dar ayakkabi

entry7 galeri0
    1.
  1. O bayram bana ayakkabı almaya karar verdiler.

    Hazır ayakkabı satan mağaza yoktu şehirde. Tek ayakkabı yapan dükkánında ayakkabıcı çıplak ayağımı bir kartonun üzerine koydu, iyice basmamı söyledikten sonra ağzındaki kurşun kalemi eline alıp ayağımın çevresini çizdi.

    O ayağımın çizildiği karton benim ayakkabı numaramdı.

    Günlerce yeni ayakkabılarımın hayalini kurdum. Babamın anlattığına göre ayakkabılarım siyah ve bağcıklı olacaktı.

    Kapının her çalınışında koştum.

    Ayakkabılarım bayramdan bir gün önce geldi, siyah-bağcıklı.

    O gün onları giymedim. Bayram gecesi yatağımın altına yerleştirdim yeni ayakkabılarımı.

    Arada bir kalkıp kutusundan çıkartıyor, yere koyuyor, yukarıdan, yandan, önden bakıp duruyordum. Parlak ve yuvarlak burnunu gecenin karanlığında kim bilir kaç kez okşadım.

    Uyku girmedi gözüme.

    Sabahleyin ev ahalisi kalktığında, ayakkabı kutusu kucağımda sandalyede oturuyordum ben.

    Ayakkabımı babam giydirdi.

    Ayağıma olmamıştı ayakkabılarım, dardı ve canımı yakmıştı.

    Ama bunu babama söylemedim. O "Sıkıyor mu?" diye sordukça "Hayır" yanıtını veriyordum. "Dar, ayağımı acıtıyor" desem, geri gidecekti ayakkabılarım ve ayakkabıcının hemen bir yeni ayakkabı yapması olanaksızdı.

    O bayram sabahı canım yana yana yürüdüm.

    Bir süre sonra acı dayanılmaz oldu.

    Dişimi sıktım.

    Topalladım.

    Soranlara "Dizimi vurdum" dedim, ama ayakkabılarımın ayağımı sıktığını kimseye söylemedim.

    *

    Doğrusunu isterseniz yaşam dar ayakkabıyla yürümektir.

    Kimi zaman dar bir maaş, kimi zaman sevimsiz bir iş...

    Kimi zaman bir mekan dar ayakkabı olur bize, kimi zaman bir çevre, kimi zaman bir sokak, ya da bir şehir...

    Kimi zaman dostluklar, arkadaşlıklar, beraberlikler bir dar ayakkabıya dönüşür.

    Kimi zaman zamandır dar ayakkabı, geçmek bilmez.

    Kimi zaman zenginlik, kimi zaman başınızı koyduğunuz yastık...

    Canınız yanar.

    Topallaya topallaya gidersiniz.

    Sonradan öğrendim yaşamın dar ayakkabıyla yürüme sanatı olduğunu...

    (bkz: bekir çoşkun)
    4 ...
  2. 2.
  3. insanı günlük yaşamında bir hayli huysuz edecek olan ayakkabılardır. siz yine de biraz giyin onu belki açılır. araya gitmesin yazık. *
    0 ...
  4. 3.
  5. en sevdiklerin canını en çok yakandır sözünle tanımlanabilecek haldir.giydikçe hiç açılmazlar.bollaşır umudunuz hayalden ibarettir.atamazsınızda bir gönül bağı yaratmışsınızdır aranızda.eskitme lüksünüzde yoktur sık giyilmediği için eskimezler.bazen aklınıza eser bir cesaret eder giyersiniz okadar etkilidir ki üstünüzde 3-4 gün ızdırabı geçmez.eski sevgiliye dönmek gibi bir şey ..
    0 ...
  6. 4.
  7. çin işkencesinin yeni hali. ayağın am.na koyar o derece yani. babamın büyük ayaklıları küçük ayakkabı giymek ile ayakların küçüleceği söyleyen bir düşünceside vardı. dedem küçükken kendilerine uygulamışta banada uygulayacak yemezler babacım yemezler...
    0 ...
  8. 5.
  9. tam alınacağı sırada annenin arkadan bağırarak bir numara büyük al seneye de giyersin lafını söylettirendir.
    0 ...
  10. 6.
  11. "cocukken sahip oldugum kırmızı rugan ayakkabılar, onlar da senin gibi cok tatlıydılar ama canımı yakardılar.. acıtırdılar.." sözlerini anımsatan ayakkabılardır..
    0 ...
  12. 7.
  13. ne kadar severek de alsan , kabus hakline dönüşen ayakkabılardır.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük