Çok yıprandığım Bi ilişkiden yeni çıkmıştım. Böyle duymadığım hakaretleri bir buçuk senede öğrendiğim, hep olaylı, çok yorucu Bi ilişkiydi. Kendime gelmem uzun Zaman aldı. Ardından ilk defaBiriyle buluşmaya gidicem. Geç kaldım biraz. Suat abi var. Korsan taksici. Onu aradım. 60 yaşlarında şirin mi şirin Bi Adam. Geldi aldı beni. Yanımızda şu Gül satan çocuklardan biri durdu. Suat abi "alıyım kız sana" diye söylemeye kalmadan hüngür hüngür ağlamaya başladım. "Bana kimse Çiçek Almadı ki.. Bak bu sefer de olmıycak dönelim geri" dedim. "Dur benim Bi işim var halledip öyle dönelim" dedi. Gittik biraz. Ben ağlıyorum falan. Suat abi indi arabadan. Kocaman bir demet çiçekle geldi. Üstünde Uğur böceği bile vardı. Sonra "bırakıyım seni Bi kahve iç" dedi. Hatrına o kahveyi içtim. Ellerimde çiçekle masaya gitmem hoş olmadı tabii. Taksici aldı demem üstüne o da hoş değildi. Ama sonradan çok güldüğümüz bir başlangıç oldu. Bi de Suat abiden sonra aldığım ilk çiçekler onun elindendi..
insan cidden sevgilisi olmasada arkadaşına falan da alır. Nasıl sevgilileriniz, arkadaşlarınız vardı sizin.
sevgili için bir sebep olmasına gerek yok içinden gelir alır. özel gün falansa zaten alır. Ancak arkadaş dediğinde ne bileyim doğumgünü, hastalık, işe başlarsın yada mezun olursun önemli veya özel bir günde çiçek alır.
Saksı da sayılıyor mu acaba? Çiçek alamayan sevgilinin çözümü saksıda bulması, aslında fena da olmadı suladım,güneşe koydum falan .çiçek açtı pencerem .Olmuyorsa zorlamayın oldugu gibi kabullenin.
çiçek almak en basit sevgi-ilgi gösterisi olarak kafamıza yerleştiğinden bu kadar bile sevilmediğimizi düşündürür. cidden ya şuana kadarki sevgililerimin hiç mi aklına gelmemiş*