muhtemelen ;
toplam 832 diş görmüştür,
52 göze bakarak ona sevgisi hissettirmiştir,
erkek kafasında ortalama 100.000 kıl vardır ve 2.600.000 saç telini ellemiştir.
çok genç yaşında 17 erkekle yatan bir kız tanımış idik vakti zamanında. şakayı da kaldırırdı, öğrenci kahvesinde * masadan masaya , '' huu 18 oldu mu gız ? '' , '' ön kayıt alıyor musun ? '' latifelerine gevrek gevrek gülerdi.
marjinal, aldırmayan, seksi seven kız imajı, 20 sine geldiğinde canını sıkmaya başladı da, ehl-i namus delikanlı hatun söylemlerine başladı, en sonunda birini buldu, nişanlanmışlar vs.
o 26 erkekle çıkan kızdan farklı olarak, bu 17 kişinin çoğuyla çıkamamıştı bile.
Birkaç seneye, beşik sallayacak, yavrusunun elinden tutup anaokuluna götürecek.
içinizden birilerinin saygı duyduğu iş arkadaşı, komşusu, yengesi vs olacak belki.
Yargı yok yazdıklarımda, sadece bir gerçeği göstermeye çalışıyorum, en nihayetinde insan nesli, benzer devinimlerle gelişiyor hayatları.
Falanca kız, filanca kız diye başlıklar açmak, eski bir klan geleneği sanki, baltaları gömdüğümüz yerden çıkaralım, vuralım da vuralım, lakin, sonra o bin türlü laf ettiğimiz kız bir kardeşimizin eşi olsun yenge diyelim, karımız olsun, aşkım diyelim, çocuklarımızın anası olsun..
Nerden bileceksiniz, ayrıca bilseniz neyi değiştireceksiniz ?
Uygun bulmadığınız şeyi yargılamamakta fayda var ki, başınıza gelmesin.
Çıkmak bazen, sadece bir pastanede limonata içivermek, sonra anlaşamamaktı bir zamanlar.
Bazen elele tutuşmadan aylar aylar geçirmek, gene elele tutuşmadan ayrılmaktı.
Bazen senelerce aynı evde yaşamaktı.
Herkese ve her ilişkiye göre değişir ''çıkmak '' kelimesinin içeriği,
o nedenle feverana gerek yok.
Çetele tutmak merakını anlarım, yargılayarak kendi hayatına çekme meramını anlamam .
27. erkeği bulmuş ve onunla yaşamaya devam eden kızdır:
-selim, artık sana söylemem gereken bir şey var.
-hayatım takımın maçı var, antrenör olarak geç kalamam.
-tamam ben de o konuya değinecektim.
-nasıl yani?
-sana 1 iş teklifim var.
-selma, ne diyorsun? ben antrenörüm, sen off-side'dan bile anlamazsın.
-tamam, işte ben de onu söyleyeceğim. şimdi benim 11 as 5 yedek oyuncudan oluşan bir futbol takımım var, masözleri, doktorları ile beraber 26 kişi oluyorlar. Takımı 1.lige taşımak istiyoruz ama antrenör bulamadık. Malum babam da bonkör davrandı mirasında bana. Bizim takımı da çalıştırır mısın?
-canım, insan bunu daha önce söylemez mi? hemen gidip klüple anlaşmamı iptal ediyorum.bu arada sen bu kadar adamı nasıl bir araya getirdin?
-hayatım yabancı oyuncuları yurtdışı seyahatlerimde keşfettim. yerli oyuncularla da türkiye'nin çeşitli yerlerinde farklı pozisyonlarda görme şansım oldu.diğerlerini de işte arkadaş sohbetleri, üniversiteden arkadaşlar, facebooktan bulduğum eski arkadaşlarım falan.
-karıcım, harikasın. **