bir girisinde "qandırdım xd" yazdığını görünce gözlerimi fal taşı gibi pörtletmiş olup, tansiyonumun bir inip bir çıkarmıştır efendim. burdan kendisine büyük harflerle "LÜTFEN" demek istiyorum hakikaten "lütfen". evet.
her okulda bulunması zorunlu olan demirbaşlardan biri.
1941 yılında çıkan kanunla zorunlu hale getirilmiş,
2007'deki bir kararnameyle "kullanılmıyor bile olsa, bulundurulması zorunludur" ibaresiyle okullardaki konumu güçlenmiştir.
bu lanet olası makinanın zamanında dersi verilirdi. bende son zamanlarına denkgeldim o dersim. saçma salak bir derstir. hayır aga ben 10 parmak daktilo kullansam ne olur kullanmasam ne olur. sekreter yada arzuhal almıyacağım ya. neyse bende o ergenliğin verdiği sapkınlıkla bir gün derste alıştırma yaparken akütakemiliyüş denen bir zımbırtı vardır. bunu kaç ere yazdırırlar. elimiz hızlansın. ben bunu akif takken düşmüş diye yazdım kaç kere. neyse hoca herkesi kontrol ediyor. sıra bana geldi. hoca gördü yazdığımı, tabi sonrası belli tüm sınıfa rezil oldum. çok fena tokatladı adam, ne tokatlaması bildiğin lirik çalıştı üstümde. o nasıl bir duygu aktarımıdır arkadaş. nefret anca bu kadar sanatsal kusulabilirdi amk. o günden sonra her fırsatta türk eğitim sistemine başkaldırdım, her sinirlenmemde kahrolsun daktilo dedim. fakat sonu hep hüsran. her derste lirik çalışmalar her derste bir duygu seli. o yüzden bu gavur icadı makinayı hiç sevmem. ipne makina, top makina, senin yüzünden sevdiğim kıza bile rezil oldum lan allahsız. senin yüzünden harflere küstüm, senin yüzünden... neyse lanet olsun sana.
Eski edebiyat nüshalarını hatırlatan tatlı bir sesi olan eski bir yazma aracıdır. Nostaljik havasının yanında sanki tüm başyapıtları daktilo yazmıştır yazardan ziyade.
Yazmanin en guzel halidir bence. Yanlis yapamazsin daktiloda,silme secenegin yoktur,oyle kafana gore sacmalayamazsin. Ya butun kagidi alir yirtarsin ya da devam edersin. Farklidir bir kere modernizmden, klavyesi bile farklidir. Toneri bitince her yerde aratir. Tus seslerine kapilip gidersin yazarken, farkli yazi stilleri olsa da, birbirine benzer cogu,herkes ayirt edemez. Kendine hastir,kisiligi vardir.
Bana nedense m1 garand tüfekleri hatırlatan yazı makinesi . Bilenler bilir m1 lerin kartuş şeklinde takılan bir fişek besleme sistemi vardır. Son fişek namluya sürülünce kartuş boş kalıp metalik bir sesle fırlar . işte o ses ile daktilonun bitme sesi birbirine benziyor .
Californicationu ikinci kez izlerken aklıma küçükken dedemlerdeki daktiloyla oynadığım zamanlar geldi çok hoşuma gitmişti. e tabii şimdi diziyi izleyince anılar canlanıyor karakterlerle aramda oluşan yakınlığı söylemiyorum bile insanın içinde güzel bi heyecan oluyor, daktilo alası, bir köşeye koyası özel şeyleri onula yazası geliyor ama fiyatlara bakınca vazgeçiyor efendim.