bir zamanlar internetin ve chatin bile insanlara ne kadar uzak geldiğini düşünecek olursak, ilerde insan ve dünya üzerinde bunlardan çok daha etkili olacak şeylerle insanoğlunun karşılaşma ihtimalinin yüksek olduğunu anlayabiliriz. bu yüzden dabbetül arzın ne olduğunu tahmin etmek çok zor, hatta imkansızdır.
kıyamet alameti dediğimiz şey ise aslında karışıktır. Allah ayette kıyametin tarihini neredeyse kendinden bile sakladığını söylüyor. peygamber efendimiz ise kendisine bu konuda bilgi almak için gelen insanlara bu konularla çok uğraşmamaları gerektiğini, bu bilgiyi kendisinin de bilmediğini, zamanının yalnızca allah ın yanında olduğunu söylüyor.
kıyametin kopması içinse hiçbir şeye ihtiyaç olmadığını belirtiyor ve ayetlerde de kıyamet bir anda olacak bir şey olarak tanımlanıyor. çünkü zaman dediğimiz şey allah katında ve dünyada bir değil. bu mefhum iki tarafta farklıdır ve belki allah katında kıyamete 1 saniye kalmışken, bu dünyadaki zaman mefhumunda 1000 yıla işaret olabilir. bu yüzden bu ve buna benzer konuların (cinler, ruhlar alemi) çok kurcalanmaması gerektiği ve allah a tevekkül edilmesi gerektiği, kaçınılmaz olan bugüne hazırlık yaparak hayatımızı geçirmemiz gerektiği peygamberimiz tarafından belirtilmiştir.
insanlar ulaşılması güç hatta imkansız olan hakikata ulaşmak yerine onlara sunulan yalanlara inanmayı tercih ederler. bu yaratığın gelmesine hiç gerek yok, insanlar zaten kendi kendilerini bitirecektir. gidişat korunursa zaten o acayip bir dudağı yerde diğeri gökte, götünden alevler fışkırtan yaratık küresel ısınmadan dolayı yok olacak olan yer yüzüne gelmeyecek "eaah bana ne lan" deyip, geri dönüp "allah'ım gitmeme gerek kalmadı" diyecektir.
vay arkadaş geldikçe geliyor.Nasıl bir pislik çukurunda yaşıyoruz.Ağlaşıp dur sonra müslümanlar neden geri diye
“Debb” kökünden türemiş olan “dabbeh” sözcüğü de ism-i fail kalıbıyla; “hafif hafif yürüyen, kıpırdayan (debelenen), gözle takip edilemeyecek kadar yavaş hareket eden veya hareketi gözle izlenemeyen şey” anlamına gelmektediR.
bir çeşit kıyamet alametidir..yeryüzünde fitneye sebep olacağına dair söylentiler vardır.kesin olmamakla birlikte bir ayetten yorum sonucu dabbettul arz ın kastedildiğini düşünen tefsirciler mevcuttur...
kıyamet günü geldiğinde kimin inanan kimin kafir oldugunu soyleyecek olan,bazıları tarafından goz alıcı bazıları tarafındanda korkunç oldugu rivayet edilen yaratık.
ayrıca hasan karacadağ ın dabbe isimli filmininde isminin kaynağıdır.
islam inanışına göre dabbe nin çıkışı kıyamet gününün yaklaştığının ilk belirtilerinden biri olacaktır. çok uzun boylu ve pek iri hayvan olarak tasvir edilen yaratık safa dağından çıkacak onu durdurmaya kimsenin gücü yetmeyecek arapça konuşacak bir elinde hz.musa nın asası bir elinde hz.süleymen ın mührü bulunacak bu mührü alnına bastığı kişilerin alnında 'mümin'yada 'kafir'yazacak insanlar birbirlerini adlarıyla değil alınlarındaki yazıyla tanıyacak
kuran-ı kerim'de 2 yerde geçer. birincisi sebe, ikincisi neml suresidir. bunlardan birinde insan diğerinde hayvan anlamında kullanılır. fakat burada bir çelişki söz konusu değildir.
hz muhammed ile birlikte kuran'ın en büyük müfessiri olan hz ali, neml suresi'ndeki dabbeden söz ederken onun kuyruklu bir dabbe değil, sakallı bir dabbe olduğunu savunur. yani dabbenin bir hayvan değil, bir insan olduğuna vurgu yapar.
dabbet ul arz düşünülebilecek en senktretik yaratıktır. özellikle orta çağ minyatürlerinde dabbe insan yüzlü, yapraklardan oluşan bir kuyruğu olan, bedeni kıllarla kaplı, sakallı ve boynuzlu, aslan yeleli, fil kulaklı, vucudunda leopar gibi benekleri olan, iki kanatlı, uzun boylu ve at gibi hızlı koşan bir yaratık şeklinde resmedilir.
sol elinde süleyman'ın mührü, sağ elinde musa'nın asası vardır.