maça uzatma vermemenin bedeli: 8 bin ytl
haksız yere penaltı vermenin bedeli: 30 bin ytl
delgado'ya sarı vermenin bedeli: 15 bin ytl
delgado'nun kırmızıyla atılmasına sebep olmanın bedeli: 40 bin ytl
galatasaray'a ayıp olmasın diye 2 düdük çalmanın bedeli: 3 kuruş*
genel olarak maçı cimbom'a vermenin bedeli: 50 bin ytl
+
______________________________________________________________________________________________
143 bin 3 kuruş
ya gerçekten futbol cahiliyiz ya da fanatiklik gözleri karartıyor. galatasaray'ın ilk golünde topa hakim değildi rüştü ve servet'in atmış olduğu gol nizamiydi. arda turan'ın dar alanda iki kişiyi geçmesi ardından da holosko'nun çelmesiyle yere kalması da fauldü ve de hakem penaltıyı çaldı. dikkat edilirse holosko bu pozisyona itiraz dahi etmemiştir. son olarak lincoln'ün yere düşürülmesiyle- düşürülmesiyle diyorum dikkat et- kazanılan penaltıda da hakem haklıydı. çalımı yiyen uğur ellerini kollarını kullanarak lincoln'ü engelledi. topla alakası yoktu. ilk penaltıda olduğu gibi bu penaltıda da penaltıya sebebiyet veren futbolcu hakeme itiraz etmemiştir. delgado'nun pozisyonunda ise evet delgado kendisinin bir hareketiyle kartı yediğini belirtmiştir ama bunu yaparken de hakemin gözünün içine baka baka elini kaldırmış, hakemin otoritesini zedeleyecek hareketlerde bulunmuştur. ağlamaya gerek yoktur.
21 aralik 2008 galatasaray besiktas maci öncesi ocakta yemeğini unutmuş olduğunu düşündüğüm hakem. pek bir aceleci, pek bir agresif. ilk yarı en az 3 dakika uzatma vermesi gerekirken uzatma vermeden bitirmiş, ikinci yarı için eğer bir tanıdık bulup evde ocağı kapattırmadıysa 10 dakika uzatma vermesi gerekirken 1 dakika bile vermeyecek. zira milan baros oyundan çıkarken bir benimle vedalaşmadı, tüm takım arkadaşlarıyla öpüştü, koklaştı.
yine yenilmekte olan tarafın eleştirilerine maruz kalmış hakemdir. delgado' nun profesyonelce davranmaması, seric' in sürekli adam kaçırması, gökhan zan' ın durmadan faul yapıp kart görmemesi görülmez, hakemin hataları görülür.
dostlar, önce kendi takımımızı eleştirelim, profesyonelce davranmayan kaptanımızı eleştirelim, ondan sonra hakemi eleştirmeye başlayalım. mesela galatasaray önde ama 10 kişilik rakibine 3 net pozisyon verdi, ben galatasaraylı olarak bunu görebiliyorum, siz de özeleştiri yapabilirsiniz.
bu arada, galatasaray adına verdiği ilk penaltı şüphe çekicidir, ilk golde gol kararı doğrudur, gökhan zan' ı sahada tutması mucizedir.
yazıp çizmeye gerek yok. 1,5 sene önce galatasaray yönetimi tarafından protesto edilen ve bu hakemi (bkz: cüney çakır) maçlarımızda görmek istemiyoruz demelerine neden olan ve bu yüzden 1 senedir Galatasaray maçlarını yönetemeyen hakem. 1 sene sonra ki yönettiği ilk galatasaray maçında kendini affettiriyor galatasar yönetimine. Tebrikler cüneyt çakır, tebrikler galatasaray, tebrikler federasyon!!!
kolları açık olan futbolcunun nasıl penaltı yapabileceğini düşünmesi gereken kişi. pek bir garip lincolne kıyamıyor, yeni bir aşk mı doğuyor dersiniz? verdiği tüm penaltılar kendisine bel altı temenniler olarak dönecek, ona şüphe yok.
delgadonun "bana böyle bir harekette kart gösterdin, şimdi neden göstermiyorsun" başlıklı hareketini, "kart göstersene la i.ne" şeklinde algılayıp takımın yıldızını (bkz: delgado) haksız yere oyun dışında bırakan, hakem *. sevgili düdüğüyle koşullanarak gelmesi, bu maçı vermeyeceğiz beşiktaşa şeklinde tavırları bana pavlov'un koşullu köpeğini anımsatmadı değil.
(bkz: cinayet sebebi)
derbide fifa kurallarını ne ölçüde uygulayacağı merak konusu olan sansasyonel hakem.
ne yapar bilmiyorum ama gerçekten merak ediyorum, kart görmeye bu kadar yatkın iki takımın mücadelesini kaç kırmızıyla bitirecek bu "şerefli" futbol insanı.
ayrıca fenerbahçe stadından içeri adımını atamayacak olan hakem. poposu yiyen federasyon mu mhk mi hangi kurumsa, maçası sıkan başkan mı eski hakem mi hangi yetkiliyse versin bu adamı kadıköy'de herhangibir maça! o zaman derimki bu ülkede federasyon var, kurallar var şu var bu var. ama ona buna şirin görünmek için tetikçilerine düdük çaldırtan federasyon ve etkisiz eleman oğuz sarvan'da nerede o yürek. ancak sabote edilen maçlardan, yenilen haklardan sonra onlarda insan muhabbetlerine girerler.
sonuç olarak bu hafta sonu derbi yönetecek ve 2500 ytl parayı cebine indirecek hakemdir.
hakikaten böyle bir elektiriği var bu adamın. o dayağı yedikten sonra daha da acayipleşti. kart gösterirken falan kafası önde, dünya umrunda değilmiş gibi davranmalar. bu hareketlere bakınca insanda şizofrenik bir etki bırakıyor açıkçası.
ne biliyim; sanki 2 göz odada senelerdir yaşlı annesiyle yaşayan, hiç kız arkadaşı olmamış ve asla evlenemeyecek bir adam canlanıyor gözümün önünde.
29 mart 2008'de maç oynatan zihniyetin 23 mart'a atadığı hakem. 5 maç dinlendirilecek dendi o bile az geldi. insanların gözüne soka soka yapıyorlar bazı şeyleri. barış memiş'in kırmızı kartına itiraz eden trabzonspor hayır cevabı aldı. bu karar da hakemin kararının doğru olduğunu gösteriyor. yani doğru gösterip rezaleti örtmeye çalışıyorlar. fedarasyon bu sene beşiktaş'a armağan edecek şampiyonluğu buna şüphem yok. aynı cüneyt çakır'ın galatasaray maçında maçı katledişine şüphem olmadığı gibi. kupayı galatasaray'a şampiyonluğu beşiktaş'a verecekler. böyle göstere göstere.
bir fenerbahçeli olarak,ali samiyen stadında oynanacak galatasaray-fenerbahçe lig maçında görevlendirilmesini çok istediğim hakem.ikinici yönetiminde birçok soruya cevap bulunabilir.
6 hafta dinlendirilecekmiş. gönül isterki bir ömür boyu dinlensin, bağla bostanla uğraşsın, maçlardan elini eteğini çeksin, emekliliğin keyfini sürsün. kendim için bir şey istiyorsam namerdim valla, her şey cüneyt için.