yanlış bir bilgidir. kanımız hücrelerde oksijeni terk edip, karbondioksiti alıp geri dönerken yani toplardamarlarımızda iken rengi koyu kırmızı hatta biraz mora yakındır. damarlarımızın çeperleri ve kan hücreleri renksiz olduklarından, kanın rengini veya renginin tonunu içinde oksijen olup olmaması tayin eder.
damarlarımızın mavi renkte görünmesi, vücudumuza gelen ışığın bir kısmının derimizde emilmesi, bir kısmının da yansıtılması ile ilgilidir. derimizde mavi renk gibi yüksek enerjiye sahip dalga boyundaki ışıklar daha çok yansıtılıp gözümüze geldiği için damarlarımız mavi renkte görülür.
bu nedenle derimizde gördüğümüz damarların çoğu, et kalınlığı az olduğu için içindeki kanın rengini daha çok yansıtan ve deriye daha yakın olan toplardamarlardır. tabii ki bu durum toplardamarlar kesildiğinde kanın koyu kırmızı veya mor renkte akacağı anlamına gelmez. kesilme yerinden akan kan derhal hava ile temas edip, ondaki zengin oksijeni alır ve rengi yine bilinen kan rengine dönüşür.
- damarımızdaki kan aslında maviymiş selim abi.
+ oğlum sus lan reis duyacak.
& n'oluyo lan orada? ne konuşuyorsunuz siz?
- kanımız maviymiş reis.
& oğlum biz seni biyoloji reisi yapmadık mı?
- yok reis. ben radyo sineme ve televizyon reisi yardımcısıyım.
siyah değil miydi yahu? oksijenle buluşunca kırmızı olmuyor muydu? bu jean christophe grange 'siyah kan' kitabını boşuna mı yazdı? ardı sıra gelir bu sorular.