"
12 Eylül darbecileri, özellikle Anayasa oylamasına taban bulmak amacıyla, islamcı çevrelere hoşgörülü davrandılar. Hatta kimi cemaatlerle de doğrudan ilişkiye geçtiler. Nurcuların kimi ileri gelenleri, darbecilerle yakınlık kurmuştu. Erzurum'da bulunan Mehmet Kırkıncı Hoca bunların başında geliyordu.
Mehmet Kırkıncı Hoca, Kenan Evren'e mektup yazarak neler yapılabileceğine dair önerilerde bulunmuş, darbecileri överek dualar etmişti. Mehmet Kırkıncı'nın Demirel'e bağlı Yeni Asya cemaati içinde çok etkili olduğunu öğrenen darbeciler de ona yakınlık gösterir ve özel görüşmelerde kendisine yardımcı olacaklarını söylerler. Kırkıncı Hoca, Fethullah Gülen ile işbirliği yapınca, ortaya büyük bir güç çıkar.
Fethullah Gülen hakkında aranıyor afişleri asılı olmasına rağmen darbecilere tam destek veriyordu. Sızıntı dergisinde askerleri öven başyazılar yazdı. Darbeden bir ay sonra yazdığı 'Asker' ile, daha sonra kaleme aldığı 'Son Karakol' başlığını taşıyan başyazılarda askerlerin 'tepe' bir varlık olduğunu söyleyerek, anadan doğma asker millet olduğumuzu belirtti. Gülen'e göre, asker tam zamanında yetişmeseydi, "Bütün millet olarak inkisar içinde ağlamadan başka çaremiz kalmayacaktı." Ve Gülen 12 Eylül'den günümüze kadar 'ağlayarak' vaazların sürdürdü...
"