kitaplarını birbirinden ayırt ermekte zorlandığım yazar. tamam, adam harbiden sürükleyici, elden düşmeyecek kitaplar yazıyor. ama bu kadar aynı olmamalı, olamaz. bir şey tuttu diye bokunu çıkarmaya, eşeğin zikine su kaçırmaya lüzum yok.
gerektiğinde dijital kale gibi özgünlükte tavan yapmış harika kitaplar da yazan bu amcamız salt ticari kaygılarla robert langdon serisi yaratıyor. dediğim gibi güzel kitaplar ama uğraş verilmemiş, aynı şablon üzerinde ufak değişiklikler yapılarak piyasaya sürülmüş kitaplar. insan kendini salak gibi hissediyor, demek ki bir de adamın kitaplarının orijinalini alsam kalbime inecek. *
Bir çok kişinin etrafından duyup sırf hava atmak için yanında taşıdığı, herhangi bir ortamda konusu geçince kitap içinden öğrendiği 2 bukle kelimeyi arkadaş çevresine anlatan kişinin okuduğu kitapların yazarıdır.
da vincinin şifresi ile pişmiş ihanet noktası ile coşmuş melekler ve şeytanlar ile aşmış abdli yazar. son kitabı kayıp sembol için türkiye ye de gelmiştir.
kayıp sembol kitabıyla, beni bir kere daha kendine bağlamış yazardır. tabi her kitapta, sanki aynı olayı yaşıyormuşsun gibi bir his verse de, seviyoruz seni anacım.
kitaplarında sürekli aynı mevzular dönmesine rağmen her yeni kitap sonrası ayaklarımız kıçımıza vura vura kitapçıya gidip kitaplarını okuduğumuz yazardır. şeytan tüyü sanırım.
okurken heyecanlandığım kitapların yazarı.gerçi melekler ve şeytanlarda interneti bulanın cern olduğunu söylemişti dijital kalede de nsa in bulduğunu söylüyor,bu çelişkisiyle biraz gözümden düşsede kitaplarının kalitesi tartışılmaz.
Bazılarının düşündüğünün aksine şimdiden yitip gitmeye başlamış yeteneksiz, ama iyi araştırmacı romancı (dikkat ederseniz yazar diyemedim).
Son kitabı, Kayıp Sembol normal seviyedeki satışlarla karşılaştırıldığında hala çok iyi satmış olabilir ama Da Vinci'nin Şifresi adlı kitabın satışına kıyasla tam bir fiyasko olmuştur: Da Vinci tüm dünyada 88 milyon (oha) satarken Kayıp Sembol 10 milyonu bile bulmamıştır. Beş yıl aradan sonra merakla beklenen bu kitabın neredeyse bir öncekinin onda biri satması rezalettir. Nitekim kitap sadece satışta değil yaygara babında da hiç anılmamaktadır.
Bir nedeni kitabın konusunun çok ilginç olmaması (ABD'deki masonlar amanın ne ilginç ne ilginç) olabilir ama esas neden Brown'un yazar olarak kifayetsizlikleridir. Diyalog yazmayı bilmez, karakterleri felakettir (iyi yakışıklı bilim adamı dört dörtlük kadın bilim adamı), karakterlerin geçmişine dair hiçbir bilgi yoktur, olay örgüsü rastlantılar ve son anda ortaya çıkan kurtarıcılarla bezelidir. Çok hızlı akan B tipi aksiyon filmlerinin kitaba girmiş halidir.
Neyse ki o çılgınlık geçti ve Dan Brown hak ettiği yere gidiyor: Unutulan yazarlar listesine.
Ha bu arada Angels and Demons, Da Vinci'ye göre daha güzeldi. Hatta adamın tek elle tutulur kitabı bile denebilir.
her kitabı olaydır (en azından benim için). romanlarının içine öyle bir sokuyor ki seni kitap bittiğinde gerçek dünyaya geri dönmek biraz zaman alıyor.