Sadece silah destekli ordu darbesini değil, oy kitle tabanına güvenen polis, tarikat, dış güç destekli iktidar faşizmini desteklemek de faşizmdir.
Bakınız beyler bayanlar,
-Evet, yüzde 47 oy almış olabilirsin.
-Evet, halkın sempatisini kazanmış olabilirsin.
-Evet, derin devletin faşizan kesimini tasfiye etmek istediğini idaa edebilirsin.
Amaaaa, samimi değilsin.
Ve sen iktidar olarak toplumda bir paranoya yarattın, bir faşist tutuklayıp ardından bir muhalif tutuklayarak toplumsal bilinç tutukluğu yarattın. Sana karşı yükselen işçi sınıfı hareketlerini (bkz: tekel işçileri) tehtidlerle bastırmaya çalıştın. Sahte gündemler yaratarak bu hareketi gündemden düşürmeye çalıştın. Özelleştirmelerle yandaş bir sermaye yarattın, güçlü bir ekonomik ağ kurarak, sektörlerde egemen oldun. Medyayı ele geçirdin. Eğitim kurumlarını ele geçirerek dogma beyinler yaratmak için önemli adımlar attın. Bu bana bir yerden tanıdık geliyor:
Nazizm---->
Nazizm yüzde 41 oy alarak iktidara gelen bir ideolojiydi, Almanya parlemento binasını yaktırarak toplumsal bilinç bulanıklığı yaratır ve istediği muhalifi tutuklatmaya başlar, Kendi sektörünü yaratır, kendisiyle yandaş olmayanı sindirir, ona baskı uygular, onu yok eder. Eğitimde köklü değişikler yaratır. Çocukları şekillendirir. Toplumu ihbarcı hale getirir. Medyayı ele geçirir. Propoganda en çok üstüne düştüğü uygulamadır. Düşman eksenler yaratarak, insanları emir aşamasına hazır hale getirir. Sermayenin yarattığı yoksulluğun faturasını muhaliflere çıkarır. Aç kitlelerin linç eksenine kanalize olmasını sağlar.
buradaki yazar okur tayfasının ben dahil, en az yüzde 80'i darbeyi sadece okuduklarından, izlediklerinden ve duyduklarından öğrenebildiğine göre; sonuçlarının ne kadar korkunç olabileceğini tahmin edebilmek bile zordur ancak, medeni bir dünyada, çağdaş bir demokraside; ne darbe akıllardan geçer, ne de siyasetçiler iki oy uğruna kendilerini mağdur göstermek adına vara yoğa kendilerini yapılmamış bir darbenin mağdurları ilan edebilecek kadar eblehleşirler.
ikisinden de mahrum oluşumuzdandır ki burnumuz şeyden çıkmamaktadır.
10 yıldır darbeyi ağzına almayan akp yalayıcılarının refarandum yaklaştıkça daha bir dillerine doladıkları söz. yahu akp anayasasını istememek darbeyi haklı görmek, darbe anayasasını savnmak demek değildir. köpek gibi sadece siyah ve beyazı mı görüyor gözleriniz.
O zaman demokrasi yoktu.
Türkiyeyi yoktan var eden hareketin adı zaten ANADOLU iHTiLALi dir.
bu adla yazılmış eserler vardır.
o ihtilal olmasaydı damat feritler ve padişahlar kendi varlıklarının devamı için milleti satmaya devam edecekti...
bakınız : http://kitap.antoloji.com...lali-2-cilt-takim-kitabi/
akp anayasası istemiyoruz diyenlerin demokrat geçinip 12 eylül darbe anayasasına razı olmasıyla doğrudan alakası olmayan ifadedir. darbecilik her zaman her yerde faşizmdir.
darbelerin arkasında abd nin olmadığını bilmemek demokratlıktır.* 27 nisandan bahsetmemek ve darbeciyi mahkemeye çıkarmayan zihniyettir. seni darbeden nemalanan zihniyet sen ne oluyorsun be kardeşim.
