çok büyük bir vatanseverdir damat ferid.
sevr'i imzalamamış fakat istanbul'daki hemen hemen bütün osmanlı cephanesini daha itilaf devletleri söylemeden sırf yalakalık olsun diye denize dökmüştür.
Sir Harry Luke Cities And Men adlı eserinin (Londra 1953) 66.sahifesinde şöyle bir cümle kurmuş:
'Padişahla damat Ferit,Mustafa Kemal ve taraftarlarından daha az gerçek yurtsever değildi.'
en sonunda damat ferit ve kabinesi anlaşmayı imzalamak zorunda kaldıklarına tek bir şey vardı akıllarında;
"Yok oluşu mu üstün tutalım yoksa varlığı mı? Eğer yok olursak bir daha canlanamayız. ama varlığı bu şartlarda da olsa kabul edersek her zaman tekrar canlanma ihtimalimiz vardır."
görüldüğü gibi damat ferit o kadar da kötü bir insan değildi. atatürk kadar ülkesini seviyordu lakin atatürk gibi idealist olamadı. ben bunu yaşına vermekteyim. ve müsaadenizle onun hakkını ona bugün geri vermekteyim.
padişahın ve benim yegane ümidimiz; allah' tan sonra ingiltere'dir diyen bir ingiliz yalakası, sevr anlaşmasına gıkını çıkarmayan hatta ve hatta mecliste '' Mağlupların mütareke ve barış yapılırken galibin arzusuna boyun eğmesi, dünya kadar eski bir insanlık yasasıdır '' diyerek teslimiyetçiliğini belli eden bir adamdan bahsediyoruz. hain değilse bile cahilliğinden hain yanlısıdır, çakma kahraman uydurmayalım kendimize.
diplomattan kahraman olamacağından alenen vatan hainidir.
diplomatsanız yapmanız gereken kendi poponuzu kurtarmaktır. damat ferid te öyle biridir.
sevr anlaşmasını imzalamamışmış. büyük başarı. ayakta alkışlayalım.
imzasının olması veya olmaması hiç önemli değildir. ülkeyi satan bir anlaşmaya imza atmışsınız ve çok onurlu bir insanın yapması gerekeni bile yapmamışsınızdır. ölmemişsinizdir.
sonra da hani şu imzalamadığınız anlaşma varya o anlaşmanın taraflarından birinin ülkesinde geberip gitmişsinizdir.
hain işte. o anlaşmayı okuyan ya intihar eder ya o anlaşmayı imzalayanları öldürür. ikisinden birini yapar. tabi onuru varsa.