bir müslüm gürses şarkısı. "hangi seven sevildi" olarak da bilinir. söz müzik orhan akdeniz olarak belirtilse de meşhur, klasik bir arapça şarkıdan "esinlenme" sanırım. çok bilinmeyen güzel şarkılardandır..
kime sorsam aynı dertten benim gibi yakınır
her ahında bir beddua, bir sitem vardır
hangi seven sevildi? hangisi aşktan memnun?
hepsi de şikayetçi...
hangi seven sevildi? hangisi aşktan memnun?
hepsi de şikayet eder, doğduğuna pişman oldu,
sevdiklerine pişman oldu bir bir...
usandılar...
sevilenin elinden bir damla aşk tatmadım
hangi dala tutunduysam elimde kaldı
hangi seven sevildi? hangisi aşktan memnun?
hepsi de şikayetçi...
hangi seven sevildi? hangisi aşktan memnun?
hepsi de şikayet eder doğduğuna
pişman oldu sevdiklerine bir bir
usandılar...
her derste goruyorum. gozumu damladan alabilsem derse bakicam. hoca da ona baktigimi fark etti ve bugun benimle konustu. en iyi oldugum dersi damladan oturu takip edemez oldum.
sahi neden bu kadar guzel, neden bu kadar guzel guluyor. onu bu kadar guzel gulduren sey nedir.
eger onu gulduren seyi bulursam sonsuza dek var olmasi icin dua edebilirim. eger aglarsa yakismaz o guzel gulene.
cok guzelsin. bu arada buraya uyesin tabii kendi adini arattigin gun beni de bulmus olacaksin. utanip da bakamam herhalde yuzune. ama anlarsin herhalde.
Damla bana tırnak uçlarıma kadar mutsuz olmak nasıl bir duygu onu tattırmıştı, damla gibi kadınlar ulaşılmazdı zira her yani tel örgülerle kapalıydı. Dokununca elin ayağın kanıyordu. Bense hiçbir zaman zili çalıp nazikçe izin isteme konumunda değildim.
Çünkü o zil çoktan akordan çıkmıştı, dokunsam hem beni elektrik çarpıyor hem damlaya kulaklarını kanatırcasına gürültü veriyordu. Bense ne o zile basmaktan vazgeçiyordum, ne bu tel örgülerde her yanımı paramparça etmekten. her yanım yara izi olmuştu.
Hangisi daha acısız olurdu zile basıp kaçarken şehirli bir çocuk gibi yitip gitmek mi, tel örgülerde köylü bir çocuk gibi sevdiği meyveye ulaşmaya çalışırken yitip gitmek mi? hangisi? Damlanin hiç mi suçu yoktu? Neden tel örgü çekmişti ki? Ama olmuştu, biz sevdiğimiz meyveye ulaşmak isterken çocuklar gelin alın istediğiniz kadar zaten çürüyüp gidiyor bunlar dalında, diyen insanlar. Ulan hem kim kırmıştı ki bu zili? Ben kırmadım, o kırdı, hayır o kırdı, hayır o kırdı, o kırdı… kim kırdı ulan?
Sen de amma meraklıymışsın yasak meyveye, yok mu anan baban senin? Alsındı sana bi’ kilo elma, armut her neyse. Hem öğrenmedin mi sen ailenden başkalarının bahçesine izinsiz girmeye çalışmamayı? Aptal siktir git, rahatsız etme, rahat bırak insanları…
damla. adini soylemeyi seviyorum. adini duymak bile heyecanlandiriyor beni.
yalniz mutsuzum cok mutsuz. ve damla da her insanoglu gibi uzak tutmak istedi beni kendinden, mutsuz bir insani kim tutmak ister ki cevresinde. kim ister biliyor musunuz, sizi yalniz ve yalnizca varolusunuzdan dolayi seven kisiler, mesela anne ve babaniz.
ama bazen sevmek yetmiyor, hakikaten yetmiyor. kimsenin elinde olmayan sebepler vardir bazen, sadece oyle olmasi gerekir. ve bunu ne sevgi degistirir, ne de baska bir sey. sanirim kader bu. bazi insanlar bazi seylere maruz kalmalidir.
komurler yakilmali, meyveler koparilmali, acilar cekilmelidir, bu doganin kuralidir.
müslüm gürses'in gitme albümünde ki damla damla, (anısı olan )şarkısı.
güzel insanla bir zamanlar çıkartmak istediğimiz dergi'nin kapak tasarımı.
sinir bozucu eski komşu kızı... hem kaşar, hem artist-ti.