ben bu insanları şu sıralarda kktc'de "tc defol", "türkler adadan dışarı" diye bağıran, rum bayrakları taşıyan genç kıbrıslılara benzetiyorum. iki tarafın da beyinleri yıkanmış, iki taraf ta geçmişlerinden ve geçişte yaşanan sıkıntılardan habersiz, bilinçsiz, bugünün rahatlığı içerisinde sözde farklılık yaratarak, kendilerince düzene başkaldırıyorlar. iki taraf ta birileri tarafından kullanılıyor.
iki tarafa da üzülerek bakıyor, acıyoruz. tarihlerini bilmeye, artık kendilerini kullandırmamaya davet ediyoruz.
resmi tarih aldatmacasının ne demek olduğunu yavaş yavaş öğrenen insandır.
mesela 13 kasım 1918 - 6 ekim 1923 tarihindeki istanbul işgalinin içinden mustafa kemal paşamız 19 mayıs 1919 tarihinde bandırma vapuru ile nasıl geçipte samsuna ayak basmıştır? Hiç düşüneniniz yok değil mi? ingiltere ile halifeliğin kaldırılması, saltanatın son bulması ve harf inkılabı pazarlıklarının neticesinde izin verilmiştir mustafa kemal e. bu böyledir...
çocukluğundan beri; atatürk'ü mü daha çok seviyorsun x'mi sorularının ortasında kalmış illa bi sevdiği hep dışarda kalan çocuktur.
- atatürk'ü mü daha çok seviyorsun anneni mi?
- şeyyy ikisini de!
- hayır birini diyeceksin!
- annemi!
- hiiiiii ne dediiiii salakkkk... seni öğretmene diyecem!
- yaa deme :(
- o zaman atatürk'ü mü kurtarırsın hz. muhammedi mi?
- ananı!
bütün bunlar olmasa belki kimsenin atatürke karşı bir karşıtlığı olmaz belkide ama bu durumlar ondan nefret ettirmese bile insanları soğutuyor.bunun sebebi sadece atatürk karşı da değil mahalle baskısı olan her durumda gerçekleşiyor.bunun sebebi atatürk değil diğer insanların kendisi gibi olmayanları,kendilerinin sevdiği şeyleri sevmeyenleri,kendileri gibi düşünmeyenleri sevmemesi kabullenememesidir.insanlar artık rahat bırakılsın her şey daha iyi olacak.
kimilerinin ömrü boyunca okuduğundan fazla tarih kitabı okumuş olup Türkiyenin en iyi üniversitelerinden birinde okuyor olma ihtimali de olan insandır.