Fragmana göre yine binbir türlü ibişlik, yüksek seslerle birleştirilerek önümüze sinema filmi olarak sunulacak ancak vcd de bile izlemeye değmiyicek yapım. Filmi izliyipte fikrini değiştirecek bir insanoğlunun olduğunu sanmıyorum.
bu filmin 1.sini korku filmi niyetine izlediğinizde, evet gülmeniz mümkündü. bazı sahneler komikti. bazı sahneler ise güzeldi. belki komik sahneler dabbe 2'de de olabilir. ama bu filmin anlatmak istediği konu, kuran'ı kerim'de bahsedilen dabbetül arz konusudur. gerçi kuran da okuyup anladığım dabbetül arz ayetine göre, filmde bahsedilen şeyler her ne kadar olmasa da, gene de ilgimi çekiyor. uzun bir dönemdir sinemaya gitmiyorum, geçen angels and demons'a gideyim dedim, hastalandım gidemedim. eğer soğuk aralık günlerinde hasta olmazsam bu filme kesin giderim. bu filme gitme amacım korkmak değil, korku filmlerini izlemeyi 16 17 yaşımda iken bıraktım. bunun sebebi büyümüşlük ya da yetişkinlik değil. her gün binlerce felaketin olduğu bir ülke de yaşayıpta, birde üstüne korku filmine gidip kendimi geremem. konusu çok sağlam olması gerekir dabbe gibi.
bi boka benzemeyen salak filmin devam filmidir. ilkini çektiğiniz için intihar etmeniz gerekir. zaten türk sinemasından güzel bir korku filmi çıksa sanat için soyunacağımda işte çıkmıyor.
sadece fragmanına bakarak, artık yalvarıyoruz hasan karacadağ'a : ne olur, o adobe after effects kullanan arkadaşı bir kursa gönderseniz, hatta youtube acsın oradan falan baksın... yemek + yol + ssk varsa ve teklif gelirse ben de düşünebilirim. *
yahu 11 yaşında kuzenim evin bahçesinde bildiğin star wars cekiyor... *
bir istanbul silüeti bulmuşlar üzerinde bir iki minarenin şekliyle oynanmış. biraz ateş efekti eklenmiş. zaten yaptıkları montaj belli olmasın diye görüntüyü o kadar karartmışlar ki hiç birşey belli olmuyor. mesela en soldaki minare mi direk mi belli değil. minareyse şekli niye kaymış?
3 boyutlu modellerle çalışırsanız işte o zaman filminiz izlenir. boğaz köprüsünün resminin üzerinden yıkılma efekti yaparsan tabi ki kimse filmini izlemez. ama köprünün yıkılmasını 3 boyulu olarak gösterirsen. altından, üstünden görüntü gösterirsen işte o film izlenir.
zaten kıyamet filmi çekiyorsan bu konu 3-5 kişiyi değil herkesi etkilemelidir. etrafta koşuşan insanlar olmalı, dünyanın farklı yerlerinden görüntüler olmalı. tüm dünyayı etkileyecek olan kıyametin sadece istanbul'da bir arkadaş grubunun üzerindeki etkilerini gösterirsen insanların gelip bunu izlemesini bekleyemezsin.
hala filmi yapmayı düşünüyorlarsa flash forward dizisinin ilk bölümünü izlesinler.
senaryosu çalıp çırparak yazılan ve bir de rezalet oyunculuklarla içine edilen dabbe filminden sonra hiç umut beslenmemesi gereken filmdir. ne bileyim adı farklı olsa falan gidilebilirdi belki ama onca gaz verip yanımdaki insanları götürdüğüm ve koca salonun kahkahalarla izlediği sözde korku filmi yüzünden rezil olduğum bir yapım var arkada...
"dabbe 2" çekildi mi? çekilecek mi? vallahi hiç bilmiyorum. açıkçası, merak da etmiyorum. neden mi? şöyle anlatayım.
bundan 4 sene önceydi sanırsam. reklamları televizyonlarda sürekli dönmekte olan ve programlarda bahsi geçen bir türk korku filmi vardı. ....d@bbe....
sürekli reklamı dönüyor ya heryerde, heveslendik. arkadaşlarla toplandık. sinemaya gittik. neyse, kısa kesiyim. hani, ilkokul çağlarında arkadaşının beklemediği bir anda 'böö' diye bağırsın da, ödü kopar; altına sıçacak kıvama gelir ya, ha işte tam olarak yaşadığımız buydu.
ilk yarım saat falan, arasıra bu seslerden irkilerek, birbirimize eblek bir gülümseme ifadesiyle baktığımızı hatırlıyorum, bir de telefonun manidar bir şekilde çaldığını. arayan 666' ydı.*
hassiktir lan ordan! deyip, kahkahalar eşliğinde sinemadan alelacele çıktık ve alkol alarak kafayı dağıtmaya çalıştık.* yastığa başımı koyduğumda götümün yanakları hala ağrıyordu.