danone gıda markasının türkiye genç nesli ile alakalı pislikçe planıdır.
danone markasını türkiye'de bilmeyen yok. sabancı holding ortaklığı ile ve sağladığı güven ile danone türkiye'ye girmiş oldu. bugün sabancı ile ortaklıklarının bitmiş olmasına rağmen çoğu insan sabancı holding ile ortak olduğunu zannederek bu ürünleri almakta. peki fransızlara ait olan danone türkiye'de neden bu kadar çok çocuklar üzerine ürün çıkartmakta ve ucuza satmakta hiç düşündünüz mü? aklınıza bir marka düşmanı hatta yabancı düşmanı profesöryazmış bu mesajı şeklinde bir fikir gelebilir. söz konusu olayın geleceğimiz üz erinde oynanan çirkin bir oyun olduğunu laboratuar sonuçlarını aldığım zaman ortaya çıktı. sizde eğer bilimle özellikle fen bilimleri ile ilgileniyorsanız söz konusu üründen alın ve bir fen laboratuarında içerik testi yaptırın (ücreti en fazla 40$) sonra bu sonucu bir nörologla paylaşın bakın neler olacak. gelişim ve düşünme üzerinde etkili hormanal dengelerin, özellikle muhakeme kabiliyetinin nasıl engellendiğini bir nörolog anlatsın size o zaman benim gibi tatmin olursunuz. danonenin türkiye için üretilen ürünlerinin içerisine çocukların zihinsel ve bedensel gelişimini etkileyecek madde olduğu ne yazık ki bir gerçek ve şu an daninolar sadece 2 ve 12 yaş arası çocuklara yedirilmekte. yani tam gelişim zamanında. gelecek nesillerimizin zeki olmasını engellemek için şimdiden yoğun çaba içerisinde oldukları anlaşılıyor ve tüm pazarlama şirketleri şuan danone ile anlaşmalı. kapı kapı dolaşıp piyasa fiyatının altında ürünlerini satmaktadırlar. ayrıca şirketlere ve dağıtım elemanlarına çok iyi ücret ödenerek daha fazla surum yapılmakta, daha fazla insana ulaşmaktadırlar. lütfen danone ürünlerini kullanmayalım ve bu konuda bizler duyarlı olabiliriz. ama bu yetmiyor. marka düşkünü bir gençlik olduğu sürece bu firmaların türkiye'de ekmeklerine yağ sürülecektir. lütfen uyanalım ve uyaralım.
iletişim - kaynak:
prof. dr. turan karadeniz
karadeniz teknik üniversitesi
ordu ziraat fakültesi
bahçe bitkileri bölüm başkanı - ordu
tel: +90 452 230 05 56
faks: +90 452 225 12 61
Prof. Dr. Turan Karadeniz'i de yanlarına katan Danone ekibi kendini aklamak için medyada boy gösteriyor. Ürünlerinin laboratuar sonuçlarını göstererek iade-i itibar kazanmaya çalışıyor. Peki Danone kendini aklayabilecek mi?
Prof. Dr. Ahmet Aydın iyibilgi'ye Danone'nin aklama kampanyasını şöyle yorumluyor:
içinde eroin yok ama şeker var!
"Danone, ürünlerinde narkotik madde bulunmadığını anlatıyor bu kampanya ile. Danone ürünlerinin içinde eroin, kokain benzeri narkotik maddeler olmayabilir. Fakat içinde şeker var. Ve bu ürünlere katılan şekerler bağımlılık yaratıyor. Bir çocuğu bakkala götürün, çocuğun gözü dönmüş bir şekilde şekerli ürünlere saldırdığını göreceksiniz. Bu da şekerin kendisinin bağımlılık yaratan bir uyuşturucu olduğunun ispatıdır. Bu öldürücü maddeyi içeren yoğurtları işin kötüsü doktorlar bedava dağıtıyorlar. "
Hayatımız tüketiliyor…
Doktorların bu ürünleri tavsiye etmesinden dolayı yaptığı eleştiri yüzünden üyesi olduğu Pediatri Kurumu'ndan atıldığını anlatan Aydın, sözlerini şöyle sürdürüyor: "Danone'nin tavrı davayı sulh ile çözmek. Çatışmaya girmiyor. Dikkatli hareket ederek satışlarında yüzde 30- 40'a varan azalmayı durdurmaya ve kaybettikleri müşterileri geri kazanmaya çalışıyorlar. Bize düşen bu noktada şekerli yiyeceklere karşı savaş başlatmak. Üstelik meyveli yoğurt üreticileri, yoğurtların içlerine meyve değil, meyve esansı koyuyor, ekşimesi yavaşlasın diye yoğurtların içine bir çok katkı maddesi ekliyorlar. Gıdalar gittikçe daha yavaş bozuluyor ve daha kalitesiz hale geliyor. Bu bilgileri gıda üreticilerinin kendilerinden ediniyorum."
Zehir eşiği
"Savunmaları ise yoğurtlara koydukları katkı maddelerinin miktarının zehirlemeyecek derecede az olması. Fakat raflarda aynı maddeleri bulunduran bir çok ürün var. Bu ürünlerden bir sürü çocuk her gün bir kaç tane tüketiyor. Ve zehir eşiğini aşmış oluyor. Üreticiler diğer ürünler beni ilgilendirmez diyemez, dememelidir. 'Tarım Köy işleri Bakanlığı normlarına uyuyoruz' bahanesinin ardına saklanmamalıdır. Bu yüzden çocuklarımız hiperaktif, otistik oluyor gitgide... Ucuzluk uğruna hayatımız tüketiliyor."
Abur cubur yıllardır yemiyorum. Eksikliğini de hissetmiyorum. Annem titiz biridir bu konularda, çocukluğumda bir kez bile yedirmedi bunlardan sağ olsun.