filmin bir bölümünde komiserin, küvette ayaklarının dibinde siyah sular varken cep telefonuyla konuştğunu görünce*"aha adamın ayaklarına kara sular inmiş..." gibi kötü bir espri yapıp, sinema ahalisi tarafından tartaklanmamı sağlamış başyapıt.
zamanında dandik bir film olduğunu tahmin ettiğim için sinemada görmediğim, sonrasında gerek görmediğim için dvdsini almadığım bir film. az önce televizyonda izledim ve önyargılarımda hem haklı hem haksız olduğumu anladım. evet dandik bir film, ama birkaç sahne dışında komik değil. hatta çevremde 'her boka gülen yavuşak tabiatlı adam' olarak tanınan ben, bu filmi komik bulmamışımdır.
ayrıca filmle alakadar ilgimi çeken bir başka nokta da şudur: ülkemizde din adı geçtiği anda polemikler başlamaktayken bu filmde kuran ayetinden bahsedilse de dini makamlar asla ağızlarını açmadılar. bu da interneti tasvip etmediklerini gösterir. aşırı bir komplo teorisi olmakla beraber dini kesimlerin filmle ilgili olduğunu düşünüyorum. (bir bilim adamını canlandıran kaan girgin'in bir şahadet getirmediği kalmıştır)
hayatımın sonuna kadar "damarlarım çatlıyooooooooo.." repliğiyle hatırlayacağım*, en komik türk korku filmlerinden. diğerleri için,
(bkz: okul)
(bkz: büyü)
-filmde insanları booo diyerek korkutmaya calısmaya calısan kisiler vardır
-cinlerin interneti ele gecirmesi gibi bir konu işlenmiştir filmde...kızımız
eğer cinlerdede teknoloji varsa interneti ele gecrmiş olamazlarmı die bir düşünüyor...
-filmde hep geçen 388@0 gercekten çok zorluyor seyircileri çok zor bir bilmece gercekten...yani abi bari @ işaretini ters yapmayında belli olmasın be...
-komser ilk sahnelerde evde kimonoyla dolasıyor...insan allah allah,"dop"mu aceba die soruyor...ayrıca komiserin bu kadar maloz bir kişilik olması ayrı bie mesele..
nedenmi;cunku intihar eden kişinin yanında sorgu alırken kameramı almaya gitmiştim dien kzımızın kamerasını incelemek hiç aklına gelmez.neden;maksat film uzasın...
-televizyondaki piskoloğun bilime es geçip direk fizik ötesine gecmesi ayrı bişey..
-minibüsteki sahnelerde hep aynı yaşlı teyze aynı yerde aynı yüz ifadesiyle dolaşıyor..
-dabbe nin karakterleri aradığı sırada hep heladan sesler korosu var arkada(tanımlanamayan su sesleri,ıkınmalar vs.)
-filmde hanım kızımız cinleri gorunce siz gerçek diilsiniz ama siz kimsiniz gibi bir soru yöneltmekte. arkadaşımın bana anlatığına gore en iyi cevabı daaabbeee daaabbeee die bağıran bir amcamız vermiş..kutluyorum...
-son sahnlerde herkesin ölmesi ve halay pozisyonuna gecmesi de bir şahiser resmen. hele ilk ölen amcanın halay başı yapıp kolları açması ayrı bi güzellik..
-komiserin karısı(ölen hatta intihar eden)daha sonra mutfakta şarkı soylerken öcü ye dönüşüyor..başarılı olmus lafım yok ama niye diğerleri de böyle çesit olmamış anlamadım...
-komiserin yardımcısı ise ayrı bir konu.sadece en salak karakter deyip geciyorum yoksa yazı bitmez...
-komiser öldükten sonra(karısı boğuyo cin olduktan sonra) o da cine dönüşüyor...ama abi hadi cin oldun anladık,hatta havada süzüluyosun onuda anladım,altında fokurdayan karanlık bi su var onada eyvallah ama abi yanında yüzen hatta ucan o camasır suyu ne...oda mı cin...bi o kalmıştı zaten..bide amcam havada ucarken telefondan mesaj cekiyor..abicim cinsin sen bole millete telefon falan edebiliosun millet korkudan donuna edio(biz gülmekten donumuza ettik)sen git sms kullan..oldumu simdi yani..zaten cekmişin sürmeleri...
-filmde taksicinin kendini hagi sanması ve taksinin kapısını nasıl bir topuk hareketiyle kapadığını gormeden olmaz...
-aynı taksicinin daha sonra olduğunde (olmus gibi yapıyo yani ,acıkladım cunku adam sanki yağmur yağıcakmı yağmıcak mı onu anlamaya calısır gibi bakıyo bole goz bebekleri en tepede) süper bi pozisyonda ve bi el hreket eder sekilde oluyo...
