düşen aymış insandır,çok yakında bilgelik mertebesine erecek olandır..düşmüş olma tecrübesi onu kıskanılacak insanlar grubuna sokacağından doğruluk payı olan deyimdir
her cıkısın bir inisi oldugu gibi her dususun de bir cikisi vardir. kisiye gereken bu durumda azim ve metanettir baska bir sey degildir. o yuzden kişinin ayvayi yiyip dusmesi iyi bir seydir. cunku etrafindaki pislikleri gorur. ondan sonra kendisine tekme atanlara ucan tekme atmasini seyretmek lazimdir. ki bu da basli basina bir baska hikayedir.
devir düşene dost olup o nu elinden tutup kaldırma devri değil, devir düşene bir tekme de sen at devridir, her kim tam tersini düşünürse aklından zoru var demektir.
bir filme güzel konu olabilecek kelimeler bütünü..
filmde "düshen" isimli bir karakter olabilir ve hiçbir zaman dostu olmayabilir mesela..
gereksiz bir entry oldu ama olsun..
2 ayda bir gittiğim berberin camının üstünde bulunan, fare kapanına yakalanmış bi farenin diğer dostları tarafından zikildiğini resmeden karikatürün başında yazan sözdür.
düşenin gerçek dostu olmadığını gösteren durumdur. gerçek dost düşen arkadaşını kaldırmaya uğraşır. düşerken dost olmayan zaten gerçek dost değildir, hatta dost değildir. bu durum her düşen için gerçekleşmeyebilir. **
ilk kısımdaki "düşmek" kelimesinin o çağrıştırdığı acizliği, akabinde ikinci kısımdaki "dost" kavramıyla pekiştirdiğimizde ne kadar da güçlü, mübarek ve aranıp da bulunamayan bir olgunun oluştuğunu görüyoruz.. sonuçta dost kavramı ile kara gün dostu arasında dağlar kadar fark olduğu aşikar.. ama işte o en sonunda tokat gibi çarpan "olmaz" kelimesi, tüm o yeşeren ümitleri, gözünün yaşına bakmadan alıp götürüyor allahıma..
inişli-çıkışlı, çok enteresan bir atasözümüzdür vesselam.. film gibi yeminlen.*
insanların sadece güçlü olanların etrafına üşüştükleri gerçeğini gözler önüne seren vecizemizdir.
etrafınızdakilerin gerçek dost olup olmadığını anlayabilmek için düşmek zorunda olmak da ayrı acıdır zaten...
(bkz: allah düşürmesin)
ilham al bu sözlerin sahibi bir Hamal varlığı hayal kahramanı olmak istediğim bir masal var düşündükçe sulara batar benim sal kader beni sal.Marifetle erir gönlüm Gördüm benim benim gören gözüm parçalar ya gönlüm avuçlarımda göğe doğru tuttuğum dualarım ve ömrüm yetmez dilemeye özrüm . Bak bataklıklar üzeri ne kadar da parlak bakta gör burdan her tarafta güzel yüzlü tuzak gökyüzü ne kadar yakın arşı Azam ne kadar uzak kendine yaptıkların ve kattıkların ne kadar vasat .Evet bu bir aşk şarkısı evet bu bir kalp ağırısı evet bu namelerde yanan var en derinden ah bir bilsen içimdeki alevi bir görsen .Yanlız harbin çocuklarını taşladınız öldüler sapanla avlanan kuşlar can çekişerek öldüler.Gözler ayrı düşeni dudaklar cümleden düşürdüler düşenin dostu olmadı hiç.
Düşenin dostu olmaz bunu böylece bildim inanmasam olmaz
Ölüm allahın emri ankebutta belli emre tutuşturdu sago en güzel delili delillerim ve deliliyim Beni Bu yaşıma getirdi sen köşene çekil düşün seni bu hale neler bitirdi.Başta tertemiz sudur yaradılış gün geçtikçe karmakarışır durgun sular ani bulanır ilk başlarda suya bakarsan ayı ve güneşi saf görürsün sonra güneş gider ay kalır üzülürsün .Düşmanın buzunda donmaktansa dostun güneşi yaksın içime alınan her nefes soluk yeniden yaşama dönmek gibi kefene sarılı tütüne benzerim uçar dumanım aniden uçar bu ruh bedenden . Bu ruh bedenden uçar geride kalanlar açar çarkıfelek yaman döner ben solar sen açar onlar kalır sen göçer menzilimiz farklılaşır çok geç olmadan açıl gözüm açıl ..
birileri düşöesin diye uğraşan insanın olur ya düştüğü vakitteki halidir. kırılmasın diye canlar, sattı demesin diye diller, bozulmasın diye bin yıllık dengeler mum ışığında dikiş diker gibi dikilir dostluklar arkadaşlar vs. ama bilinmeyen gözden kaçan sen ne kadar uğraşırsan uğraş çökertirler seni de yeğen. o vakit sadece gitmek istersin sadece gitmek. nereye neden niye sormadan sorgulamadan ziktirip gitmek istersin. çarşıya pazar kurulmuş herkes mutlu mesut göte paarmak oynarken sen sadece gitmek istersin. ve şimdi ziktir git..