orta asya'nın türk-moğol kökenli askerleri tarafından kendilerini betimlemek için kullandıkları 'dalyarak' sözcüğü, yeniçeriler başta olmak üzere, onlara göre kendilerini pek bir alımlı-çalımlı gören osmanlı askerleri tarafından bir küçümseme, hatta hakir görmek ifadesine dönüştürülmüş ve günümüz türkçesi'ne de aynı şekliyle yerleşmiştir.
- günümüz anadolu türkçesi'nde anlam olarak; 'hem salak hem de patavatsız insan hali'ni betimler.
Saygısız, sevmediğimiz işleri yapan elemanlardır.
- ...'dan ayrıldım.
+ O kızla bende konuştum arkadaş olduğumuz için benim teklifi kabul etmedi.
(+ = Dalyarak.)
bir dalın her ende ve her boyda örneği mevcut iken, yarağın hangi özelliğini tanımladığı meçhuldür.
l sini ve r sini uzata uzata söylemek derin bir rahatlama sağlar.
bereket sembolüdür.
insanoğlunun yaşam kaynağıdır.
en karizma küfürler listesine kafadan ilk üç oynayacak kadar karizmatik küfür. örneklerle görelim :
ben orada can derdindeyim bu dalyarakta gelmiş bıdı bıdı yapıyor.
ya abi ben o kızı seviyorum ama kızın çıktığı var görsen tam dalyarak.
aha gene sıçtık, şimdi gider kırk metreden frikik çakar mına godumun dalyarağı.
bu örneklerden dalyarak kelimesini çıkartırsak kurduğumuz cümle mahvolur.
sanıldığı gibi hakarey içeren bir söz değildir. silah taşıyan anlamına gelir. tam teçhizatlı olma durumu içinde kullanılan bir sözcükdür.
(bkz: dalyarak koşusu)