dallama , dolaylama demektir. dolaylama ise bazen harbiden öylesine çekilmez olur ki , işte bu negatif benzeşim bağıntısına dallamalık denir.
"sus lan dallama" bir emir kipidir evet , ama devamı da vardır: konuyu olanca basitliğiyle anlatmayacaksan sus demektir. bugünlerde haber bültenlerinin metinlerine takıldım mesela. öyle dolaylamışlar ki şaşırırsınız.
hatta bu konuya en güzel örnek , ki gerçekten güzel bir örnek: mehmet ali birand'dır. soruyu öyle dolaştırırki özne ve yüklem arasında bir bağlantı kalmaz. dolaylar da dolaylar abimiz. reha muhtar'ı aratmaz dolaylama konusunda.bir tane de bayan spiker var ama onu da siz tahmin edin kardeşim. yalnız güzelliği sizi efsunlamasın. sadece soru soruş kalıbını ve cümleyi takip edin.
bu kelimenin gerçek anlamının şimdiye kadar yazılmamış olması garip buyrun,
dallama, osmanlı zamanında, müslüman olmayan çocukların ve bazı gelişmeye müsait müslüman çocuklarının mermerlere tokat atmak suretiyle büyütüldüğü ve sonraları bu çocukların savaştaki atlılara karşı yaya olarak önde koşulan askerler olan cenagverlere dönüştükleri zamanda onlara verilen isimdir.
yani bu çocuklar büyüyüp osmanlı tokadı atmaya başlarlar, öyle ki; savaşta atlıların karşısına çıplak elleriyle çıkarlar ve atın üstündeki düşmana zıplayarak tokadı koyarlar ve düşmanlarının boynunu tek tokat ile kırabilirler.. işte bu çocuklara dallama denilmektedir.
iğrenç bir espriye konu olmuş kelime.
+yolda giderken öndeki arabanın solundan geçmeye ne denir?
-sollama.
+peki yüzme yarışında öndekini suyun altından dalarak geçmeye ne denir.
-ne denir?
+dallama.