-damarlarım çatlıyooooooooooooooooo....(benim favorimdir. dikkat şahan çıkabilirdeki eski "aman tanrıııııım" efktine benzer. komiktir)
-bunu soylememem gerekirdi!...(yorumsuz..çünkü söyleyen adamı dinlemeniz ve yapmacık korkusunu ve oyunculuğunu görüp kopmanız lazım)
-bunu yapan dabbedir...dabbe tül arz'dır!!!...(arkadaş tuvalette sıçarken ıkınır gibi bir ses tonuyla bağırmaktadır ve onu tutan polisler gülmektedir-aslında gülmememleri gerekmektedir-nedense)
-kıhyameth...şah damarından daha yakın...(filimin fragmanında var bu, nedeni niçini ajda pekkanın kaç kere estetik yaptırdığı kadar gizlidir...)
-bu aralar internette pek dolaşmasanız iyi olur , tehlikeli olabilir ...(evet her an ekrandan bir d@bbe fıralyabilir. )
-3 gün önce ölmüş birinin mail atması garip değil mi?(evet oldukça,ama sen bu cümleyi kurmayı kimden öğrendin be güzelim be yazık diil mi türkçeye film diline sana bize herkese...)
-benim karım bir cin, ve bu açıklamaları yaptığım için ikimizi de öldürücekler.(sanırım karım cin gibi ve bole dediğim için eve gidince beni olurecek demeye calısmıs-umarım-yoksa dier anlamıyla biraz meraba dünyalı biz türk üz olayına donuyo iş)
2001 yapımı japon kairo filminin nerdeyse birebir yeniden çevrimi. aynı filmden uyarlanan abd filmi pulse, dabbe den sonra çekilmiştir. bu iki film bile birbirinin nerdeyse aynısıdır. yabancı versiyonlarıyla bizimkinin arasındaki farklar; efektlerin öküzce kullanımı, gerçek kesit tadındaki diyaloglar ve oyunculuklar, kimonolu başkomiser, "interneti kullanıyoooor" diye böğüren bir aktör, "insanın ölen birinden mail alması çok garip" gibi diyaloglar yazan, aynı zamanda yönetmen olan hasan karacadağ gibi bir şahsiyetten ibarettir.
filmde görüntü olarak geriye kalan tek şey taksicinin artistik kapı kapatışıdır, gerisi vesairedir. konu olarak verilmek istenen yarım kalmıştır. yine de iyi niyet gözardı edilmemelidir.
türk sinemasıyla dalga geçmek için yapılmış bir filmdir.**
lan 20 yıl uğraşsam son derece aptal ve basit bu kadar kareyi bir araya getiremem vallah helal olsun, önlerinde eğilip harcadıkları bir buçuk saatim için tazminat davası açıyorum.
Türk filmleri' ni istem di$i korumaya almi$ bir insan olarak, beni bile bayim bayim bayan bir filmdir her$eyden önce.. japon korku sanatindan esinlendiysen o filmde cinlerin i$i ne ? $öyle bir $ey var ki cin dediğin zaman cogunlugumuzun biryerleri biryerlerine kacar... sen bizim orjinal cinlerin o saf celik gibi korkutuculugunu almi$, yerine the grudge filmindeki siyah yogunlasma efektlerinden koymu$sun. bu ne perhiz bu ne lahana tur$usu koyucaktin oraya ayaklari elleri ters, yüzlerini secemeyeceğimiz ama belirle$ince 3,5 dan 4,4 lük büzük ritimi attiricak efektler.. oyuncularini adam gibi secicek, mekanlara özen göstericektin ki anca o zaman izlenilebilir bir film olabilirdin.. konu olarak:eh i$te mekanlar: olmami$ oyuncular: cok zayif efektler: anlatilmak istenilenle tamamen alakasiz. genel olarak: cok a$$agilarda yerli bir film daha
başroldeki elemanların devamlı acayip, alakasız ve saçma sapan yerlerde buluştukları film. bir sahnede nasıl geldilerse ormanın ortasında birkaçı kütüklerin üstünde diğerleri ayakta takılmaktadır. napalım ne edelim derler. karar verilince başka sahne girer, olan olur sonra tekrar bizimkilere döner kamera. hop o da nesi bu kez elemanlar trafo gibi birşeye tırmanmışlar orada konuşuyorlar. sonra tekrar tekrar bu kez gecenin köründe tarihi anıtlara oturmuşlar. film boyunca devamlı yer değiştirip gubidik yerlere tırmanıp durdular. ayrıca the art of shredding'in de söylediği bir yaşlı kadın fenomeni var. asıl oyuncular ne zaman minibüse binse, ekranın %70'ini kaplayan bir teyze kafası vardı. teyze sabit bir ifade ile pazardan mı dönmektedir, eltisine mi gitmektedir artık bilemeyiz. ha bu arada artist taksici abimiz için https://galeri.uludagsozluk.com/r/24794/+