Mısır konusunda Batı, Arap Baharı denilen bu süreçte planlayamadığı bazı seçimlerle yüzleşmek zorunda kalmıştır. Mursiye yapılan darbe de Batının planlayamadığı bir hareketin önüne geçme girişimi olarak algılanmalıdır. Mısırda Mübareki devirip kendi istedikleri tarzda bir demokrasi planlayan Batı, Mursi'nin seçilmesiyle hayal kırıklığı yaşamıştır. Evet, seçim olmalıdır, demokrasi gelmelidir, ama halkın istediği gibi değil, bunu planlayanların istediği gibi gelmelidir. Daha önce Filistinde yapılan seçimlerde Hamasın kazandığı halde iktidar yapılmamasını ve terörist ilan edilmesini de böyle okuyabiliriz. Batı kontrol altında tutulması gereken üçüncü sınıf ülkelerde islamcı iktidarlar istemez. Kısaca yapılan darbe için Mursi ülkeyi iyi yönetemedi gibi basit tanımlamalardan kaçınılmalıdır. Zira batı için en büyük mesele islamcıların iktidar olması meselesidir. oku
işine gelince demokrasi, özgürlük, gelmeyince hilafet, şeriat.
kafası karışık bazılarının, kavram denen şey kavranmak içindir. kavrayamayınca böyle saçmalanıyor işte.
öte yandan, pankartlar türkçe. yazanlar da türk olmalı. size ne lan mısırın demokrasisinden, hilafetinden? türkiye'de her şey çözüldü de mısır mı kaldı?
saçma bir grubun yürüşünde açılan pankart. ne diyeceklerini şaşırmışlar amk. hem seçimle geldi hem kahrolsun demokrasi. polisin kendi kendine çevirdiği molotof tiyatrosunu bütün türkiyedeki eyleme yükleyenler bakalım bu pankarta ne diyecek diye beklemekteyim. ayrıca düşünseniz bile yapmayın amk şöyle şeyler darbe oluyor sonra amk.
şu arap seviciler kadar kaypak, yavşak, dönek insanlar var mı bilemedim amk. daha üç sene öncesinde, arap baharında bu böyle olmaz derken, bu amına koduklarım zafer çığlıkları atıyorlardı. tayyip babaları, orta doğu procesi başkanlığı hesapları yaparken, bu yavşaklar ölen halkı hiç umursamamıştı. o zaman öldürülen insanların üzerine basa basa sandıklara koşan insanlar yaşasın demokrasi diye bağırırken, türkiye' deki arap siki yalayıcıları pek bir mesut görünüyordu.
üç yıl önce sandık çok güvenliydi de, şimdi sandığın güvenliğinden endişe duyar olmuşlar. üstelik bu güvensizliğe bir ingiliz gazetecinin makalesi ile karar vermişler.
bir insan olun, bir karakteriniz olsun. ama öyle böyle dönek, dansöz, kaypak değilsiniz. 40 yıllık orospu elinize su dökemez.
müslümanlar sandığa nasıl güvenecek? arap baharında nasıl güvendiyse öyle güvenecek. başbakanları, mısır' da demokrasi katliamı yaşanıyor diyor. bunların taşıdığı pankarta bak. bir de utanmadan arlanmadan taşınan pankartları savunuyorlar.
sizin demokrasinizde, dininizde, insanlığınızda akp standartlarına göre. daha fazlası sizin bünyeye ters amk.
beni güldürmüş protestodur. gazetelerde ve tvlerde; mısır halkı demokratik talepleri için, özgürlükleri için direniyor falan diyorlar, adamlar protesto gösterisi yaparken kahrolsun demokrasi diyor. *
suriyede müslümanlar birbirini öldürsün esad rejimi bitsin el altından sivil direnişçilere silah gönderirler. o da yetmez kendi rejimleri sarsılmasın diye kendilerini protesto edenlere taksimin, kızılayın göbeğinde ölesiye polis güçleri tarafından dayak attırırlar, hatta öldürürler. olay mısıra gelince "ouww" derler. amerikan kuklaları bu kafayla devam edin.
cehalette ve hainlikte sınırlar ötesine geçip kainat duvarlarını zorlayan ezik, silik ve cahil insan topluluğu deyişidir. yobazlıkları, demokrasiye dil uzatmaya kadar varmışken, islamiyet'in aslının demokrasi olduğunu ve bir hesap günü olduğunu da inceden unutmuşlardır. ve bu kalitesiz tipler bizim ülkemizde yaşamaktadır. dünyadaki kalitesiz herşey neden bizim ülkemizde olmak zorundadır?