Kendini kabul edemeyen, doymak nedir bilmeyen insandır. Bir tek hayatındaki insanla değil, arabayla da, evle de, gezip tozmayla da hiçbir şeyle yeteri kadar mutlu olamayan insandır.
neyin iyisi, ne kadar iyi? ne zaman iyi? bunları düşünmek lazım. çünkü herkes bir gün iyi idi. evet, belki her şeye rağmen, her iyinin bir iyisi daha var, ama bu işin de sonu yok.
iyilik insanın kendisinde oluyor. "sen kendine bir de benimle gözümle bak" olayı... karşındaki iyi ise, senden dolayı iyidir, sen iyi baktığın için. bu duygusal kısımdı.
maddi açıdan iyilik ise, o kadar değişken ki. var ve yok o kadar günlük ki...
o yüzden, elinde bir kıymet varsa ona odaklanmak, onun iyiliklerine kendi iyiliklerini yaklaştırmak daha değerli.
hayat mayın tarlası oyunu gibidir.
tüm kareleri teker teker açıp zafere gittiğini sanırken birden hepsi birden patlayıp elinde kalabilir.
işin kötüsü mayını bulduğunuzda eskiden açtığınız o beyaz karelerde artık kullanılamaz haldedir.
ve hamle hakkınız kalmamıştır.
geçmiş olsun.
en iyisini bulana kadar durmadan eş değiştirecek ve her başlangıçta standartlarını hep yükseltecek ve mutsuzluk havuzunda yıllarca yüzecek olan kişidir. yazıktır.
karaktersiz, kaypak, dönek ve uzak durulması gereken insandır. bu insan şu sözü hak eder: "sen beni terk etmiyorsun, ben senden vazgeçiyorum" o nasıl koyar biliyor musun? insansa kendine gelememesi lazım.