darbeyi yanlızca askerler yapmaz dedirten söylemdir.bazen parayla, budolabıyla, çeyrek altınla veya kömürle oy satın alarakda sivil halkın geleceğine darbe yaparsınız.
ama gördüğümüz üzere sivillerin anayasa yapamayacağına, önemli kararlar veremeyeceğine inanan, "amanın sivil darbe geliyor" diyen bir kitle var. bu düşüncelerin sebebi nedir ? cevabı çok basit. yıllarca onlar yerine hep ordu karar vermiş. ben bilmem beyim bilir hesabı. özgüveni olmayan, ezilmiş, aşağılık kompleksli bir halk yaratılmış. hep birileri kulağını çekmiş, balans ayarı vermeye kalkmış. işte artık buna "hayır" diyecekleri yerde sivilleşmeye, özgürleşmeye "hayır" diyorlar.
27 nisan kapalı kapılar ardında nasıl anlaşmalarla yapıldı, ortaya çıkacak. 27 nisandan kimler nemalandı iyi bakmak lazım.
Bunun hesabını sormayı düşünenler muhalefette .bu nasıl bir darbe ya da muhtıra ise, iktidar memnun.
10 yıldır darbeyi ağzına almayan akp yalayıcılarının refarandum yaklaştıkça daha bir dillerine doladıkları söz. yahu akp anayasasını istememek darbeyi haklı görmek, darbe anayasasını savnmak demek değildir. köpek gibi sadece siyah ve beyazı mı görüyor gözleriniz.
darbelerin arkasında abd nin olmadığını bilmemek demokratlıktır.* 27 nisandan bahsetmemek ve darbeciyi mahkemeye çıkarmayan zihniyettir. seni darbeden nemalanan zihniyet sen ne oluyorsun be kardeşim.
buradaki yazar okur tayfasının ben dahil, en az yüzde 80'i darbeyi sadece okuduklarından, izlediklerinden ve duyduklarından öğrenebildiğine göre; sonuçlarının ne kadar korkunç olabileceğini tahmin edebilmek bile zordur ancak, medeni bir dünyada, çağdaş bir demokraside; ne darbe akıllardan geçer, ne de siyasetçiler iki oy uğruna kendilerini mağdur göstermek adına vara yoğa kendilerini yapılmamış bir darbenin mağdurları ilan edebilecek kadar eblehleşirler.
ikisinden de mahrum oluşumuzdandır ki burnumuz şeyden çıkmamaktadır.
Sadece silah destekli ordu darbesini değil, oy kitle tabanına güvenen polis, tarikat, dış güç destekli iktidar faşizmini desteklemek de faşizmdir.
Bakınız beyler bayanlar,
-Evet, yüzde 47 oy almış olabilirsin.
-Evet, halkın sempatisini kazanmış olabilirsin.
-Evet, derin devletin faşizan kesimini tasfiye etmek istediğini idaa edebilirsin.
Amaaaa, samimi değilsin.
Ve sen iktidar olarak toplumda bir paranoya yarattın, bir faşist tutuklayıp ardından bir muhalif tutuklayarak toplumsal bilinç tutukluğu yarattın. Sana karşı yükselen işçi sınıfı hareketlerini (bkz: tekel işçileri) tehtidlerle bastırmaya çalıştın. Sahte gündemler yaratarak bu hareketi gündemden düşürmeye çalıştın. Özelleştirmelerle yandaş bir sermaye yarattın, güçlü bir ekonomik ağ kurarak, sektörlerde egemen oldun. Medyayı ele geçirdin. Eğitim kurumlarını ele geçirerek dogma beyinler yaratmak için önemli adımlar attın. Bu bana bir yerden tanıdık geliyor:
Nazizm---->
Nazizm yüzde 41 oy alarak iktidara gelen bir ideolojiydi, Almanya parlemento binasını yaktırarak toplumsal bilinç bulanıklığı yaratır ve istediği muhalifi tutuklatmaya başlar, Kendi sektörünü yaratır, kendisiyle yandaş olmayanı sindirir, ona baskı uygular, onu yok eder. Eğitimde köklü değişikler yaratır. Çocukları şekillendirir. Toplumu ihbarcı hale getirir. Medyayı ele geçirir. Propoganda en çok üstüne düştüğü uygulamadır. Düşman eksenler yaratarak, insanları emir aşamasına hazır hale getirir. Sermayenin yarattığı yoksulluğun faturasını muhaliflere çıkarır. Aç kitlelerin linç eksenine kanalize olmasını sağlar.