ünlü ekonomistlere göre 2018-2022 arasinda sert bir bicimde dünyayi calkalayacak bir kriz.
aslinda türkiye´de 2015-2016 yillarinda ilk semptomlarini göstermeye baslamis ama 2017-2018 yillarinda hisedilmeye baslamis krizdir.
isin ilginc tarafi bu krizin ilk vuracagi ülkeler arjantin ve hemen sonrasinda türkiye´dir. ardindan da sirasiyla digerleri birer birer bu krizden nasiplerini alacaklardir.
arjantin´de de 2001 yilindan kalan bir sorun bulunmakta. türkiye´de bu durum biraz farklidir.
2014 yilinda 2001 yilindan kalan iflas sebebiyle bircok devlet bonosu sahibi arjantin devletinden alacaklarini tam alamadi.
2016 yilinda muhafazakar bir hükümet tarafindan yönetilmeye baslayan arjantin´de birden fakirlik artmaya basladi. 2017 yilinda halk greve basladi. yeni borclar alindi. enflasyon %40 artti.
türkiye´ye yatirim yapmis olan yabanci sermayenin günün hükümeti olan akp hükümetine güvensizligi sebebiyle geri cekilmeye basladi. bununla birlikte yurt disindan kredi almis yerli firmalarin hizli döviz artisi sebebiyle borclarini ödeyememesi sebebiyle de yavas yavas iflas etmeleri; olan üretimi durdurmaya sebep oldu. izlenen yanlis siyasetler sebebiyle tarimin bitirilmesi ve suriye savasi sebebiyle de turizmin duraksamasina neden oldu. bunlardan önce tasarufun aksine harcamalarin tutarsizligi da sebeplerden bir tanesidir. devletin ve özel sektörün yurt disindan almis oldugu kredilerin yanlis kullanilmasi; üretim yerine sadece insaat ve sürekli secilme politikasi yüzünden belediye sektörüne yatirilmasi da ic ekonomiyi cikmaza sokmustur.
monopoly oyununda oldugu gibi; elde olmayan nakit sebebiyle devlet elinde bulunan fabrikalarin satilmasi da son gelir kaynaklarini yok ettirmistir. türkiye´nin ödeyemedigi krediler sebebiyle yurt disindan kredi veren bankalar ve yatirimcilarin sikintiya düsmesi sebebiyle diger ülkelerde de kendisini hisettirecek bir krizdir.