27 nisan kapalı kapılar ardında nasıl anlaşmalarla yapıldı, ortaya çıkacak. 27 nisandan kimler nemalandı iyi bakmak lazım.
Bunun hesabını sormayı düşünenler muhalefette .bu nasıl bir darbe ya da muhtıra ise, iktidar memnun.
darbeyi savunmak faşizm değil ilkelliktir,primitiv kültür seviyesine tekabül eder.Kendini yönetme acziyetinin tezahürüdür.Postal yalamaktan başı dönmüştür.Haki renk haricinde renk körüdür.
ama gördüğümüz üzere sivillerin anayasa yapamayacağına, önemli kararlar veremeyeceğine inanan, "amanın sivil darbe geliyor" diyen bir kitle var. bu düşüncelerin sebebi nedir ? cevabı çok basit. yıllarca onlar yerine hep ordu karar vermiş. ben bilmem beyim bilir hesabı. özgüveni olmayan, ezilmiş, aşağılık kompleksli bir halk yaratılmış. hep birileri kulağını çekmiş, balans ayarı vermeye kalkmış. işte artık buna "hayır" diyecekleri yerde sivilleşmeye, özgürleşmeye "hayır" diyorlar.
bir insan sevgiyi, dostluğu, kardeliği, eşitliği savunur ama darbe'yi savunur mu be kardeşim. darbe denilen olay topu topu 100 yıllık olay. bu darbeyi savunanlar yüzyıl önce işsiz mi kalacaklardı.
darbeyi yanlızca askerler yapmaz dedirten söylemdir.bazen parayla, budolabıyla, çeyrek altınla veya kömürle oy satın alarakda sivil halkın geleceğine darbe yaparsınız.
bu önermenin karşısına ''nazilerde demokratik seçimle geldi iyisi mi biz demokrasi kaldıralım'' diye dikilinmekte. mantığa bak sen, bir partinin nazi eğilimleri taşıyıp taşımadığına karar verme yetkisi hangi halk çobanındaymış bilmek lazım. 60 darbesine bakın menderes hayali gençleri kıyma makinesinden geçiriyor diye yapılıp seçilmiş başbakan ve bakanlar asılarak katledildi. türkiye sonsuza kadar bu anti-demokratik ve bizzat faşizmi andıran seçkinci kafa tipiyle idare edilmez.
artık geçti halk plajlara indi vatandaş rahatsız dönemleri.
herkes yeni ve daha demokratik türkiyeyi paşa paşa sindirecektir.
not: ikinci dünya savaşında nazilere selam duranlar bugün demokrasi nazizmi doğurur sözde endişesi taşıyanların ideolojik dedeleridir.
birde makarna kömür edebiyatıyla meseleyi izah edenler var...güya halk desteği sağlamanın kolayılığı izah ediliyor...ee 2002 seçimlerinde yeni kurulmuş parti hangi makarna ile tek başına iktidar olmuş diye sormak lazım...veya önceki hükümetlerin yardımları kendilerini baraj altından kurtarmış mı diye sormak lazım...halka tepeden bakmaya bak hele...üstelik add doğuda içinde hayır bildirisi çıka ramazan kumanyası dağıtıyormuş bakalım kaç kişi hayır diyecek bunun için...
atatürkçü düşünce derneği millet kesesinden değil, kendi taraftarlarının özverisinden dağıtıyor...
kömür dağıtımı, çamaşır makinesi vs dağıtımı millet kesesinden yapılıyor.
arada çok fark var !
zaruri ek: ak partide devlet imkanlarını ssk batırmaya değil yoksul halka yardım yapmaya ayırıyor. bu sosyal devlet gereğidir. ünversite öğrencilerine başbakanlık bursu vermekle pratik farkı yoktur. ne yapsaydı yani ssk yı daha fazla zarar ettiren emekli bürokratını 7 evcikle teselli mi etseydi. üstelik bu yardımları yapan ilk hükümet değil ak parti hükümeti ve 2002 de yeni kurulmuşken yardım yaparak iktidara gelmedi. yani halkın yüzde 47 sine yardım yapıldığını düşünmek için gerçekten safdirik olmak lazım.
