aslında bunu önemli bir habermiş gibi başlık yapmam yanlış oldu. insan dahil hemen hemen her canlı türüne ait geçiş fosillerinden onbinlercesi bulundu zaten... ne var ki evrim karşıtları halkın cehaletini sömürerek aynı yalanı tekrarlamayı sürdürüyor işte...
evrim karşıtlarına çok bir şey ifade edeceğini düşünmüyorum. türlerin özelliklerin değişiminin zamanla gerçekleştiğini göstermekte, ancak türler arası geçişi göstermemektedir.
adnan oktar: aaa!!! bu hz. havva validemizi ayartıp ona yasaklı elmayı yedirten dört ayaklı yılan değil mi yahu? maşallah inşallahh!! bakın hamdolsun yine darvincilerin iddialarını çökerttik. kedi canını senin!
kimi cahilin brezilya'da bulunan dört ayaklı yılan fosiline, olmayan aklınca, izmir'de yaşayan yılana benzer kertenkeleleri örnek göstermesine vesile olan buluştur.
bunlar öyle cahildirler ki fotoğrafını paylaştıkları izmir'deki kertenkelelerin ayaklarının olmadığını bile göremiyorlar!..
diğer taraftan, yine olmayan akıllarınca, evrim teorisi karşıtı tez üreteceğim derken, evrim teorisini doğrulayan bir örneği ileri sürüyorlar!
evrim teorisine göre "tür" dediğimiz şey öyle basit ve net ayrımlarla ayrılabilecek bir şey değildir. her türün sayısız alt türü, alt türlerin alt türleri ve ayrı tür olduğu sanılan canlılar arasında, soyları tükenmiş ve tükenmemiş ara türler vardır. türü tanımlamak için ileri sürülen hiçbir kriter (farklı türlerle üreyememeleri, üreseler de yavruların kısır olması gibi..) mutlak değildir. hangi kriteri ileri sürerseniz sürün, o kriteri ihlal eden farklı türler vardır. mesela kısır olduğuna inanılan katırlar arasında kısır olmayanlar da vardır:
- ömrünü bu işe adamış bilim insanları buldukları fosilin bir yılan türü olduğunu söylüyor...
- muhtemelen biyoloji dersi bile almamış bir cahil, alakasız bir örneği göstererek, o fosilin bir kertenkele türüne ait olduğunu iddia ediyor!
- ne var ki ileri sürdüğü kertenkelenin ayakları yok!..
- zaten söz konusu kertenkelenin ayaklarının olmaması, o kertenkelenin yaşayan çok sayıdaki ara geçiş türlerinden biri olduğunu gösteriyor. ara geçiş türlerinin soylarının illa tükenmiş olması gerekmez. örnekte ve daha bir çok örnekte gösterilebileceği gibi, yaşayan ara geçiş türleri de vardır.
kimisinin "evrim varsa da allah yaratmıştır" diyerek papalığın tezini tekrar etmesine vesile olan buluştur.
aradaki fark şudur ki, papalık "evrim varsa da" demiyor, "evrim vardır ve de allah'ın bir eseridir" diyor.
hiçbir kanıta dayanmayan söz konusu görüşlerin hiçbirine katılmıyorum elbette... ayrıca papalığın bu noktaya gelmesinin sebebinin, evrimin reddedilemez sayısız kanıtı karşısındaki çaresizliği olduğunu da ifade etmek isterim.
evrime inanan biri olarak şahsımı şüphelendiren durumdur.
söz konusu fosilin fotoğrafına baktım. dikkatimi çeken bir kaç nokta var, anlamlandıramadım:
resimde net görünen sağ taraftaki arka bacakları inceledim. ön ayakları göremedim zaten. fibula çok uzun ve neredeyse tibia kadar. tamam tibia ve femur şekilsel olarak olması gerektiği gibi. yalnız fibula, tibia'ya bağlı değil de sanki femoral ekleme birlikte oturuyorlar gibi duruyor. bu durumda diz kısmındaki hareketlilik sıkıntı olabilir ya da sadece basit bir sürünme eylemini gerçekleştirmeye yardımcı olabilir.
kimisinin bacaklarının anatomik durumu üzerine yorumlar yapmasına vesile olan fosilin bulunmasıdır.
buluşu yapan bilim insanlarına göre, bacaklar o halleriyle yürümeye değil, çiftleşme sırasında dişiyi tutmaya veya azgın bir avı tutabilmeye yarıyorlar zaten... dolayısıyla yürüme temelli eleştiriler geçerli değildir.
adnan oktar gibi neler yaptığı herkesin malumu olan, yobaz evanjelist fonlarından destekli, akıl hastahanesinden raporlu, mehdiyet iddiasındaki bir şahsın zırvalarını temel alarak evrim muhalifliği yapmak mı? yobaz lütfen...
adnan okyar ile ne alakası birçok yabancı yazar kitapların katolik kilisesinin genelev işlettiğini bildiriyor. volter başta olmak üzere. adnan okyar demişse de ben duymadım. izlemem kendisini.
adnan'ı siktir ettim fox haber haric tv izlemiyorum.
not : arada tarafız bölgeyide izlediğim oluyor yalan olmasında cnnde.