ilişkim tamamen bittikten kısa bir süre sonra, tüm anılarımızı toplayıp acımadan, iki dakika bile düşünmeden yok etmiştim.
Yaklaşık bir yıl kadar sonra uzun zamandır kullanmadığım cüzdanımın gizli bir yerinde bi fotoğrafı ve bana yazmış olduğu bir mektubu geçti elime.
(içimde bir yerlerde bir şeyler cosss etti yalan değil...)
ilk günkü heyecanla açtım,uzun uzun baktım ve sonra avcumun içinde buruşturup çöpe attım...
bence güzel bir hadisedir. eskiden böyleydi bu işler. sevgilinin fotoğrafını taşımak , kağıda şiirler yazmalar falan. whatsapp'da son durum ne zaman girdin kimin fotoğrafını like ettin gibi beyin hücrelerini piç eden kız tripleri yoktu eskiden.
fotoğraf Çeken telefonlar piyasada yokken yapılan eylem. GerÇi iphone 5 inde ekran resmi olmaktansa cüzdanının köşesinde olmayı tercih ederdim o ayrı konu .
nostaljik ve romantik hareket. önemli olan sevgilinin fotoğrafta güzel/çirkin çıkması değildir. önemli olan o fotoğraftaki insanın sevgili olmasıdır. para harcamak günü günün neredeyse her saati yenen bir nanede, cüzdanı her açışta onu görmek mutlu eder. tabi materyalist arkadaşlar "hayır ben o resimde çirkin çıkmışım yeaa" diyerek reddederse bir daha asla yapılmayacak olan eylem olabilir. asıl noktayı kaçırmış insanlar için yalnızca üzülebilir insan.
fotoğraf başkadır. nedense aynı görüntü olsa da fotoğrafa dokunmak başka hissettirir. romantik insan işidir. anlamsız gelenler materyalist ya da realistlerdir. sevgilimiz olsa da taşısak. özlenebilen bir eylemdir.
bende taşırdım bir zamanlar. ve o fotoğrafın da ona ilk aldığım, kalpli bir gümüş kolye vardı. onunla çekilmişti. kıvırcık saçları, küçük burnu, parlayan bal rengi gözleri ile bakmıştı. çok güzel bir kızdı çok. cüzdanda fotosu, kalbimde aşkını taşıyordum o zamanlar. sevmeyi de bilirdi hatta o öğretmiştir bana sevmeyi. fotoğrafını gösterdiği gün hemen bir tane istemiş ve cüzdanıma koymuştum.
ve şimdi cüzdanımda sevdiğimin fotosu yok, nede kalbimde bir aşk taşıyorum. sonuç (bkz: zaman)herkesi dönüştürmede oldukça hızlıdır.