bir kılıçla dünyayı ortadan ikiye yarma isteğidir. bütün dünyanın damarları boşaldığında dünya kesildiği yerden basit ayrı dikiş yöntemiyle dikilir. onuncu gün dikişlerin alınması için ideal gündür. sürekli dikildiğinde herhangi bir enfeksiyon olduğunda yayılması hızlanacağından tavsiye edilmez. dünya bütün enfeksiyonlara predispozedir ve her türlü pisliğin dünyaya affinitesi vardır. dünyaya giren herhangi bir virus, bakteri, pirion, virion süratle dolaşım ağlarını kullanarak tüm dünyaya yayılır. bu yüzden daralma semptomları başladığında dünyayı kılıç ensizyonuyla ayırma ve kanını akıtma işlemi tedavi için faydalıdır. bir de dünya üzerinde yaşayan paraiztler vardır ki çok hızlı çoğalır ve dünya kaynaklarını süratle tüketirler. bunların sayısının artması da insanın aspirasyon ve inspirasyonunu zorlaştırır. bir süre sonra insan sadece inspire edeyim de patlayarak öleyim kıvamına gelir ki bir çeşit intihardır ve nefsi müdafa ile alakası yoktur. işte ölesi gelir insanın. ölmese bile bir süre görünmez içine çektiği havayla şişip gökyüzüne uçmak veinsanları yukardan bile izleyemeyeceği kadar yükselmek ister. nedir daralma semptomları? efendim öncelikle dediğim gibi kişinin içinde önlenemez bir şiddet uygulama isteği birikir, ancak bu sadece istekten ibarettir birikdikçe birikir. sonra bu biriken istek çığlık atmak için ağzın açılmasına sebeb olur. ağız açılır ama çığlık ciğerlere doğru atılır. çığlığın şiddetine dayanamayan alveoller yırtılır ve çığlığı depolamak amacıyla tekrar keseleşme başlar. artık ciğerlerde hava kesecikleri değil, çığlık kesecikleri vardır.
daralmanın tedavisi falan yoktur. zaten dalgalı bir seyir gösterdiğinden kişi zaman zaman kendisini iyileşmiş zanneder. ancak daralma nöbetleri insanın beynine balyoz gibi inip preslediğinde o daralan insan anlar kendisinden asla normal bir insan çıkmayacağını. büzüldükçe büzülür, içime kapanayım da rahatlayayım der ama bir türlü beceremez. çünkü asıl sorun ziyadesiyle açık olan reseptörlerdedir. zaten hastalığın etkeni bu reseptörlere gelir yerleşir ve sürekli açık kalmasını sağlar , dünya üzerindeki her şeyi beyninin içine yerleştirip manyak eder adamı. dünyadaki her insan acısını, mutluluğunu, hırsını kısaca her duygusunu daralan şahsın beyninde yaşıyordur da bu şahıs bu sebeble kendi beyninde kendisine yer bulamıyordur.
daralma persistedir ve her an hortlayabilir.
kendimi çok sahte hissediyorum. evrende küfretmediğim hiçbir şey kalmadı. bir saatten 65 dakika çıkarmak uğruna önüme çıkan her şeyi paramparça ediyorum. ızdıraptan başka bir şey yok. birçok şeyi umursamıyor oluşumu güven olarak algılıyor birçoğu. siktir ordan. durgunluğum ve konuşmuyor oluşum sana olan yarardan çok, kendime olan iğrentiden kaynaklanıyor. benim en büyük bağımlılığım krek değil, annem değil, müzik değil, para değil şu değil bu değil. en büyük bağımlılığım empatidir. hayatımın en büyük ızdırabı budur. en kötü alışkanlığım ise günde en az bir kere uyanmak, cennet bir adım ötedeyken iğne üzerinde yalınayak dengede durmaktır. her neyse, uyumalıyım. ne kadar uyku o kadar az ızdırap.
zannımca sorumluluk duygusu fazla gelişmişlerde daha çok oluyor. yanılıyor da olabilirim. gün itibariyle içinde bulunduğum durum.
sözlük kaçasım var venüse kadar.