dünya sürekli döndüğü için insanlar da belli bir ivme kazanır ve zıplasa bile yine o hızla belli süre aynı yönde ilerler. şöyle ki, araba duracağı zaman fren yaptığında devam etme isteğiyle öne doğru sarsılmak gibi bir şey.
bağıl hız'ı anlayamamış yazarın sorunudur. dünya döndüğü için biz de dünyanın hızına sahip olarak dönüyoruz. zıpladığın zaman dünya da senle aynı hızda altından gelir. hatta istersen bunu helikopterle yap. yine aynı yerin üstünde kalırsın.
edit: şakirt arkadaşlar kulaktan dolma yaşadıkları için eksi basmışlar. çok normal çünkü ne kuran okur, ne de hadis bilir bunlar. okusalar anlayacaklar zaten bazı şeyleri ama neyse.
doğru bir tespittir. zira dünya dönmez. ancak dünya etrafında bulunan kameralar döndüğü için dünya dönüyormuş gibi algılanır.
film tekniğinde, bir cisim dönüyormuş gibi gösterilecekse, kamera onun etrafında döndürülür. böylece izleyici nesneyi dönüyormuş gibi algılar.
aynı yöntem dünyanın üzerinde de uygulanır. dünyaya bakan kamera (göz) döndürüldüğünde dünya dönüyormuş gibi algılanır.
gözün bakış açısı mevsimleri belirler. kollektif kamera açısı (+ -) 90 ve (+ -) 270 olduğunda baharlar, 0 ve 180 olduğunda yaz ve kış algılanır.
fon yani uzayın siyah, yani aslında ışığı yuttuğu için siyah algılanır, olduğundan söz konusu illüzyonun farkına varılması sabit gözle mümkün olmaz.
illüzyonu farketmek için gözü yuvasından çıkarmak ve hareketi durdurmak gerekir. bu zamanın da durması demek olduğundan yapılması sakıncalıdır. ancak yine de yapmak isterseniz, ankara kurtuluş parkı'nın içindeki büyük çeşmenin yanında durup, vücudunuzun önünü kuzeye çevirin ve bağırarak "yarraksak biz neye yarayak?" diyin.
bağıl hızımız dünyaya göre sıfır olduğu için aramızda bir fark olmuyor. dünya dönüyor bir takım fizik kanunları ile, biz de dünya düzleminin bir parçasıyız ve onunla dönüyoruz. lakin bu dönüş bireysel bir dönüş olmadığı için yani dönen asıl şey biz olmadığımız için biyolojik sistemimiz bundan etkilenmiyor.
