herkes ''erdoğan hayatta mı, yaşıyor mu'' sorusunu sordu kendine. sonra kendisini ekranda görene kadar o dakikalar geçmek bilmedi. ne olursa olsun bu adam kaçmak yerine aslanlar gibi milletinin yanında durdu. sevmeyenler bile anladı o gece. bir tek nefretten gözü dönmüşler anlamıyor. ölmediğini öğrenince üzüldüler hatta.
ailemle birlikte evdeydim. ilk görüntüler gelmeye başlayınca sürekli kanalları zaplıyordum. trt 1 ağırlıklı nerdeyse tüm kanalları geziyordum. amacım generkurmay başkanı, hava kuvvetleri komutanı, 1. ordu komutanı yada 2. ordu komutanı gibi askeri üst düzey bir subayın açıklama yapmasını bekliyordum. cumhurbaşkanıda nihayetinde ortada yoktu. yabancı haber kanallarından bir şeyler öğrenmek isterken trt den bildiri yayınladı. trt muhabiri bildiriyi okurken bi tuhaf oldum amk. sonra abdullah gül, cumhurbaşkanı 1. ordu komutanı derken bir çok isme ulaşıldı. cumhurbaşkanının kaçma ihtimalinin olduğu bir senaryoyu kafamda canlandırdığım gerçeğini de atlamayalım.
beylerbeyi kışlanın ilerisinde denk geldiğim durumdur anlık bi tedirginlik sonrası aylarca sürecek olan çatışmaları hayal edip nasıl harekete geçebilirimi düşünmüştüm.Kurtuluş savaşının ruhunu derinden hissetmeme vesile olmuştur aynı zamanda o tankların hareketlenmelerı ve insanların canını düşünmeden koşuşturmaları tankların önüne atlamaları, milli ve dini duygularımın bır damar hareketıyle bedenimi ele geçirmesinin verdiği keyifte anlatılmaz yaşanır.
edit: telefonumun kapalı olması ailemle iletişiimimin olmamasıda bi kenarda durmuştu hep.