Sen doğmadan iki sene önce... Bir tekne vardı, hiç unutmam, adı Swing Köpo... Rahim diye bir itin teknesi... Neyse, yükledik malı... En az 40 kelle var. Biri de hasta. Nasıl öksürüyor, bir görsen! Bitmiş herif! Kim bilir kaç yaşında, belki yetmiş, belki seksen...
içinde 'daha çok olmalı. yok olmalı. yeter mi bu acı?' cümlesini barındıran 90'lı yıllarda çıkmış, candan erçetin, sezen aksu ve mete özgencil'in tüm mazoşistlere armağan niteliğindeki şarkısı..90'ları özleten, güzel şarkı.
Kitabı bitirme fırsatım olmadı ama yaklaşık yarısına kadar geldiğim kitap hala bana bir Günday etkisi yapmış değil. Çoğu zaman hikayeden kopup başka yerlere giden yada anlattığı kısmı çok uzatan bir yazım. Belki okuduğum yerden sonrası beni çok etkileyecektir ama geldiğim sayfalara binaen hiç umudum yok.
kinyas ve kayra adlı kitabının yanından bile geçemeyecek olan,son hakan günday kitabı. kitabı okuduktan sonra '' ülen bu adam sosyoloji mi çalıştı? '' diye sordurtuyor insana. bodruma kitlediği insanlardan oluşan o yığın üzerinden çıkardığı sonuç ve yaptığı genellemeleri ilginç kılan tek şey ise Gaza'nın o esnada henüz ufak yaşta olması. tıpkı alper canıgüzün oğullar ve rencide ruhlar adlı kitabında protagoniste nietzsche okutması gibi.
'sadece sev!' defalarca tekrarlamıştı.ineği sev, kendini sev, insanları sev, hayatı sev..sadece sev, öyle mi? siktir! sen hiç hayatında bir gaza tanıdın mı? kolaysa gel de sen sev, amına koyayım! sonuçta, belki bir deliydim.. ama insanlara dokunacak kadar değil!
hakan günday'ın üst üste iki kitabını okuyamadığımın kanıtı, bitirmeyi dört gözle beklediğim sevgili kitabım. bir önceki romanım azdı. sosyolojik tahliller tatlı, hikaye sürükleyici ama neden bu kadar abartıldığını çözemedim. çok olmasa da biraz çerez fikrimce.
"Hepimiz büyüme çağındaydık. Kaç yaşında olursa olsun herkes. Bütün dünya. Döne döne geçiyorduk büyüme çağından. Başımız döne döne. Bu yüzden yiyorduk ve yemeliydik. Birbirimizi ve her şeyi. ihtiyacımız vardı. Bir an önce büyümek için. Biran önce büyüyüp de gebermek ve yerimizi başkalarına bırakmak için. Yeni bir çağ başlasın diye. Mümkünse bu çağa benzemeyen. Çünkü bizden bir bok olmayacağını anlamıştık. O kadar da aptal değildik. O kadar da değil."
hakan günday'ın kitabı sinemaya uyarlanmış, haliyle konu sağlam ve güzel, hakan günday ve ahmet mümtaz taylan için gidilesi film, gittikten sonra da böyle olumlu düşünceler salgılamak istiyorum yüzünü kara çıkarma onur saylak.