henüz bitirmediğim ve vizelerden dolayı da bir süre bitiremeyeceğim her sahnesi mükemmel bir fotoğraf karesi gibi olan netflix dizisi. benim gibi almanca'yı çok da sevmeyen insanlara almanca sevdirecek güçte bir dizi. izleyin efenim, izleyin.
3 gram aklım vardı onu da bu dizi aldı, biraz karışık bi işleyişi var ama tavsiye ederim. dizinin çekildiği kasaba ve zaman zaman öne çıkan kasvetli hava farklı bi izlenilebilirlik yaratmış.
alman yapımı, dram - gerilim konulu netflix dizisi.
Kagit kalemle izlenmesi gereken dizi. Çünkü zamanlar değiştikçe "bu şimdi kimdi ya?" Olunuyor sürekli. Inanılmaz bir döngü içinde, yer yer gerilip yer yer beyniniz yanıyor ama dizinin verdigi hazzı alınca inanılmaz bağlaniyorsunuz.. solucan deliği, zamanda yolculuk, mükemmel balta girmemiş ormanlar sevenler için birebir dizi.
Son olarak almanca olması beni etkilemedi hali hazırda öğrenmekte olduğum flamanca ile çok benzediği için "aaa bu kelime flamanca'da da var ghehe" oldum ben. Oyyuzden iyi seyirler.
Ortasına geldiğim müthiş dizi. Sen 11lik çocuk zaman da geriye git jonas ın babası çık başımıza . Vay be elin adamı dizi yapıyor . Herkes izlemesin Please.
zamanda yolculuk temalı beğendiğim alman dizisi.
dizi özetle; en son arrival filminde de değinildiği gibi, zamanın çizgisel bir doğru şeklinde olmadığını ve sadece ileriye doğru akmadığını, çevrimsel olduğunu, yani geçmiş-gelecek hepsinin aslında şu an aynı anda yaşandığını ve birbirini etkilediğini, ve ne yaparsak yapalım geçmişi değiştiremeyeceğimizi (bkz: büyükbaba paradoksu) , neden->sonuç ilişkisinin tersine de olabileceğini anlatıyor.
bundan sonrası spoiler içerebilir:
dizinin zamanda yolculuğu insan küçük bir kasabada birbirini tanıyan ailelerin ilişkileri üzerinden ele almasını sevdim. 10 bölümlük ilk sezonun ilk 5 bölümü hemen hemen hiçbir soruyu açıklığa kavuşturmazken, ki bence dizinin en eleştirilebilecek tarafı bu, son birkaç bölümde çoğu sorunun cevabını verdiler. sezonun ilk yarısı anlamaya çalıştığmız aile ilişkileri, ikinci yarısı solucan deliği kaynaklı zamansal paradoksların çözülmeye çalışılması idi. ancak ilk sezon itibariyle konuyu sonlandırma ve daha güzel bir şekilde bağlama bekliyordum, ancak açık kapı bırakarak sezon arasına gidildi. sonuç olarak ben diziyi konu, müzik, kurgu, mekan tasarımı ve oyunculuk olarak gayet beğendim. netfilix’ten bu tarz dizilerin devamını bekliyoruz.
ilk bölümü zar zor bitirmiştim.
Alman dizisi olduğu için soğuk oyunculuk, konu gereği kasvetli hava ve renkler. 2yi izledim 3ü izledim derken dizi arap atı gibi açıldı.
Stranger things esintisi başkarda var ama sonradan alakası yok, daha fazla bilimkurgu var işin içinde. Kesinlikle çok karakter var hepsi önemli ve hepsinden 2 tane var zamanlardan ötürü.
Stranger things biraz daha eğlencelik, genç dizisi tandındaydı ama bu dizi solucan deliğiyle, yaptığı göndermelerle, ince detaylarla farklı bi klasmanda.
Kesinlikle izleyin.
izlediğim ilk ve tek internet dizisidir kendileri. izleyeyim mi izlemeyeyim mi diye düşünüyorsanız hemen izleyin derim ben. Neden mi? Başlayalım *
Dizi, konusundan çok konuyu işleyiş bakımından bende büyük bir ilgi uyandırdı. Çünkü hepimiz biliyoruz ki bu zamanda yolculuk, zamanın lineerliği veya spiralliği daha önce filmlere, dizilere konu olmuştur. Ancak bu dizide bu konu çok daha çarpıcı bir şekilde işlenmiş, mükemmel olmuş.
Karakterlere gelince, evet ilk başta karışık gibi geliyor ama öğrenmesi çok da zor değil. Benim ve sanırım birçok kişinin tepkisini alan şey bu evliliklerin, ilişkilerin vs. hep kasabanın içinden kişilerle olması. Hepsi mi olduğu yerde kalır hepsi mi birbirinin bir şeyi çıkar? Evet öyle.
Sevdiğim bir başka nokta da karakterlerin birer birer, yavaş yavaş işlenmiş olması. Her karaktere ait bir fikriniz oluyor, kişiliğini tanıyorsunuz. Aynı karakterin çocukluk ve yetişkinlik
dönemi birbirine çok benziyor, oyuncuları seçerken çok dikkatli davranmışlar helal olsun.
Kendi adıma konuşacak olursam kasvetli havaları sevmeyen, gerilimden pek hoşlanmayan ben bu dizide o koyu renklerin, kasvetli havanın, arkadan verilen müziklerin müptelası oldum. Zaten hikayeyi büyüleyici hale getiren de tam olarak orası zaten. Yönetmen çok iyi iş çıkarmış.
Her bölümü izledikten sonra diğer bölümde ne olacağını merak ediyor, bir bölüm daha izlemek istiyorsunuz. Dizinin sizi içine alan, kendine bağlayan bir yapısı var.
Yalnız sezon finali pek sezon finali gibi değil. Birçok soru akılda kalıyor, hatta son bölümde daha çok soru işareti kalıyor insanın kafasında.
--spoiler--
-Mesela o Tronte'nin çocukluğunda vücudundaki yara izleri neydi?
-Ines, pek çok şeyi bilmesine rağmen neden hiçbir şey söylemedi,hiçbir şeye müdahale etmedi?
-Noah tam olarak kim ve neden diğer karakterler yaşlanırken ona hiçbir şey olmuyor, olduğu gibi kalıyor?
-Dizide pek çok kez iç kulaktan, kulak zarından bahsedildi. Ölen her insanda veya hayvanda kulak zarının yırtılmasına neden olan şey ne?
-Aleksander yani Boris aslında kim ve nerden geldi, neden yaralanmıştı?
-Ve tabii en önemlisi Hannah kocasını çocukken tanıdıysa yanı başında Mikkel büyürken neden hiç aa bu benim kocamın çocukluğunun aynısı demedi?
--spoiler--
Gibi gibi daha birçok akılda kalan sorular bırakarak sezon finali yaptı. Ama olsun bunu da bir sonraki sezonun izlenmesi için yapıldığını düşünerekten hoşgörüyorum *
Kısacası ben diziyi sevdim, ikinci sezonun çıkmasını dört gözle bekliyorum. Son olarak,
--spoiler--
Hannah sen nasıl bir insansın ya hiç içim ısınmamıştı zaten sana. Allah bilir son bölümde kime doğrulttun o silahı?
--spoiler--
Ben beğendim, güzel dizi bence. Ayrıca almanların oyunculuklarının bu kadar iyi olduğunu da bilmezdim, eleştirenler olmuş ama bence oyunculukları çok iyi.
Sadece merakımdan başlayıp kısa zamanda bitirdiğim bir dizi beynimi yaksada fazla başarılı bir dizi izlerken başka birşeyle ilgilenirseniz anlamazsınız buda uyarı olsun.
başlamayı düşünenler için öncelikle kim hangi zamanda kim oldu, kim kimin oğlu kafa karışıkığı yaşanmaması için bir defter tutulması şart. yoksa kafayı yiyip diziyi yarıda bırakmanız an meselesi. çok ağır ilerliyor fakat aynı zamanda sürükleyici bir dizi. soundtrack'i de dizinin kasvetli havasını yansıtır biçimde.
7. Bölümüne geldiğim alman dizisi. Gerilim müziği çok iyi.zaten dizinin bazı sahnelerinin sıkıcılığı o gerilim müziğiyle toparlanıyor.
Elbette göze çarpan bir kaç hatası var.hem de bir tanesi ciddi bir hata.daha dogrusu saçmalık..ama yine de güzel dizi.stranger things e benzetmisler.çocukların kaybolması konusu benzer.bir de iki dizidede tesisteki gariplikler benzer lakin benzerlikler bu kadar. Darkta konu zaman üzerine yoğunlaşıyor.
Almanlar biz bulmaca çözelim diye dizi yapmışlar arkadaşlar. ilk 5 bölüm çok zor ama deli gibi anlamak çözmek istiyorsun neler olduğunu. Son bölümde dahi çözemiyorsun ama en azından anlıyorsun bulmacayı.
Bir bölüm bir dakika gibi geçiyor resmen şu neydi şu kimdi diye sorgulayıp anlamaya çalışırken bir günde bitirdim diziyi.
Kafamda inanılmaz soru işaretleri var. Heyecanla ikinci sezonu bekliyorum.
dizi dram, bilim kurgu, gerilim türünde harmanlanmış bir senaryoya sahip ve baya sürükleyici. uykuluyken izlenmemesi tavsiye edilir, zira karakterler oldukça fazla ve kafa karıştırıcı. yoksa benim gibi ertesi gün ne olmuştu yaa diye tekrar izlemek zorunda kalabilirsiniz.
dizi ile ilgili yapabileceğim eleştiri, karakterlerin boşluğa doğru dalıp gitmesi. yahut birbirlerine uzun süre bakmaları, hiç bir şey söylememeleri. diziye eksi puan kazandırıyor bu sahneler.
bir kaç kurgu hatası da var. onları şimdi burada söyleyip spoiler vermek istemem. zaten herkes fark etmiştir o hatayı. özellikle polisin oğluyla ilgili hatayı.