ve ben cümlesini dertlerin, yeri geldi mi sükunetle karşılamayı bilirim sanıyordum.
cümlesizlik, içinde bulunduğum hal, bedenimin geçiş hallerinden birisi.
aklımın buharlaşmasından hemen önce yani.
kelimeler var, oraya kadar tamam. sanırım noktalama işaretlerinden de bulabilirim.
peki neden cümle kuramıyorum ardından,
edat, sıfat, bağlaç gözlerin.
üç kere, üç nokta. dokuzun sonsuz kere üstü bir sessizlik içimde.
üşümüyorsun değil mi baba?
cümlesizlik, uzun zamandır mezarının başında. zaten konuşsam da cevap vermiyorsun.
su getirdim sana. annemin diktiği çiçeklerin pembelediğinden bahsettim. duymadın, kimse duymadı.
doktor abi, -bilal- az konuşmanın kötü bir şey olmadığını, ama hiç konuşmamanın kötü olabileceğini söyledi.
anneme söyledi duydum. konuşmuyorum diye , duymuyorum da sanıyorlar ardından baba.
halbuki o kadar çok , o kadar derin, ama bir o kadar yetersiz cümlelerim.