ilk sezonu daha çabuk anlaşılabilir olsaydı iddia ediyorum son üç yılın en popüler dizisi olur. karmaşık ama kaliteli bir işin çok tutması için başlar daha rahat olmalı diye düşünüyorum, kitle kazanması için. bu almanlar en baştan hard girmiş.
bu durumun oluşmasında almanca ve isimler de etkili yapım başlama şeklini hariç tutarsak.
hiçbir diziyi bitirdikten sonra geri dönmem ama bunda gerekeli ve haklı olur gibi bu.
tükettiğim en karmaşık eser ve böyle olmasına rağmen pek de keyifli geldi bana.
friedrich nietzsche felsefesini ve zaman konusunu sevenler ayrıca keyif alacaktır. ama ilk sezonda olmama rağmen baştan diyeyim rahat izlenecek bir dizi değil, biraz kafa patlatmalı.
ve böyle katman zamanlar içeren bir dizide mantık hataları olmasını da tabii görüyorum.
spoiler olarak zaman ve insan ilişkilerinde faydasını gördüğüm bir görseli ekleyeyim girdime.
netflix dizisidir. 2017 ile sezonu açmıştır. sezonu vardır şimdilik. soundtracklarını yani arka plan müziklerini bir çok filmin müziklerini yapmıs ben frost yapmıstır. 3 farklı zaman ve 3 farklı tipler kafa karmaşıklığına yol açabilir.
ilk iki bölümü inanılmaz sıkıcı olan dizi. Onlarca tavsiye üzerine başladım ilk iki bölümü izlerken sıkıntıdan bırakacaktım ama 3. Bölümden sonra bayağı bayağı izlettirdi kendini. içerisinde hiç geçmemesine rağmen aslında baz aldığı görüş bence feynman'ın görüşü. Çünkü blok bir evren tasarımı üzerinden ilerliyor. Ayrıca bir dizide hiç güzel kız olmaz mı ya...
stranger things isimli komedi diziyle alakası olmayan diğer bir netflix dizisi. lost'tan sonra teorilerde bulunacağım, hem de bunun almanca bir diziyle olacağı aklımın ucundan geçmezdi. dediğim gibi, dizi teorilerde bulunmanızı sağlıyor fakat kafa şişirmiyor. bölümler ilerledikçe kim kimdir, ne yapar eder öğreniyorsunuz. şayet işin içinde dinler tarihi ve felsefe yoksa araştırma yapacağınız bir şey de söz konusu değil. varsa da ben uğraşamam, zamanında lost'tan dilim fazlasıyla yandı. şu haliyle de bir araştırma gereği yok gibi.
kötü tarafı karakterleri ve oyuncuları ayırt etmesi yer yer zorlaşıyor, benim gibi haftada bir bölüm izliyorsanız kafa karışıklığı olabiliyor. oyunculuklar ise daha iyi olabilirdi.
bunun haricinde bir sıkıntı yok, çekim teknikleri , kurgu vs. hollywood'dan geri kalmıyor.
Almanlar işi çözmüş. En güzel diziler listemde birinciliğe oynuyor, müthiş bir kurgu. izlerken o zeka karşınızda kendimden geçiyorum.
Dark daha güzel cümleler hak ediyorsun ama beynimi yaktın kusura bakma, edebi yanım acı çekiyor şu an sayende.
ikinci sezonun son bölümüyle beyin devrelerimi yakmama sebep olan dizi. hoş zaten ilk bölümünden itibaren farklı bir şey yaptığı yok. başrol de ise daha önceden LGBTi temalı center of my world filminde izlediğimiz (bkz: louis hofmann) için bile izlenmesi gereken bir film. tek yapmanız gereken beyin amcıklaması geçirmeyi göze almak. şayet dediğim gibi ikinci sezonun son bölümünde siz "vay be olaylara bak" derken aklınızı yitirdiğinizi fark edeceksiniz.
--spoiler--
düşünsenize kızınızın aslında anneniz olduğunu öğreniyorsunuz. düşünemediniz değil mi? polis memuremiz charlotte hanımın kızı elisabeth meğersem gelecek zamanda annesi charlotte'i doğurmuş. charlotte ise geçmiş zamana dönüp annesi elisabeth'i doğurmuş.
--spoiler--
senaristin ne yaşadığını çok merak ediyorum.
bazı dizileri kostümleriyle, bazılarını diyaloglarıyla, bazılarınıysa melodisiyle hatırlarım. zaten bir yapım oyunculuklarıyla, müzikleriyle, hikayesiyle fark yaratır bana göre. fakat bu dizide ben bunlardan hiçbirini göremedim. on bölüm biterken ciddi boşluklar vardı zihnimde. dark; donuk bakışları, çıkmaz sokağa benzeyen hikayesi, daha önce başka bir dizide duyduğum jenerik müziğiyle bir sezon dayanabildiğim dizi oldu.
Bu bildiğin deniz yıldızı amk. O onun akrabası, o onun sevgilisi. Herkes birbiri ile pompa falan.
Hannah bildiğin banu lan.
Deniz yıldızı senaristleri var işin içinde.