Kevin Costnerın en iyi filmi. Epic türde de ilk ve son filmi. Film bize Amerikalıların yerlilere yaptıklarını özellikle anı defterinde yazılanlar aracılığıyla anlatmakta. En etkileyici kısım ise "beyaz adam John" un yerlileri tanıdıktan sonra "Kurt'a Dans eden" e dönüşmesi. Bir sinema şaheseri ve baş yapıt;ölmeden önce izlenmesi gereken filmler`den.
michael blake'in aynı isimli romanından senaryolaştırdığı başrolünde ve yönetmen koltuğunda kevin costnerin bulunduğu, 12 dalda oscara aday gösterilen ve bunlardan içinde en iyi yönetmen ödülüde bulunan 7 sini kazanan 1990 yapımı film. 180 dakikalık çok uzun bir filmdir ama izlemesi çok keyiflidir temelde hayattan beklentisini ve umudunu yitiren bir adamın kendisine aslında çok da yabancı olan bir kültür içerisinde kendisini bulması ve hayata tekrar bağlanmasını anlatır. bu yönüyle konu olarak son samurayla da benzerlikler taşır.
bugün bursa'mıza gelerek; bursa'mızı şereflendiren, yakışıklı, karizmatik, geleceği parlak ve genç kızların hayalini süsleyen bir adam olan bu kardeşime buradan selam eder, gözlerinden öperim. ** **
yaşından daha ağır abi *
güzel gülen gözlere sahip. zeki, nezaket sahibi ve bir o kadar da sevimli. anlatmayı seviyor, anlattıkça da dinletiyor. anlattığı hiçbir konuya kayıtsız kalamıyorsunuz. sözlüğün bana hediyesi.sonunda tanışma şerefine nail olduğum harika insan.
seninle zaman nasıl geçti bilemedim. özlemişim bir sıcak dost elini.
bir dakika için yaşamın ve seni düşünen birinin olduğunun sevincini hisset ve mutlu ol! şimdi bu mutluluğuna sımsıkı sarıl ve ümidini koskoca bir yıl boyunca hiç yitirme! aşkta, parada, sağlıkta her zaman kazanmanı dilerim. sensiz bir hayatta kime gerçekten "dostum" diyebilirdim bilmiyorum. iyi ki dogdun. nice mutlu yıllara.
ulu sözlükten tanıdığım adam gibi adam, allah sana sevdiklerinle ile nice mutlu yıllar nasip eylesin. *
uludağ sözlük 5.yıl zirvesinde, bana boğazda rakı balık keyfi yaşatacağına ve boğazın en pahalı restaurantına götüreceğine dair söz vermiştir. bekle istanbul geliyorum. *
adam kalktı taa bakırköyden geldi ofise. bir de o kadar gelmiyorsun gitmiyorsun ayağı yapıyorsun dedi. sonrasında müşteri geldi ne doğru dürsüt ilgilenebildik ne doğru dürüst muhabbet edebildik....
kendimi kötü hissettim sözlük... lanet kapitalizm!
iletişim kopukluğu neticesinde telefonda sert çıkışlarını, bir viktorya dönemi gentilmeni edasıyla yaptığı reveransları ***ile beraraf etmiş dahası beyefendiliğin kitabını yazmış, rocker hatta ağır metalci giyim tarzı ve sabahın köründe bile kostüm değiştirme kabiliyeti ile bandasına kurban olduğumuz **, derin sohbetlerde verdiği hayattan örneklerle bir çok konuda düşünce iklimimde farklı dalgalanmalara neden olan güzel insandır. istanbul'da elimizden kaçtı ama bu sevda bitmez. **
aşırı rokçu* hareketlerle ve fışşklarla kendisini tanıştığımız an şoke ettiğim yazardır tanıştığımıza çok memnun olduk, biraz daha kassak istanbul' dan komşu çıkacaktık.