Darbeci Kemal’in dosyasını kısaca özetleyelim:
.
1 – 1905 yılında darbe teşebbüsü.
.
2 – 1909’da Selanik’ten yahudi taburuyla gelen Hareket Ordusu’nun darbesi.
.
3 – 1916’da Çanakkale’de kendi emrinde olan ordu ile Istanbul üzerine yürüyerek hükümeti düşürme teşebbüsü.
.
4 – 1918-1919’da Padişahı tahttan indirerek değiştirme ve Hükümeti düşürme teşebbüsü.
.
5 – 1920’de Ingilizler eliyle Osmanlı Meclisi’ne baskın.
.
6 – 1923 yılında Kurtuluş Savaşı’nı yöneten ve dualarla açılan Meclis’e darbe.
.
Tabiri caizse tam bir suç makinesi.
.
Şimdi…
.
FETÖ darbe teşebbüsünü bahane ederek “dinden-cemaatlerden-hocalardan” soğuduğunu ifade eden kemalistlerin, niçin defalarca darbe yapan “Atatürk”ten soğumadıklarını, hatta izinden gittiklerini çok merak ediyorum.
Kadir çandarlıoğlu.
--spoiler--
Darbeleri önleme rehberi
cihat tekin - yenimesaj gazetesi
17.07.2017
Dünya’da askeri darbeler, 20. yüzyılla beraber inanılmaz bir artış kaydetti. Erken kalkanın darbe yaptığı söylenen Afrika ülkeleri bu konudaki rekorlarını muhafaza ediyorlar. Muz cumhuriyeti tabiri de herhalde bu yüzden ortaya çıktı.Osmanlı döneminde yeniçeriler, bozulan düzeni tamir etme maksadıyla ayaklanırdı. Kazan kaldırma şeklinde gerçekleşen bu ayaklanmalar çoğunlukla kanlı biterdi. Hedeflenen devlet ricalinin katliyle neticelenen çok fazla darbe vardır.Tarihimizde en fazla bilinen darbe ll. Osman’a ama en fazla bilinen adıyla Genç Osman’a yapılan darbedir. Darbenin sonucunda genç padişahın canına kıyılmıştır. Padişahın öldürüldüğü son darbe olmayacaktır kuşkusuz. ll. Selim ve Sultan Abdülaziz de darbe sonucu hayatınıkaybeden padişahlardan oldular.Cumhuriyet idaresi darbeler dönemini kapatma konusunda milletimize bir ümit vermişti ki NATO’ya girişimizden sonra darbelerle yeniden tanıştık. 1960 darbesi sonucu başbakan Adnan Menderes ve iki bakan arkadaşı darağacına gönderildi. Kâbus geri dönmüştü.Talat Aydemir’in başarısız darbe girişimlerini, 71 muhtırası ve 12 Eylül darbeleri izledi. Son darbede devlet adamları idam edilmedi ama sivil halktan ciddi sayıda kayıplarımız oldu.28 Şubat vakası gizemini korurken çağa ayak uyduran 27 Nisan muhtırası teknolojinin kullanıldığı e-muhtıra olarak belleklere kazındı. e-ticaret oluyor da e-muhtıra neden olmasın? Bizim neyimiz eksik?15 Temmuz darbe girişimi ise hepsinden farklı bir mahiyet arz ediyor. Devletin bütünkademelerine girmeyi başarmış bir grubun girişimi oldukça sarsıcı etkiler bıraktı. Asıl merak edilen, bu grup neden bir siyasi partikurup iktidara talip olmadı? PKK’nın dahi çözüm sürecinde siyasi bir zemine çekilmesinin hedeflendiği ülkemizde, sivil bir hareket neden terörize oldu?ABD’nin FETÖ ilişkisini anlamadan bu sorulara cevap verilemez. Bir eli yağda bir eli balda, gününü gün eden bu seçkinci güruh, rahatını ABD için bozdu. ABD’nin semirttiği FETÖ ineğinin kesim vakti gelmişti. Darbe, incirlik’te planlandı ve uygulandı.Darbeler; ekonomik dengesizlik, etnik sorunlar ve mezhepsel kargaşa ortamlarından beslenir. Bu koşulların oluştuğu veya oluşturulduğu ülkelerde darbeler an meselesidir. Darbecilik zorba bir iş olduğundan bilgelikten ve idarecilikten yoksundur. Bu yüzden darbecilerin muhakkak dış bağlantıları vardır. Darbe sonrası halkın kontrolü ve uluslararası meşruiyet arayışı için bu şarttır. http://www.yenimesaj.com....beri-makale,12020281.html
--spoiler--
darbeleri önleme rehberi - 2
cihat tekin - yenimesaj gazetesi
18.07.2017
