öğrencinin bölüm başkanına olan gerçek dışı olumlu yaklaşımın adı yalakalık iken diğer öğretim görevlilerinin bölüm başkanlarına yaptığı gereksiz yere söylenmiş pozitif yaklaşımın adı dalkavukluktur. kısaca dalkavukluk yapabilmek için önce bir mevkiye gelmek gerekir, yalakalığın kurumsal olanıdır.
Kendine fayda sağlayacak durumda olanlara yaltaklanarak ve böylelerini eğlendirmek üzere soytarılık yapara geçimini sağlayan kimse. Dalkavuklar menfaatleri uğruna insanlık haysiyetlerini korumayan, doğruluğa önem vermeyen kimselerdir.Kendi çıkarları için doğru olmayan şeyleri, başkalarının zararına olsa bile, yapmaktan ve düşünmekten geri kalmazlar; böylece kendilerine faydası dokunacakların daima hoşuna gidecek yolu bulmaya çalışırlar.
barış manço'nun gündelik kullanıma açtığı kelimedir. "dalkavuklar etrafında el pençe divan dursa, sapa kulba kapağa itibar etme dostum, içi boş tencerenin bu sofrada yeri yok." demiş ve eklemiştir:
-para pula ihtişama aldanıp kanma dostum. içi boş insanların bu dünyada yeri yok.
Yunan tariçisi Diodere de Sicile'in yazdığına göre Habeş imparatoru bir kaza geçirip de, örneğin gözlerinden birini, bir bacağını ya da bir kolunu kaybedecek olursa, dalkavuklar da aynı organı yok edip imparatorları gibi kör, topal, çolak ederlerdi kendilerini.
Padişah bir gün yemekte patlıcandan yakınır.
Dalkavuk hemen atılır "Yerden göğe kadar haklısınız padişahım, patlıcan yenecek şey değildir. ben de hiç sevmem zaten!"
Padişah bir başka gün yine patlıcan yemeğinin olduğu bir sofrada dalkavuğu sınamak için "En leziz sebzedir patlıcan. Ben çok severim." der. Bunun üzerine dalkavuk "Patlıcan yemeklerin padişahıdır." diye övgüler düzmeye başlar.
Padişah "Hani patlıcanı sevmezdin? Sen hem patlıcanı yeriyor, hem de övüyorsun. Benimle dalga mı geçiyorsun?" diyince Dalkavuk hemen atılır "Ben padişah efendimizin dalkavuğuyum, patlıcanın değil!"
kendisine çıkar sağlayacak olanlara aşırı bir saygı ve hayranlık göstererek yaranmak isteyen ve bu yüzden de abartılı bir saygı ve yağcılık gösterenlere denir.
Eski devirlerde padişahların, şahların, kralların bu işlevi üstlenmek üzere birer dalkavukları olurdu. Onlar nükteli sözlerle hem eğlendirirler hem de kime dalkavukluk yapıyorsa onu pohpohlardı.
yaygın bilinenin aksine, çıkış noktası; bir karakter özelliğinden çok, eski zamanlarda para karşılığı kendilerine türlü işkenceler yaptıran kişilerin edindiği mesleğin adıdır.
osmalıdaki öncülerinin bütün torunlarının yandaş medyada, sarayda varlıklarını sürdürdüğü bir sosyal form.
yalnızca tarifeleri bugün değişmiş olup kendini efendisinin istekleri doğrultusunda en gözüpek ve yüzsüzce aşağılayabilenleri, en omurgasızları bugünün tarifesiyle yalılarda oturabilmektedir.