dans etmek

    5.
  1. yatay arzuların dikey olarak ifade edilmesi.
    5 ...
  2. 50.
  3. Kötü sayılmayacak düzeyde tango ve vals biliyorum fakat ne lanet bir şeydir ki birkaç tuhaf yemek, tören dışında hiç kullanamamamdan dolayı paslandım.

    Bir dans zirvesi mi düzenlesek?
    5 ...
  4. 43.
  5. hayatımda nefret ettiğim nadir aktiviteden, eğlence şeklinden bir tanesidir.

    dans etmek yerine yan yana koşulsa daha eğlenceli olur.
    4 ...
  6. 33.
  7. Kendini en güzel ifade ediş biçimidir. bir de uyum sağlayan bir kavalyen varsa o dans hiç bitmesin istersin.
    4 ...
  8. 46.
  9. Aşırı sevdiğim eylem zaten kapı gicirtisina bile oynayabilecek bir insanım. Ama haklıyım ya Bence insanın içimdeki coşkusun, tutkunun en net dışa vurumu dansla oluyor. Erkekler fiziken dansa o kadar yatkın olmuyor, kadınlar daha yatkın ve insan dansa devam ettikçe, pratik yaptıkça günlük hayattaki hareketleri daha bir estetik görünüm kazanıyor. Velhasılı kelam, bugün dans kursuna başladım. Tam of ya ne sıkıcı bir dediğim bir anda ruhumu besledi dans, neşe kaynağım.
    3 ...
  10. 44.
  11. Aslında bir tür meditasyondur. zihni boşaltır. ve başarıya kolay erişim sağlar.
    3 ...
  12. 66.
  13. ömrümde neredeyse hiç yapma gereği veya isteği duymadığım bir husus.
    3 ...
  14. 1.
  15. Müzik temposuna uyarak estetik değer taşıyan vücut hareketleri yapmak.

    "dans etmenin en sevdiğim yanı kuralları olsa gerek. her şeyin mümkün olduğu bu dünyada, dansın kendine has katı kuralları var. kareografi ve disiplin tartışmaya açık değil."*
    3 ...
  16. 40.
  17. Hayatım bouyunca ilk kez dans ettim.
    Harika bir şey.
    2 ...
  18. 6.
  19. bazıları için gizli bir yetenek bazıları için ise gizli bir özürdür.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük