daima daha fazlasini isteyerek safsizlasir insan

entry1 galeri0
    1.
  1. annenin; bebeğini bedeninden ayırıp soğuk dünyaya, üşümesine göz yumarak emanet ettiğinde bebek, annesinin bedenine kendi kanından duygusal parçalar bırakır. bu karşılıksız, büyük sevgi; bebeğin dudaklarını annenin göğsüne dayayıp, onun bedeninden beslenmesiyle, paylaşımlarda hacimlenir. dişleri çıkar sonraları: annenin canını yakar ondan beslendikçe. ama o minicik, büklüm büklüm parmakları ve bacaklarıyla; kendi parçası olan bu bücürük, her temasla tebessülendirmeye devam eder annesini. bir sözcüğüne, bir yürüyüşüne, bir kahkahasına kadar; her yeni anıda daha büyük heyecanlarla, bunların kattığı sevgilerle büyür bu çocuk, akıl sahibi olur.
    etrafında sürekli kucaklar ve gülücükler gören, karşılıksız sevilmiş bu minik yaratık, anlamadan öğrenir sevmek ne demektir. kahkahalarının ardına sevgi depolarken, ilgi çektikçe daha çok kucaklandığını görür. minicik bir kalbe, ne kadar büyük duyguların sığabileceğinin göstergesidir bu: o kadar sevgiye sahipken, daha fazlası için ailesini üzecek davranışlarla ilgi çekmeye başlar aklı erdikçe.
    işte bu satın alınamayacak kadar büyük ve kutsal sevgilere sahip olunmasına rağmen her zaman daha fazlasını istemek de, işte; aklın erdiiği taa ilk zamanlardan başlar böylece. ve bu açlık, bir ömür, yürek ve beden büyüdükçe artarak devasallaşır. kıskançlık, lüsk ve rahatlık, kendini insana tanıttıkça da, artan hırs, öfke ve nefretler; egoyu çepeçevre sararak zorlaştırmaya devam ederler hayatı.
    bir de para kazanmanın zorluğu eklenir sonra bunlara. o açlıkla büyüyen sevgiler; küçülmelerle safsızlıklara bırakır genel olarak hayatı. acı kırbaç olur yanaklara imza bırakan, ukteler benlikleri ıslatır. kırgınlıklar tebessümleri mağlup eder. insanlara ne kadar muhtaç olduğunu bilen benliğimiz de, onlarsız daha mutlu olmaya başlar çelişkilice...
    (bkz: insan güçlendikçe yalnızlaşır)
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük