sevgili hocamızın iletişim sorunu olarak tanımlaması ve saatlerce beni azarlayıp dersin kaynamasına sebep olan olaydır.
aslında dış dünyayla iletişimiz ölçüsünde değer ettiğiniz bir dünya da kafanızın içindekilerin bir öneminin olmadığını kimsenin kafanızı açıp da içine bakmaya niyetli olmadığını, bununla anne babanızın dahi uğraşmayacağını iddia ettiği durumdur.
sonrasında ise neden kimse beni anlamıyor diye üzülmeyin boşuna diyerek azarlamaya devam ettiği süreçtir.
kısa cümleler kurarak hatta sadece bir iki kelime kullanarak hayatını sürdürmeyi başarmış ve bu konuşma tarzını benimsemiş sahiplenmiş insan profilinden oluşan öğrenciliktir.
bir edebiyat hocasının çıkıp bir cümle, olay veya konu hakkında bir sayfa yazı beklemesine çok içerlediğim bazen açıklayamadığım durumlardı. bazen ısrarla -oğlum sen söyle, sorusunun çıkmayan cevabıydı. bu cümle kuramamak değil karşındakinin seni hangi hisle anlayacağının endişesiydi sadece.
ukala, hazır cevap bir kişiliğe sahip olamamak kişisel iletişim sorunu olabilir. bunu yadırgamıyorum. utanmıyorum da ama sen bunu toplumsal sorun haline sokman vaziyette beni bitirmen..
cümle kuramayan veya cümle kurmak istemeyen öğrenciler vardı orta sıralarda ve olacakta. hiç sıkıntı etmeyin kendinize, kelimelerin sonunda kaybolan insanların çilesini çekiyoruz, bunu bilmek yeter.
sözlükte bolca mevcuttur. hem liseli olduğunu açık açık belli eder,hem iki kelimeyi bir araya getiremez,hem gider ortalık yerde trollük eder milletin tadını kaçırır.
--
(bkz: vurun ölmedi daha)