitirdim ve bu beş bölümü bitirmem sanırım iki buçuk ayımı aldı. Bu tür dizileri ve bilimkurguyu seven biri olmama rağmen diziye neredeyse hiç konsantre olamadım. Hikaye o kadar yavaş ve ağır işliyor ki diziden kopmamanız imkansız. Bu ilk beş bölüm boyunca geçen olayları iki bölümde hatda tek bir bölünde bile anlatılabilirdi. Bu arada almanlar bizim dizileri izliyor sanırım maşallah dizide bol bol diaologsuz bakışma ve boş muhabnet var.