bu paraların böle olmasını seçen zeka kıtlığı çeken kişilerin yüzünden olabilecek hadisedir. 50 tl ile 5 tl ikisi de aynı. burdaki mantık ne anlamadım. başka renk mi bulamadılar acaba.
-ne kadar tuttu?
-4,5 tl abi.
-içinden: 50 tl var lan, versek ayıp olacak ama bozuk da yok ki. dışından: al kardeş, bozuk yok be.
-al abi para üstünü.* bereket versin. güle güle.
-aabi fazla verdin.
-50 tl verdin lan işte.
-hadi ya ben onu 5 tl sandım.
-hava yapma lan zengin piçi. siktir git dükkandan.
edit: işbu entry'i hangi kafayla yazmışım hiç bilmiyorum.
zaman zaman felakete de yol açabilir, başımdan geçen şöyle bir olayı anlatayım. tamamen gerçek.
annemin verdiği 50 lirayla, 3-5 liralık bir şeyler aldım. adam 40 lira kadar para üstü uzatınca, "abi nabıyon, yanlışın var" diye çıkıştım. iyi niyetli adamım sonuçta, zarara girmesinler boşuna. bir yandan da kızıyorum, "bu kafayla bakkal işletemezsin sen" diyorum içimden. adam "yok abi yanlışlık" diyor ve parayı sayıyor. ne yaptığını anlamıyorum. ulan 5 lira vermişim, 40 lira para üstünü nasıl saydın? 2 lira vereceksin amına koyim en fazla!
verdiği 40 lirayı geri uzatıp birkaç lirayı alıyor, paşa paşa eve dönüyorum. tam zile basacağım sırada kafamda bir şimşek çakıyor.
evden çıkarken annem "bozuk yok" diye cüzdanını uzun süre kurcalamıştı. ya o para 50 liraysa? ananı skim, benziyorlardı da! hassiktir! bir telaşla eve giriyor ve içinde kola olan poşedi olduğu gibi yere bırakıyorum. tabi onun asidi falan yalan oluyor daha eve girdiği an. düşün bak, içinde kola var, onu atıyorum, öyle heyecanlanmışım.
"5 lira verdin di mi lan?!" diye bağırıyorum. annem ne yaptığımı anlamış olacak ki, "git paranın üstünü al çabuk!" diye karşılık veriyor. küfrederek evden çıkıyor, "vermezse skerim bunu bak ha!" diye triplere girerek bakkala ulaşıyorum. "ağbi o 50 liraymış ya dikkat etmemişim ben" diyorum büyük bir yavşaklıkla.
adam sorun çıkarmıyor, gülümseyerek parayı veriyor ama müşteriyi falan siklemeyip burnunu karıştıran amca "daha parana bakmıyong sonra geliyong para istiyong" diyerek sinir katsayımı yükseltiyor.
eve gidiyor, mis gibi yemeğimi yerken yanında bir bardak kola içiyor, aynı anda da galatasaray-bursa maçını izliyorum. dertlerimi unutuyorum falan. ama o maçı galatasaray 2-1 kaybetmişti.
durumu bikaç saatlik daha kurtaran durumdur. nitekim cebindeki 50 lirayı 5 zanneden bünye bunun elli olduğunu anlayınca dünyaların kendisinin olduğunu sanır ve zaten param var mantığıyla yemeyeceği boku bile alır. sonuç olarak 3-4 saat sonra tekrar aynı seviyeye gelmenin vermiş olduğu eziklikle kara kara düşünmeye tekrar başlar.
(bkz: düşün düşün boktur işin)