kimi insanlarca yıllardır tatbik edildiğini yeni öğrendiğim, el biraz bollaşınca gıcır banknotlardan bir ya da ikisini cüzdanın en ücra, en karanlık köşesine soteleyip çok mecbur kalmadıkça asla kullanmama, sorulunca da varlığını inkar etme şeklinde gerçekleştirilen mantıklı uygulama.
kötü, sıkışık günlerde kullanmak için cüzdanın ücra bir köşesine saklanan ama zevker veya özel ihtiyaçlar için çatır çatır harcanan, bir haftadan fazla saklandığı yerde duramayan parayı sotelemektir.
bu tarz bir arkadaşım vardı. aynı zamanda eli bollaşınca gider altın alırdı. kenarına para atardı. çalışmaya başladı, her ay minik minik tabak çanaktı, elektrikli ev aletiydi derken çeyiz yaptı. maaşıyla krediye girdi araba aldı. evlendi.
her daim cüzdanımın köşesinde 20 lira şeklinde duran paradır. o köşedeki parayı çok kez en olmadık zamanda hayat öpücüğü şeklinde kullandığım olmuştur.
anneannemin başarıyla uyguladığı yöntemdir.
o kadar başarıyla uygulamış ki bana okul harçlığı verirken 100 mark çıkarıp verdi.
şaşırdım ve duygulandım
daha önce adını sadece 50 yaş üzeri insanlardan ve babamdan duyduğum markı görmüş ve ona dokunmuştum....
bir de harcayabilseydim gözüm açık gitmeyecekti ama olmadı.
bir yıldır cüzdanda ki gizli köşelerde gezen 50 euro yu neden ve niçin sotelediğimi hatırlamadığımı hatırlatan entry. hangi sebep için harcanmalıdır onu bile bilmiyorum.benimle beraber ölecek sote parası sanırım.
hele bir de öğrenciyseniz ilaç gibi gelir. ilacın dozunu arttırabilmek için varlığını unutmanız, çok sıkışık bir anı kollamanız ve cüzdanın en kuytu köşesinde kuzu kuzu yatan banknotu hatırlayıp bir sonraki darlığa kadar yenisini koymanız gerekmektedir.