evliliği nikah gibi sade ve elit bir törenle değil de (anlatacağım şekilde)düğün gibi gereksiz bir merasimle gerçekleştiren insanların ve yakınlarının yaşadığı telaştır.
kişiler açısından değerlendirmek o kargaşa, acele hallerini:
gelin ve damat: mobilyası, beyaz eşyası, ıvırı-zıvırı derken ev kurmak meselesi bir yana, o düğün gününün yakın zamanları asıl dert olandır bu ikisi için. her şey tam bir kargaşa içindedir. unuttuğumuz bir şey var mı, her şey yetişecek mi, bir sorun çıkar mı gibi sorular bu çiftin kafasında her daimdir. o kadar da çok detay vardır ki hani, ne ben yeterim yazmaya, ne de sözlük. iğrençlerinden birkaç örnek:
- ay fikret, sevim halamlara davetiye yolladın değil mi?(düğünden bir gün önce)
+ ...
- maraş'tan düriye teyzemler de geliyormuş ya! ne yapacağız? nerde yatacaklar?
+ bizim kaynanada yatsınlar?
- olmaz! tıklım tıkış annemlerin evi. zaten son kuzenlerimi de oraya attım. n'olcak şimdi?
+ biz de yatsınlar?
- ama biz o akş
+ he doğru...
+ ne biliyim ben! sittir olup gitsinler iyisinden o zaman!
yani daha da tonla sorun var gelin ve damat açısından... akla gelmez detaylar...
dünürler(anne-baba,1,2): yazık, bunlar da konukları memnun etme çabasındaki insanlardır genelde o acelede. yapılan masraflar bir yana, kızının ya da oğlunun evden gitmesi bir yana(kızsa daha kötü), yorgunluk desen yine... kötü vaziyetlerin şahıslarıdır işte bunlar da o ara. yalnız bir de iki aile arasındaki içten içe yürütülen bir rekabetten bahsetmeden de geçemeyeceğim. "kim daha değerli takı takacak?" yarışı... ne ispatlanmaya çalışılıyorsa artık...
- faik, sen o gün seçtiğimiz pırlanta seti aldın değil mi, çocuklar için?
+ yok be, neyle alacağız onu! kaç milyar... ev alırız çocuklara onun yerine. bunu aldım bak!
- heh iyi bok yedin şimdi! ezik büzük oturur, takarsın artık o tenekeleri de o gün onların yanında. aferin sana!
+ lan ne alakası var! daha az değerli bir şey takınca klasın mı düşüyor sanki? beraber gitseydik dünürlerle de aynısından iki tane deseydik o zaman, sorun buysa. hem ayrıca, o zaman istemeye geldiklerinde "hadi ver kızı faik uzatma!" diye başımın etini yemeyeydin madem. biliyoruz herhalde aradaki varlıklı olma durumu farkını.
- iyi be yürü hadi! sustum!
ortalıktaki çoluk-çocuktan da bahsetmeye gerek yok zaten, üstlerine geçirilmiş kendi gelin-damat 19 ila 25 arasında değişen 7-8 tane kız... göttenbacaklar...(bitişik mi yazılıyor lan bu?)
gelin yakını olarak söyleyeceğim tam bir eziyettir. kınadan bir gece önce kına çerezlerini unuttuğumuz an geldi aklıma da. off o anki gelinin telaşı tam bir gerilim filmiydi. yemesinler onlarda kınaya mı geliyor çereze mi? neyseki yetiştirdik herşeyi.
hele de düğünü olacak kişinin birinci dereceden akrabası iseniz düğün öncesi üç beş gün tam bir eziyettir. zamanlı zamansız koşuşturmacalar, her kafadan çıkan ses, anne buyrukları, akraba istekleri vs vs. bu günlerde devamlı iş peşinde olmaktan kıçınız koltuk yatak hasreti çeker.
Hayatın en tatlı telaşı denilebilecek anlardandır. Iki insan bir ömür boyu mutlu olmak için hayatlarını birleştirmek için bir araya gelir. Bundan güzel bir an daha var mıdır? Vardır elbet. Evlendikten sonra evladınızı kucağıniza almanız. Neyse ora sonraki iş. Önce düğüne dair detayları halletmeniz lazım. Gelindiği, damatlığı, alyansı, çekimi, kuaförü falan...
Bunca yoğunlukta bunların geçtiğini anlayamacaksınız bile. O yüzden yanınızda desteklerinizin olmasi gerekiyor. Uzman fikirler gerekiyor ki düğün sonrasında pişmanlıklar yaşamayasınız. Malum sonra ah vahlar işe yaramıyo.
duguntrendy.com diye bi siteden faydalanmıştık biz. Sakin kafayla düşünmenize, kıyaslar yapmanıza olanak sağlıyo.
Damat telaşlı, gelin iki kat daha telaşlı olunca yapılması gereken şeyler akıldan çıkıyo. Sakin ve serinkanli olun, bu güzel ve hayat boyu unutamayacağınız anın tadını çıkarın.