Darbelere engel olmak isteyen bir iktidarın yapması gereken olmazsa olmaz üç tane kural vardır. Eğer bu şartlar oluşturulmazsadarbeler kaçınılmazdır.1- Ekonomiyi düzeltmek2- Etnik meseleleri çözmek3- Mezhepsel kavgaları önlemekFETÖ hangi zeminden faydalanarak serpilipbüyüdü ve darbe yapacak noktaya geldi? Fikri altyapısı nereden beslendi? Öncelikle bu sorulara cevap vermek lazımdır.FETÖ, 12 Eylül darbesinden sonra oldukça güçlendi. ABD’nin ambargoları altında ezilen devlet ve halk ekonomisi yüzünden FETÖ aradığı fırsatı buldu. Anadolu’dan gelen öğrencilerin barınma ve iaşe sorunlarını çözerek işe başladılar. Böylece ağlarına kolaylıkla düşürdükleri gençleri yönlendirdiler. Hâlbuki devlet eğitim gören gençlerin problemlerini çözebilseydi kimseFETÖ’nün semtine uğramayacaktı. Gençler tamamen fakirlikten ve yokluktan dolayı mecburen sevmedikleri halde onların yurtlarına gidiyorlardı. Sadece bir öğün yemek için onlara yaranmaya çalışan üniversite öğrencileri vardı. işte FETÖ’nün ana omurgasını oluşturan bu gençler Said Nursi’nin öğretisiyle yetiştirildi. Masumene bir öğrenci hareketi kisvesi altında gerçekte başta ABD olmak üzere koca bir Batı bloğu vardı.Ekonomideki problemler orta ölçek esnafları da FETÖ’nün kucağına iten en önemli sebepti. Sermaye darlığı yaşayan veya dışa açılmaya çalışan firmalar soluğu FETÖ’nün yanında alıyordu. ihracat için Afrika ve Asya pazarlarına hâkim olan FETÖ, esnaf ve iş âleminde söz sahibi oldu.FETÖ, piyasayı fonlayarak ve kurduğu uluslararası ticariy ilişkilerle çevresindeki işadamlarını yönlendirerek inanılmaz avantajlar sağladı.Dikkat çeken bir başka iddia da FETÖ elebaşının darbenin başarılması halinde Humeyni’nin Tahran’da karşılanması gibi bir şovla istanbul’a geleceğiyle ilgiliydi. ABD, FETÖ liderine acaba nasıl bir rol biçmişti? ABD, Şii-Sünni savaşı projesini hayata geçirmeye can atıyor. FETÖ’ye milyarlarca dolar yatırım yapan ABD, onu teslim etmemek için bin dereden su getiriyor. Demek ki çok önemli bir hesap var ortada. Bu hesap, planlanan Şii-Sünni savaşıyla ilgilidir. FETÖ’yü iktidar etmeyi planlayan ABD, bundan sonraki adımda Şii-Sünni savaşında bu cephenin öncülüğünü FETÖ’ye havale edecekti. Çünkü böyle bir savaşın tahakkuk edebilmesi için bir Sünni cephe ve bir adet Sünni halifeye ihtiyaç vardı. işte FETÖ’ye biçilen misyon budur. Tam da ABD ve israil’in istediği bir halife profili.işte görüldüğü gibi ekonomik krizler, mezhepsel ayrılıklar darbenin ana zemininioluşturuyor. http://www.yenimesaj.com....ri-2-makale,12020289.html
--spoiler--
Türk milleti uğruna gözünü kırpmadan canından vazgeçen türk askerlerinin büyük türkiye cumhuriyetinin vaziyetinin berbat olduğu durumda yine gözünü kırpmadan karar alması ve cumhuriyeti sahiplenmesidir.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan ülkeyi 15 Temmuz darbe girişimine götüren sürece olabildiğince etraflı bir biçimde bakarak bir tür toplumsal öz eleştiri ile sadece FETÖ yapılanmasını değil, böyle bir yapının genişleyip büyümesine yol açan toplumsal dinamikleri de ele alıyor...
Derdest edilen türk silahlı kuvvetlerinden sonra siyasi bir mavzer ve tek adam lüksü olabilen ortadoğu yavşaklığı.
Kim kimi alt edip siyasi olarak hakkından çıkamıyor ise askeri göreve çağırıyor.
Mesela geçtiğimiz senelerde seçim yoluyla başbakan olmuş bir isim haşmetli tarafından görevden alındı. Fetö ve türev sebeplerden dolayı belediye başkanları istifa ettirildi. Hukukun olduğu bir ülkede o isimleri kanun namına görevden alır yargılarsın. Ama bizdeki hesap hep uydurma hep hamasi ve siyasi çekişme.
Darbe atanmışların küstahlığıdır ama son yıllarda seçilmişler de bu küstah kibrin içinde.
Corovavirüs gündeminde bundan dert yanmak da tam olarak derdini sikeyimlik.
gerçekleştirirken faili gizlenmekle kalmayıp başka bir kesimin hareketiymiş gibi gösterilebilen, toplumun, milletin, memleketin aleyhine sonuçların hedeflendiği, alet olanların farkında olduğu fakat karşı koyamayacakları bir pozisyona kıstırıldığı, sonucuna göre yeniden dizilen planlı dinamik fonksiyon.