küçükken çıkardı ama nasıl bir çıkma ağzım açık izlerdim.(barış diye çağıran olursa evde yokum o derece)
o sesleri kadın vücundan kendi çıkırıyor sanıyordum.
dansözlerin öyle bir özelliği olduğunu sanıyordum. doktorları da hastanede yaşıyor sanıyordum.
çocukluğum böyle sanışlarla geçti neyse dansözlerin yeri bende ayrı.
lisede yatılı olurken dolap kapaklarını aysel tanju ve özcan tekgül'ün peri dergisinden alınma resimleri süslerdi.
üniversite yıllarında 1968 ler, galatasaray'daki karavan pavyonda mehtap güneş gündemde kaldı.
sonra nesrin topkapı
80lerde sibel can
zaten ondan sonra dansözlük yerini ne olduğu belirsiz bir beden dansına bıraktı ve darbukacılara teslim oldu.
izlediğim en berbat filmlerden biri ,diğeri de kanalizasyon. erotizmde bile bir estetik olur, bu düpedüz porno. asılmak için malzeme arayanlara iyi bir seçenek.
Bir zamanlar A Takımı adlı televizyon programıyla ekranlarda fırtına gibi esen, herkesin "Savaş Abisi" Savaş Ay, bu defa şansını beyaz perdede deniyor. Deneyimli fotoğrafçı ve gazeteci Savaş Ay'ın yönettiği bu ilk sinema filmi, romanların kendilerine has dünyasını ve yaşam tarzını aşk, nefret ve ölümün kolkola geçtiği bir öykü içinde sunuyor. Yine televizyondan tanıdığımız şovmen Beyaz "Beyazıt Öztürk"ün yanı sıra oyuncu kadrosunda, Çolpan ilhan gibi kıdemli bir isim ve Türk sinemasının son dönem en önemli oyuncularından Fikret Kuşkan rol alıyor. Yönetmen Savaş Ay da oyuncu olarak kadroya eşlik ediyor. Filmin öyküsündair yapımcının söylediklerine kulak verelim: 'Çok ünlü bir dansöz var. ismi Cobra. Kim izliyorsa inanılmaz etkileniyor. Bir gün sevdiği adam tarafından vuruluyor ve kötürüm kalıyor...'
Filmin afişi, geçtiğimiz yıllarda yitirdiğimiz büyük karikatürist Turhan Selçuk imzasıyla dikkat çekiyor...