Dün kız arkadaşımla gittiğim film, öncelikle şaşırdığım, işte bu dediğim hiçbir bok yoktu filmde. Mesela şöyle izah edeyim sizejohnny depp'in tabutunun bulunduğu zaman dilimi bunu daha önce çok gördük, mumya adlı bir film vardı aynı olay orada' da vardı. Birkaç yerde çok güzel komik replikler yapılabilirdi örneğin mezarından çıktıktan sonra kasabada gezerken modern dünya hakkında ama oda yoktu. o kadar sıkıcı, o kadar sıradan bir filmdi ki anlatamam artık absürt film bile değildi absürt olsa yine biz filmin türünü söyleriz absürt diye ama o bile değildi anlayacağınız. tim burton beklenilenin çok altında bir şey yaptın, sinemaseverlerin gönlünde taht kurana dam burada kariyerinin en kötü malzemesini yapmıştır zannımca.
eğer kimin yönettiğini bilmesek hoş bir film. ha bilmesek dahi anlarız, buram buram burton kokuyor. tek başına köşk bile aha da burton geldi haanıım der gibiydi. fakat. biz malımızı * bildiğimizden tatmin etmedi film. bir edward kadar dağlamadı yüreğimizi, sweeny kadar kini yoktu Barnabasın. Şimdilik en kötü filmlerinden biri diyebilirim bu film için. Ha eğer tim burtonu tanımıyorsanız gidin. Bayılırsınız.
Yılın sinema aptalı olarak oscara ben adayım. Helena b. Carter'ı film boyunca tanıyamadım.
evet tim burton'ın dehasını göremiyoruz filmde, bizi şaşırtmıyor, karakterleri havada bırakıyor, yine de klasik tim burton filmi olduğu ilk sahneden itibaren anlaşılıyor. o kasvet, griler, koyu renkler tam olarak tim burton'ın tarzı. işin içinde johnny depp ve helena bonham carter olunca zaten izlenesi bir film haline geliyor. beklentileri minimuma indirip gidildiğinde, nasıl geçtiği pek anlaşılmayan iki saat geçiyor ve filmden yüzünüzde gülümsemeyle çıkıyorsunuz. sonuçta sevimli bir vampir filmi. evet bir beetle juice, edward scissorhands ya da big fish değil. tim burton'ın bir tıkanma döneminden geçtiği görülüyor ama adamı yerin dibine sokmaya da gerek yok. benim bu kadar filmi sevmiş olmamın bir nedeni de imax'de izlemiş olmam olabilir. zira o devasa perdede her şey daha bir güzel görünüyor ve filmin içine giriş çok daha kolay oluyor. yüksekten düşme sahnelerinde başta içim havalandı.
kesinlikle beğendiğim bir film. zaten johnny depp'in hangi filmi beğenilmezki? hele de helena bonham carter ile de bir araya geldiyse o film izlenir. sonuçta ikiside tim burton'un favori oyuncuları.
kadronun mükemmel oyunculuklurın mükemmel olduğu, ancak mantık hatalarının rahatsız ettiği tim burton filmidir. filmde cloe grace moretz'in oyunculuğu, sadeliği hoştu. artı eva green cam parçalar halinde ayrılmaya başladığında göz yaşının yüzündaki çatlaklar hizasında ilerlemesi de gözden kaçmayan ayrıntılar arasında. bir de sonunda helena bonham carter'ın deniz altında gölerini açması ve filmin o noktada bitmiş olması, filmi efekt ve ince ayrıntılarından ötürü sevdirdi diyebilirim. ancak tim burton'dan bu kadar çok hata beklemiyordum.
daha iyisi olabilirdi. komedi değil, korku değil, gerilim değil. fantastik bir konu, ama sadece vakit geçirmelik bir film olmış gibi. yine de alice cooper'ı görmek çok güzeldi.
tim burton'ın hangi karakteri daha çok anlatırım'lı triklerinin başarısız olduğu son filmi. karakterlerin üstün körü çizilmesi ve bir derinliğinin olmaması burton hayranlarını hayal kırıklığına uğratacaktır. yine de alice cooper severler için izlenmesi gereken film, zira filmin en güzel sekansları, esprileri buradadır. görselliğin ve oyunculukların mükemmeliyeti artık tim burton'ın filmi kotarma yolundaki silahları. zira son dönemde ciddi bir orjinal senaryo sıkıntısına düşmüştür, nerde eski o güzelim burton filmleri, nerde şimdiki filmler.
2012'de vizyona girecekmiş söylentilere göre, yine aynı söylentilere göre Helena Bonham Carter ablamız da oynayacakmış filmde. eva greenler, coni depler, tim burton reyisler falan efsane olacak gibi duruyor.
